Girne Belediyesi “İş Sağlığı Güvenliği Uzmanı ve Eğitmeni Mimar Sıdıka Geylan’ın” Girne Belediyesi Kadın Çalışanlar adına açıklamasını yaptığı Basın Açıklaması:

22 Mayıs Pazar günü Güzelyurt’taki bir narenciye fabrikasında meydana gelen iş kazasında forkliftin devrilip 69 yaşındaki bir kadın çalışanın hayatını kaybetmesine neden olması, Girne Belediyesi Kadın çalışanları olarak hepimizi derinden üzmüştür.

Hayatın içinde emeğini ve enerjisini; gerek evlerimizde gerek işyerlerinde üreterek çalışarak paylaşan kadınlarımızın varlığı hayatın sürdürülebilirliği için elzemdir.

Bu noktada; yaşanan bu trajik olay nedeniyle; devlet kurumlarından başlayarak işverenden çalışanına tüm toplumun kendini sorgulaması gerekmektedir. Bu acı olay, hepimizin sorumluluğudur.

Çalışan her bireyin, sağlığını ve güvenliğini temin etmek işverenin görevidir. Çalışma koşullarının; çalışan kişinin temel ihtiyaçlarını ve bireysel korunma tedbirlerinin sağlanması işveren tarafından eksiksiz şekilde yerine getirilmek zorundadır. Bu koşullardaki eksikler; hayati riskler yaratıyorsa iş kazalarının iş cinayetlerine dönüşmesi maalesef ki kaçınılmaz olup bu tür trajik sonuçları yaşamamak adına tüm gerekli önlemlerin bilimsel düzeyde sağlanması hayati önem arz etmektedir.

Güzelyurt’ta yaşanan bu ölümlü iş kazası, bizlere bu acı gerçeği bir kere daha göstermiş ve İş Sağlığı ve Güvenliğinin önemini bir kez daha hatırlatmış bulunmaktadır.

Özellikle bu kazanın çalışanların dinlenme günü olan Pazar gününe denk gelmesi, çalışanların Pisiko Sosyal ve Uzun Süreli çalışma saatlerinden kaynaklı dikkat dağınıklığı ve yorgunluk gibi faktörleri de ön plana çıkarmaktadır.

Yine ayni zamanda İşverenin işyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili önlem ve tedbirleri yerine getirme zorunluluklarından olan, Özel durumu bulunan çalışanların korunması ve/veya emeklilik yaşı gelen kişilerin işyerlerinde çalıştırılmaması veya korunması, ehil olmayan tecrübesiz veya operatörlük belgesine sahip olmayan sürücü çalıştırılması ve/veya çalışanlara işyerlerinde bulunan tehlike ve risklere karşı eğitimlerin verilmemiş olması, işyeri ortamında gerekli uyarı ve önlemlerin alınmamış olması gibi faktörleri göz önünde bulundurursak bu kazanın belki de önlenebilir bir trajedi olduğunu söylemek mümkündür.
Ülkemizde ve işyerlerimizde daha fazla iş kazaları ve ölümlerin yaşanmaması için İş Sağlığı ve güvenliği uygulamalarının hayat bulması gerekmektedir.

Bir iş kazası ile hayatını kaybeden kardeşimiz Fatma Taşçı’ya Allah’tan rahmet diler, tüm yaslı ailesine sabırlar dileriz.