Çakıcı, ruh sağlığı konusunda Dünya sağlık Örgütü'nün bazı saptamalarını örnek olarak gösterdi. Dünya sağlık Örgütü'nün yolda yürüyen 4-5 insandan birinde ruh sağlığı problemi olduğunu söylediğini belirten Çakıcı, akla hemen akıl hastalarının gelmemesi gerektiğini bunun depresyon, kaygı, takıntı, korku ve şüpheden kaynaklanan diğer ruhsal bozukluklar olabileceğini söyledi. Kıbrıs'ta moral bozukluğu, depresyon, çökkünlük hastalığının oranının %23.4 olduğunu ifade eden Çakıcı, dünyadaki ilk 10 ülke arasında olduğumuzu söyledi. Çakıcı, 10 ülkeyle ilgili ortak özelliklere sahip olduğumuzu da belirterek, bunların ekonomik problemler, savaş, göç, ekonomik bağlamda daha büyük bir ülkeye bağlılık ve işsizlik oranlarının yüksek olması olarak sıraladı.

KUMARDA 4. SIRADAYIZ

Çakıcı, dünya gelinde kumarda 4.sırada olduğumuzu belirterek bizi geçen devlet bile olmadığını dünyada kumar bağımlılığında portorikolular, kızılderililer ve yeni zellanda yerlilerinin KKTC'den daha yüksek kumar bağımlılığı bulunduğunu bildirdi. Disosiyatif bozukluklar ve anksiyate bozukluğunda da üst sıralarda olduğumuzu da ifade eden Çakıcı, Psikolojik travma oranımızın da %19 ile dünyadaki yüksek bölgelerden biri olarak KKTC'nin bütün Avrupa ülkelerinden daha yüksek bir orana sahip olduğunu belirtti. Uyuşturucu kullanımının ülkemizde giderek arttığını ifade eden Mehmet Çakıcı, 1996 yılında liselerde %1-2 olan kullanımın bugün %5.6 oranına ulaştığını açıkladı. Çakıcı, toplum genelinde 2003 yılında %3 olan uyuşturucu deneme oranının günümüzde 3 kat artarak %9'lara çıktığını ve uyuşturucu kullanımının ilkokullarda dahi görülmeye başladığını ifade etti.

KORUYUCU TEDBİRLER ALINMALI

Tüm bunlara bakıldığında ruh sağlığı konusunda konumumuza bakıldığında ruhsal bozukluklar açısından dünyadaki en sorunlu bölgelerden biri haline geldiğimizi belirten Çakıcı, bunların farkında olmadan yaşadığımız ruhsal ortamın doğal bir ortammış gibi yaşandığını söyledi. Çakıcı, "Ruh sağlığı bakımından dünyada kötü bir yerdeyiz, diğer taraftan cennet gibi adada yaşıyoruz" dedi. Devletin ruh sağlığı hizmetlerinin zayıf olduğunu belirten Çakıcı, bu nedenle insanların aktivetler yaratarak kendi yöntemlerini yaşamayı tercih ettiğini söyledi. Yasalar açısından da durumun çok farklı olmadığını kaydeden Çakıcı, Ruh Sağlığı yasası Meclis'te konuşulurken, kendimiz talep etmemize rağmen özellikle üniversitelerin ve derneklerin çağrılmamasının da ayrıca düşündürücü olduğu tespitinde bulundu. Mehmet Çakıcı, gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda her geçen gün kumar, uyuşturucu, depresyon, disosiyatif, anksiyete, travma belirtilerinin artacağını, çünkü koruyucu ve tedavi edici etkin bir sistemin yaratılamadığını anlattı.

BU YIL Kİ TEMA: İNTİHARI ÖNLEME

Programda, Türkiye Psikiyatri Derneği'nin yayınladığı bildiriye de değinen Çakıcı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu yılki 10 Ekim konusunun “İntiharı Önleme” olarak belirlendiğini belirterek, bildiriyle ilgili notlarda paylaştı. Mehmet Çakıcı, İntihar davranışında genetik, psikolojik, sosyal  ve kültürel bir çok değişkenin etkili olduğunu belirterek, bu alanda yapılacak önleme programlarının birden çok alanı kapsayan, çalışanların ve uzmanların dahil olduğu şekilde planlanması gerektiğini kaydetti. İntiharı önlemede yöneticiler, ruh sağlığı çalışanları, eğitimciler, medya, aile ve arkadaşların birlikte çalışması gerektiğinin altını çizen Çakıcı, "Tek bir disiplin tarafından uygulanan önleme programlarının belirgin bir etkisi olmazken, birden fazla kurumun içinde yer aldığı programların sinerjik etki ile çok daha etkin sonuçlar sağladığı çalışmalarla gösterilmiştir" dedi.