"Bor işlemeye başlıyoruz"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Cuma günü Balıkesir Bandırma’da bor karbür tesisinin açılacağını duyurdu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin AR-GE ve inovasyonda atmakta olduğu ve atacağı adımların önemine değinerek “Yerli kömürümüzü temiz kömür teknolojilerine çevirmek için hepinizin bilgi, birikim ve emeğine ihtiyacımız var. Yarın temelini atacağımız bor karbür tesisimiz borun nitelikli uç ürüne dönüşmesinde büyük önem arz ediyor” dedi.
İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Mimarlar ve Mühendisler Grubu (MMG) 4. Ar-Ge & İnovasyon Zirvesi’nde konuşma yapan Bakan Dönmez “Yaşadığımız döneme damgasını vuran kavam AR-GE ve inovasyon. İnovasyon nedir? Bu kavramı maalesef doğru şekilde ele almıyoruz. İnovasyon, değer katan değişim ve daha iyisini bulmak için sonsuz gayret içine girmektir. Bugün teknolojisinin gelebileceği nokta tahayyül bile edilemeyecek durumda. ‘Aynı suda iki kez yıkanılmaz’ derler. Değişimi en iyi bu söz özetler. Bizdeki ‘başımıza icat çıkarmayın’ sözüne bakmayın, başımıza icat çıkarın. Mevcutla yetinmeyin. Zira, katma değerli bir ekonominin yolu, AR-GE ve inovasyondan geçiyor. Biz dünyayı taklit edemeyiz, kendi yolumuzu çizmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki petrol aramalarında bilgimizi daha ileri götürmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Dönmez “Yerli kömürümüzü gerek sıvı yakıtlara, gerek gazlaştırma ile yakılabilir temiz gazlara, gerekse de temiz kömür teknolojilerine çevirmek için hepinizin bilgi, birikim ve emeğine ihtiyacımız var” dedi.
‘BORU İŞLEMEYE BAŞLIYORUZ, BU MADENİ ARTIK SAVUNMA, NÜKLEER, METALURJİ, MAKİNE SANAYİLERİNDE KULLANACAĞIZ’Türkiye'nin bor madeninin Cuma günü açılışı yapılacak Bandırma’daki Bor Karbür tesisinde işleneceğini bildiren Bakan Dönmez “Biliyorsunuz geçtiğimiz yıl ilan ettiğimiz yeni bor stratejisi ile borda Ar-Ge ve inovasyon odaklı bir dönemi başlattık. Yarın temelini atacağımız bor karbür tesisimiz borun nitelikli uç ürüne dönüşmesi için ortaya koyduğumuz hedefin en önemli ayağını oluşturuyor. Bor karbür ham maddesinden savunma, nükleer, metalurji, makine sanayilerinde kullanılmak üzere üretilecek ileri teknoloji ürünü seramiklerle rafine bor ürünlerinden yaklaşık 200 kat, ham maddeden yaklaşık 2.000 kat daha büyük katma değer meydana getireceğiz. Özellikle savunma sanayimize büyük destek verecek bu tesisimiz. Çelik zırh, koruyucu yelek, helikopterler, tanklar gibi yüksek sertlik gerektiren ve mukavemet/yoğunluk oranının önemli olduğu askeri ekipmanların üretiminde artık yerli bor karbürü kullanacağız. Ayrıca, nükleer uygulamalarda nötron tutucu, yüzeylerin parlatılmasında aşındırıcı, karbon içeren ateş tuğlası üretiminde antioksidan olarak da farklı alanlarda da kullanımını yaygınlaştıracağız” diye devam etti.
‘TÜRKİYE’NİN AMBARGO TEHDİTLERİNE KARŞI DURUŞUNDA YERLİ TEKNOLOJİNİN BÜYÜK PAYI VAR’
Savunma sanayisinde yerli teknolojilerin geliştirilmesinin önemini vurgulayan Bakan Dönmez “Enerjinin diğer alanlarında da yenilenebilir teknolojilerde, enerji verimliliğinde, elektrik araba ve pil teknolojilerinde, kayıt zinciri gibi geleceğimizi şekillendirecek konularda bizlerle takım oyunu oynayacak taraflara ve ortaklara ihtiyacımız var. Savunma sanayi yerli teknolojinin geliştirilmesinin bizler için hayal olmadığını gösterdi. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekâtı dünyanın haksız karşı çıkışlarına, ambargolarına, yaptırım tehditlerine karşı başarıyla yürütüldüyse eğer bunda yerli teknolojinin çok büyük bir payı var” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE AR-GE’DE AZIMSANMAYACAK MESAFE KATETTİ’
Bakan Dönmez “Enerji sektörü de yerli teknoloji, AR-GE ve inovasyon konusunda benzer bir başarı hikâyesini yazacak tüm enstrümanlara sahip. Nitelikli insan kaynağı, gelişmiş pazar, istikrarlı büyüme… Enerjide sadece geçiş ülkesi olmak bize yetmez. Enerji teknolojilerinin üretildiği ve ihraç edildiği bir ekosistemle ancak bu jeopolitik güç bir üstünlüğe dönüşebilir. Yenilenebilir enerjide, kömür teknolojilerinde, nükleer enerjide, borda, hidrokarbon arama ve üretiminde, elektrik altyapısının dijitalleştirilmesinde yerli teknolojinin geliştirilmesi adına önemli adımlar attık. Türkiye’nin tam bağımsızlığı ve güçlü yarınları stratejik sektörlerin gelişmesinde yatıyor. Ar-Ge bu noktada hayati bir basamak. Türkiye her sektörde, her alanda bilgi toplumu olma yolunda azımsanamayacak bir mesafe kat etti. Şimdi daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.
‘AR-GE FONLARINI 235 MİLYONA YÜKSELTTİK’
Bakan Dönmez, AR-GE bütçelerini artırdıklarına değinerek “Altını bir kere daha çizmek istiyorum ki Ar-Ge bir takım oyunudur. Biz Bakanlık olarak oyun planı yapabilecek kapasitedeyiz. Yeni bir yapılanma isteği sektörden bize geliyor. Bu yapılanmayı da tasarlayabiliriz. Ama bizim her şeyden çok bizimle birlikte Geleceğin Türkiye’sini inşa edecek bilim insanlarına, öğrencilere, üniversitelere, start-up’lara ihtiyacımız var. Takım oyunumuz sizlerle başarılı olabilir. Sizler olmadan sadece bürokratik bir heykele dönüşür. Geçen yılki zirvede EPDK kurul üyesiyken sizlerle Ar-Ge fonlarının dağıtılmasıyla ilgili süreci ve tecrübelerimi paylaşmıştım. Ar-Ge projelerinin olgunlaşması, bunun bir kurum kültürü haline gelmesi yıllar aldı. Ancak bugün geldiğimiz noktada EPDK’nın verdiği Ar-Ge fonları başarılı projeler olarak meyvelerini veriyor. 2011-2015 arasında 216 milyon TL’lik bir fon kullanıma açılmışken, 2016-2020 dönemi için bu rakamı 235 milyona yükselttik. Daha da sevindirici nokta her yıl proje sayısının daha da artması” dedi.
‘HEPİMİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ’
Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı’nın 2019’u Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı ilan ettiğini hatırlatan Dönmez “Biz hepimiz birlikte çok güçlüyüz. 82 milyon el ele, gönül gönüle “Biz Türkiye’yiz.” İnanıyorum ki bu tür toplantılar, bu salonlardan başlayarak dalga dalga bütün ülkeye yayılan yenilikçi fikirler Türkiye’nin kılavuz gemisi olacak. Bu geminin kaptanlarından birini de bugün burada rahmet ve minnetle yâd etmek istiyorum. İslam Bilim Tarihi’nin öncüsü kıymetli hocamız Prof. Dr. Fuat Sezgin medeniyetimize yaftalanmak istenen “bilim üretemezler” anlayışının çarpıklığını, geçersizliğini somut örnekler üzerinden bütün dünyaya anlattı. Ar-ge, inovasyon gibi kavramların her ne kadar Batı jargonu olsa da, özü itibariyle bize, bu topraklara, bu medeniyet nesline ait olduğunu ifade etti her seferinde sayısız örnekle. Batılı medeniyetin doğulu kökenlerini, batıya akan nehrin membaının doğu olduğunu en güzel eserlerle anlattı. Bize müthiş bir külliyat bıraktı bu anlamda. Cumhurbaşkanlığımız biliyorsunuz 2019’u Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı ilan etti. Böylesine büyük bir bilim insanının daha iyi anlaşılması gerekir ki dirilişimizin medeniyet köklerimizde saklı olduğunu bir kere daha hatırlayalım. Zirve vesilesiyle Prof. Dr. Fuat Sezgin Hocamıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum” diye ekledi.
HABERE YORUM KAT