
Çocuk istismarında sınıfta kaldık
Klinik Psikolog Deniz Ergün, ülkede son dönemlerde cinsel suçlar ve çocuk istismarı konusundaki artışın endişe verici olduğunu vurguladı.
Ergün, cinsel suçların hem fizyolojik hem de çevresel etkenlerin belirleyiciliğinde olduğunu belirtti
Ergün, “Cinsel suçlarda bir sapkınlık dediğimiz yön var bu hastalık boyutunda ele alınması gereken bir konudur. Diğer yandan da ailesel ve çevresel faktörlerden ya da ensest ilişkilerden kaynaklanan bozukluklar var” dedi
Cinsel suçların aslında yüzyıllardan bu yana hep var olduğuna dikkat çeken Ergün, “Bize artış olduğu izlenimini veren nokta farkındalığın artmasıdır. Önceden cinsel tacize ya da istismara uğrayan bir kişi bunu dile getirmekten çekiniyordu. Şimdi farkındalık arttı ve insanlar bu tarz saldırılara maruz kaldıklarında bunu açıkça dile getirerek haklarını arayabiliyor” diye konuştu
Cinsel suçlardaki en önemli ve üzerinde düşünülmesi gereken noktanın çocuklara yönelik işlenen istismarlar olduğuna vurgu yapan Ergün, KKTC’de çocuklara yönelik işlenen cinsel suçlarda gerekli altyapı ve önlemin söz konusu olmadığına değinerek, bunun çok büyük bir eksiklik olduğunu kaydetti
Özlem ÇİMENDAL
Klinik Psikolog Deniz Ergün, son dönemlerde toplumda artış gösteren cinsel suçlar ve çocuk istismarı konusunda Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulundu. Suç çeşitleri arasında son günlerde daha çok duyulmaya başlanan cinsel saldırıların aslında yüzyıllardır var olduğuna dikkat çeken Ergün, bu tarz suçların farkındalığın artması ve mağdurların konuşması ile birlikte gizli saklı ya da utanılacak bir durum olmaktan çıktığına da işaret etti.
Cinsel suçların hem fizyolojik hem de çevresel sebepleri var
Cinsel suçlardaki artış konusunda açıklamalarda bulunan Ergün, bunun hem fizyolojik hem de çevresel etkenlerin belirleyiciliğinde olduğuna değindi.
Ergün, “Cinsel suçlarda bir sapkınlık dediğimiz yön var bu hastalık boyutunda ele alınması gereken bir konudur. Diğer yandan da ailesel ve çevresel faktörlerden ya da ensest ilişkilerden kaynaklanan bozukluklar var” ifadelerini kullandı.
“Cinsel tacize ya da istismara uğrayan kişi bunu dile getirmekten çekinmemeli”
Cinsel suçların aslında yüzyıllardan bu yana hep var olduğuna dikkat çeken Ergün, “Bize artış olduğu izlenimini veren nokta farkındalığın artmasıdır.
Önceden cinsel tacize ya da istismara uğrayan bir kişi bunu dile getirmekten çekiniyordu. Açık bir şekilde anlatmaktan korkuyordu. Şimdi farkındalık arttı ve insanlar bu tarz saldırılara maruz kaldıklarında bunu açıkça dile getirerek haklarını arayabiliyor bu da beraberinde bu tarz olayları daha fazla görüp duymamızı getiriyor. Aslında artış değil farkındalık çoğaldı diyebiliriz bu noktada” diye konuştu.
“KKTC’de çocuklara yönelik işlenen cinsel suçlarda gerekli altyapı ve önlem yok”
Cinsel suçlardaki en önemli ve üzerinde düşünülmesi gereken noktanın çocuklara yönelik işlenen istismarlar olduğuna vurgu yapan Ergün, KKTC’de çocuklara yönelik işlenen cinsel suçlarda gerekli altyapı ve önlemin söz konusu olmadığına değinerek, bunun çok büyük bir eksiklik olduğuna vurgu yaptı.
“Çocuklar uğradıkları cinsel istismarı fark ederek, kendini koruyabilmeli”
Ergün, “Şu anda Türkiye’de çocuk hakları ile birlikte artık bu tarz cinsel saldırılara maruz kalan çocuklar rahatlıkla konuşmaya başladı.
Okullarda şu anda kendini iyi ifade adı altında seminerler düzenleniyor. Bunlar çocukların uğradıkları cinsel istismarların farkına varabilmelerini ve bunu aktararak yardım alabilmelerini olumlu yönde etkiliyor” şeklinde konuştu.
“Toplumun mağdurun yanında olmayan bakış açısı da değişmeli”
Cinsel suçlarda bir diğer önemli noktanın mağdurun korunması ve toplumun bakış açısının o kişinin üzerinde oluşturduğu psikolojik baskının da çok önemli olduğuna değinen Ergün, “Bu tarz suçların ortaya çıkması yeterli değildir.
Bunun dışında toplumun mağdurun yanında olmayan davranış şekli ve mağdurun korunmayışı da belirleyici etkenlerdendir” dedi.
“Çocuklar istismar konusunda oldukça hassas bir noktada”
Cinsel istismarlarda çocukların oldukça hassas bir noktada olduklarının altını çizen Ergün, KKTC’de bu yönde yeterli bir uygulamanın olmadığına işaret etti. Ergün, “Türkiye’de şu anda çocuklara yönelik cinsel suçlarda özel çocuk izlem evleri oluşturuldu. Çocuklara soruları kimlerin hangi ortamlarda sorulacağı belirlendi” dedi.
“KKTC’de uygulanabilmesi daha kolayken, yapılmıyor”
KKTC’nin bazı uygulamalarda daha küçük bir yer olmanın avantajını da kullanabileceğine dikkat çeken Ergün, “Sosyal hizmet görevlileri ve psikologlar tarafından sorular soruluyor aynalı odaların diğer yanında da polis ve savcılar bunu izleyerek bu işi ortaklaşa yürütüyorlar. Ancak KKTC daha küçük ve bu tarz uygulamaların daha kolay uygulanabilir bir ülke olmasına rağmen bu gerçekleştirilememektedir” ifadelerini kullandı.




fdfd.gif)


HABERE YORUM KAT