1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Deniz Türkali: "Erkeklik’lerinden ne kadar çok vazgeçerlerse, o kadar insan olacaklar"
Deniz Türkali: "Erkeklik’lerinden ne kadar çok vazgeçerlerse, o kadar insan olacaklar"

Deniz Türkali: "Erkeklik’lerinden ne kadar çok vazgeçerlerse, o kadar insan olacaklar"

Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve taciz her geçen gün artıyor. Oyuncu Deniz Türkali, verdiği bir röportajda kadınların yaşadıkları taciz ve şiddete değindi.

A+A-

Geçtiğimiz yıllara göre 2017 senesinde de kadın cinayetleri kahredici bir şekilde artış gösterdi. Geride bıraktığımız 2017 yılında  yaklaşık olarak 409 kadın hayatını kaybetti. Kadına yönelik taciz ve şiddet hakkında  BBC Türkçe’ye konuşan Deniz Türkali, kadınların yaşadıkları taciz ve şiddeti anlatmalarındansa, erkeklerin kendilerini ifşa etmesinin daha anlamlı olacağını belirtti

HOLLYWOOD’DA BAŞLATILAN KAMPANYA HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ

‘Ben tacize uğradım’ demenin neden kadınlara düştüğünü anlamış değilim. Aslına bakarsan açılması gereken kampanya şu: Her tacizci erkeğin, geçmişte kendisini tacizci olarak görmeyen, normal karşılayan her erkeğin kendi yaptığı tacizleri anlatmasıyla bir açılım olabilir ancak. Yoksa herhangi bir yaptırımı olmadıkça kadınların tutup da “Ahmet beni taciz etti”, “Mehmet bana şunu yaptı” demesini çok anlamlı bulmuyorum.

ERKEKLER BUNUN İÇİN NASIL TEŞVİK EDİLEBİLİR?

Valla buna zorlamak lazım. Kadın hareketini destekleyen erkeklerin geçmişlerinde çoğunun, gayet iyi biliyorum ki taciz de var, şiddet de var. Önce onlar bir başlasın dökülmeye…

“BABAMDAN ŞİDDET GÖRDÜM”

Tanıdığım bir sürü erkeğin içinde tacizci oldu. Ben babamdan şiddet gördüm. ‘Daha Dans Edicem’de anlattım bunları ben. Evet şiddet gördüm. Babam çok değerli bir insandı bir yandan. Türkiye’nin en önemli hem edebiyatçı, hem entelektüel, hem solcu… Yıllarca hapiste yatmış. Ben de çok özlüyorum, sevdim. Ama bunları da söylemek zorundayım. Evet, gördüm.

“SEN BANA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYORSUN VE BUNUN FARKINDA DEĞİLSİN”

İki tokat meselesi değil. Ki ben çok dayak yedim, ama mesele daha çok sözle aşağılamak, ağır konuşmak ki bunlara çok fazla maruz kaldım. Devlet insanları konuşmaya başladığı zaman çok ağrıma gidiyor. “Üç çocuk doğursun kadınlar” dediğin noktada sen bana psikolojik şiddet uyguluyorsun. Ve bunun farkında bile değilsin. Bir kadına “Üç çocuk doğur” demek nasıl bir akıldır? Nasıl bir sınırsızlıktır? Nasıl bir had bilmezliktir? Bu korkunç bir şey.

ERKEKLERİN CİNSİYET AYRIMCILIĞI KONUSUNDA  FARKINDALIĞI ARTIRMAK İÇİN NE YAPILABİLİR?

Yani sonuç beklemek çok zor. ‘Yaptık, yaptık olmuyor’ diye düşünmek çok yanlış. Yapacağız, olmayacak. Yine yapacağız, daha çok yapacağız, yine olmayacak. Farklı şeyler yapacağız ve hayat böyle bir şey. Feminizmin başarısı şu olabilir: Erkekleri hakikaten kendi erkekliklerinden uzaklaştıkça insan olmaya yaklaştıklarını görmelerini sağlamaya çalışmak. O örgütle (kadın hareketi) falan çok değil. Yazarak, çizerek, kendi içimizde tartışarak, onlarla tartışarak.

“ERKEKLERE BİR ÇAĞRINIZ VAR MI ?”

Lütfen şunu öğrensinler. ‘Erkeklik’lerinden ne kadar çok vazgeçerlerse, o kadar insan olacaklar. Bunu bir düşünsünler bence.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.