1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Çok bilinmeyenli denklem!
Çok bilinmeyenli denklem!

Çok bilinmeyenli denklem!

Ülkeyi yönetecek hükümetin 3’lü mü yoksa 4’lü koalisyon mu olacağını, bu akşam toplanacak DP Parti Meclisi belirleyecek.

A+A-

Yücel Vural, kurulması muhtemel dörtlü koalisyonun ya da yedek olarak bekleyen üçlü koalisyonun aritmetik olarak mümkün olmasına karşın, “Siyasetin aritmetikten ibaret olmadığı çok açıktır. Her iki alternatif de siyasal bakımdan kırılgan veya bunun ötesinde meşruiyeti sorgulanmaya çok yakın ittifakları içeriyor” dedi

Vural, “DP’nin temel konulardaki değişken tutumu nedeniyle dörtlü koalisyonun bu partinin esiri olması çok muhtemeldir. Kırılganlık büyük oranda bundan kaynaklanıyor. Üçlü koalisyon modeli ise YDP’nin yemin töreninde de ortaya çıkan ve Cumhurbaşkanı’na, Meclise ve basına yönelik şiddet uygulamasına dönük, en hafif tabiriyle yetersiz tutumu nedeniyle ciddi bir meşruiyet sorunuyla karşılaşmaya adaydır” şeklinde konuştu

“Aslında, yeni hükümetin kurulmasında siyasal bakımdan kilit parti UBP’dir. Bunun en önemli iki temel nedeni vardır. Birincisi, UBP’nin seçimlerden oyunu artırarak çıkan bir parti olmasıdır. Bu partinin çok da ilkesel olmayan yöntemlerle devre dışı bırakılmasının yaratacağı huzursuzluğu herkesin hesaplayabilmesi gerekir. Bunu söylerken de aslında UBP’nin dışlanmasının temel nedeninin de kendisinden kaynaklandığını vurgulamak gereklidir” 

“UBP, geniş tabanlı bir hükümet seçeneğini işaret ederken aslında aritmetiğe takılmakta, geniş tabanlı hükümetin siyasal program bakımından bu özelliği taşıyabileceğini göz ardı etmektedir. Şu anda UBP bu geniş siyasal birlikteliği sağlayacak önerilerle ortaya çıkmadığı sürece istikrara hizmet etmiş olmayacaktır”

Oluşacak olan koalisyonun, “Akıncı’nın stratejik bir anlaşmaya ulaşmasına ve bu amaçla güven yaratıcı önlemlere destek vermeyi taahhüt etmeleri gereklidir” diyen Vural, “Geçmişte UBP bunun tersine hareket etmiştir. Dışişleri eski bakanının uygulamaları hala tahribat yaratmaya devam ediyor. 

Dolayısıyla UBP geniş tabanlı bir hükümeti murat ediyorsa, herhalde buraya odaklanması gerekecektir” dedi

Eniz ORAKCIOĞLU

DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Vural, bu akşam DP Parti Meclisinin üreteceği kararın ardından oluşması beklenen koalisyon hükümeti formülleri konusunda Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulundu. 

“4’lü koalisyonun DP’nin esiri olması muhtemeldir”

Yücel Vural, kurulması muhtemel dörtlü koalisyonun (CTP, HP, TDP ve DP) ya da yedek olarak bekleyen üçlü koalisyonun (UBP, DP ve YDP) aritmetik olarak mümkün olduğuna işaret ederek, “Ama siyasetin aritmetikten ibaret olmadığı çok açıktır. Her iki alternatif de siyasal bakımdan kırılgan veya bunun ötesinde meşruiyeti sorgulanmaya çok yakın ittifakları içeriyor. DP’nin temel konulardaki değişken tutumu nedeniyle Dörtlü koalisyonun bu partinin esiri olması çok muhtemeldir. Kırılganlık büyük oranda bundan kaynaklanıyor. Üçlü koalisyon modeli ise YDP’nin yemin töreninde de ortaya çıkan ve Cumhurbaşkanı’na, Meclise ve basına yönelik şiddet uygulamasına dönük, en hafif tabiriyle yetersiz tutumu nedeniyle ciddi bir meşruiyet sorunuyla karşılaşmaya adaydır” şeklinde konuştu.

“Siyasal bakımdan kilit parti UBP’dir”

Vural, sözlerini şöyle sürdürdü; “Aslında, yeni hükümetin kurulmasında siyasal bakımdan kilit parti UBP’dir. Bunun en önemli iki temel nedeni vardır. Birincisi, UBP’nin seçimlerden oyunu artırarak çıkan bir parti olmasıdır. Bu partinin çok da ilkesel olmayan yöntemlerle devre dışı bırakılmasının yaratacağı huzursuzluğu herkesin hesaplayabilmesi gerekir. Bunu söylerken de aslında UBP’nin dışlanmasının temel nedeninin de kendisinden kaynaklandığını vurgulamak gereklidir. UBP, geniş tabanlı bir hükümet seçeneğini işaret ederken aslında aritmetiğe takılmakta, geniş tabanlı hükümetin aslında siyasal program bakımından bu özelliği taşıyabileceğini göz ardı etmektedir. Şu anda UBP bu geniş siyasal birlikteliği sağlayacak önerilerle ortaya çıkmadığı sürece istikrara hizmet etmiş olmayacaktır. Örneğin bir UBP- CTP hükümeti, yolsuzlukların araştırılması, barış sürecine, bir önceki dönemde yaratılan tahribatın giderilerek kayıtsız şartsız destek verilmesi ve İç güvenlikle ilgili birimlerin bu ülkenin seçilmiş organlarının idaresine verilmesi ve benzeri temel konularda uzlaşmaların elde edilmesi durumunda niçin mümkün olmasın? Seçimlerden birinci parti çıkarak hükümeti geniş tabana dayalı olarak kurmaya en yakın aday olduğunu, buna yapay alternatiflerle engel olunmaması gerektiğini ileri sürerken UBP ne kadar haklıysa, bunun gereklerini yerine getirmekten kaçınması da o ölçüde bu partinin eleştirilmesini haklı çıkarmaktadır.”

“Anlaşılan ortak noktalar açıklanmalı”

Dörtlü koalisyonu oluşturacak olan partilerin hangi ortak noktalarda birleştiklerinin henüz bilinmediğini de belirten Vural, “Hâlbuki bunun kamuoyuna açıklanması gerekiyor. 

Eğer kurulabilirse hükümet programının bu konuya açıklık getirmesini bekleyebiliriz. Bu sadece CTP, HP, TDP ve DP’nin oluşturacağı bir koalisyon hükümeti için geçerli değil, herhangi bir koalisyon hükümetinden beklenmesi gereken bir durumdur” şeklinde konuştu.

“Komşu partiler daha kolay koalisyon oluşturur”

Partilerin tek başlarına hükümeti kuramayacakları durumlarda programlarının bir bölümünü askıya alarak koalisyon kurduklarını da belirten Yücel Vural, “Koalisyonu oluşturacak partilerin öncelik verdiği konular belirlenerek ortak noktalar aranır. Zaten normal koşullarda herhangi ortak bir amaç ve buna ulaşmayı sağlayan araçlar tanımlanamazsa koalisyon kurulmaz.

 İşte bu nedenden ötürüdür ki siyaset yelpazesinde birbirine komşu olan partiler daha kolay koalisyon oluşturabilir, uzak komşular genellikle ancak çok kritik tarihsel dönemlerde dar kapsamlı, süresi belirlenmiş koalisyon kurabilirler. Koalisyonların istikrarlı olup olmayacağı tarafların ortak amaç ve araçları bulup tanımlamalarıyla ilgilidir” diye konuştu.

“CTP ve TDP açısından oldukça mümkün”

DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Vural, açıklamalarında olası koalisyonların Kıbrıs konusunda izleyeceği tutum ve Cumhurbaşkanı Akıncı ile uyumlarını da değerlendirdi.

Kıbrıs sorunu kapsamında, ortak noktaların bulunmasının bazı şartlarda mümkün olabileceğini vurgulayan Vural, “Bu nedenle en uzak görülen ihtimaller bile gerçekleşip daha geniş tabanlı koalisyonlar kurulabilir. Nedir bu şartlar? Bunu bugünkü siyasal durum çerçevesinde şöyle özetleyebiliriz. 

İlk olarak, şimdiye kadar iki toplum liderleri arasında varılan uzlaşmaların kabul edilmesi ve parti düzeyinde yeni arayışlara girişilmeyeceğinin kabullenilmesi gerekmektedir. Geçmişte toplum liderleri olarak Denktaş, Talat, Eroğlu’nun ve halen sürdürülen görüşmelerde Akıncı’nın ulaştığı bazı konsensuslar var. Bunların kabullenilmesi bildiğimiz kadarıyla CTP ve TDP açısından oldukça mümkün görünüyor. UBP’nin kendi onursal başkanının attığı imzanın arkasında durması bu üçlü birlikteliği olanaklı kılar. Aynı mantıkla hareket edersek UBP ve HP koalisyonunun niçin peşinen reddedildiğini sormamız gerekir. İkincisi, koalisyon ortaklarının iki toplum arasında gerilim yaratan aşırı milliyetçi tutumlardan kaçınacaklarını, normalleşme yönünde hareket edeceklerini ve bu çerçevede Sayın Akıncı’nın stratejik bir anlaşmaya ulaşmasına ve bu amaçla güven yaratıcı önlemlere destek vermeyi taahhüt etmeleridir. Geçmişte UBP bunun tersine hareket etmiştir. Dışişleri eski bakanının uygulamaları hala tahribat yaratmaya devam ediyor. Dolayısıyla UBP geniş tabanlı bir hükümeti murat ediyorsa, herhalde buraya odaklanması gerekecektir. 

Elbette siyasal partiler kendi önceliklerini belirleme hakkına sahiptirler. Ama bir koalisyonu program çatışması dışında kişisel veya kısa vadeli nedenlerden ötürü reddeden partilerin bu davranışının sadece bir erken seçim çağrısından başka bir anlam taşıyamayacağını da anlamamız gerekir” dedi.

“Görüşmeler yeniden başlamalı”

Vural, sözlerini şöyle tamamladı; “Halktan yetki almış bir lider olarak Cumhurbaşkanı Akıncı’nın halkın onayına sunacağı bir uzlaşmayı elde etmeye çalışması, bu amaçla uluslararası toplumun yapıcı tutumuna uygun adımlar atması ve Guterres çerçevesi temelinde görüşmelerin yeniden başlatılması girişimlerine Türkiye’nin de destek vermesi yönünde girişimlerde bulunması en gerçekçi yol olarak karşımızda durmaktadır.”

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.