
“Kapalı Maraş’ta 1980’lerde yaptığımızı tekrar etme düşüncemiz yoktur”
Özersay, Kapalı Maraş’ta 1980’lerdeki gibi bir hamle yapmadıklarını anlattı.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, hükümet olarak Kapalı Maraş konusunda aldıkları kararlar ve atılan adımlarla yıllardır süregelen bir ezberi ve Rum tarafının da dengesini bozduklarını söyledi.
- Akıncı’ya yanıt: “Mağduru oynama”
HP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Özersay, BRT’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Özersay, Doğu Akdeniz’de doğal gaz konusunda sahada atılan dengeleyici adımlar, kapalı Maraş konusunda ortaya konulan yeni yaklaşım ve BM Barış Gücü’nün statüsünün sorgulanması gibi yeni ve farklı bir politika ile yerleşmiş kalıpların dışında, ezber bozan hamleler ile statükodan memnun olanları rahatsız ettiklerini söyledi.
Özersay, Kapalı Maraş konusunda şunları kaydetti:
“Bu kadar yıl bir ezber devam etti; Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm olacak, bir müzakere kozu olarak Kapalı Maraş toprak ayarlaması bağlamında verilecek şeklinde bir ezber vardı… Kapsamlı çözüme endekslendiği için Maraş hayalet şehre dönüştü. Bir konuyu kapsamlı çözüme bağladığınızda içi boşalıyor konunun. O mesele çürüyor. Geçmiş yıllarda aynı şey kapalı Maraş’ın bir güven yaratıcı önlem olarak ele alınmasında da yaşandı ve bu da bir ezbere dönüştü, sonuç alınamadı. Bu hükümet döneminde Kapalı Maraş’la ilgili bir ezberi bozduk. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni uluslararası hukuka daha bir yaklaştıracak, tek taraflı bir adımla bir açılım yaptık. Atacağımız adımın hazırlığına başladığımızı söyledik. Kıbrıs Rum tarafına karşı bugüne kadar müzakere masasında verdiğimiz karşı öneri ve paketlerin haricinde, onların dengesini bozan ne yaptık şimdiye kadar? Kapalı Maraş onların dengesini bozan bir hamledir.”
“YAPTIĞIMIZ DİĞER BİR HAMLE İSE DOĞU AKDENİZ’DE KAZI AŞAMASINA GELMİŞ OLMAMIZ”
Yaptıkları diğer bir hamlenin ise Doğu Akdeniz’de kazı aşamasına gelmiş olmaları olduğunu ifade eden Özersay, Rum tarafının rahatını ve huzurunu kaçıracak olanın bu ve buna benzer adımlar olduğunu belirtti.
Ara bölgedeki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün statüsünün değişmesi gündeme geldiğinde de Rum tarafının keyfinin kaçtığını, dengesinin bozulduğunu kaydeden Özersay, “Buna benzer şeyler yapmadığımızda hiçbir şeyin değişmemesine katkı yapmış oluyoruz. Eğer biz statükonun tekerine çomak sokmak istiyorsak dengeleri değiştirecek, ezber bozan adımlar atmak zorundayız. Bundan sonraki adım BM Barış Gücü’nün statüsünün değişimiyle ilgili tartışmayı ileriye taşımaktır. Doğalgazda kazı aşamasına geldiğimiz halde güç kullanmıyor, gel işbirliği yapalım diyoruz. Bu önemli bir dış politika hamlesidir” dedi.
“KAPALI MARAŞ’TA 1980’LERDE YAPTIĞIMIZI TEKRAR ETME DÜŞÜNCEMİZ YOKTUR”
Bugün hükümet olarak aldıkları kararın Kapalı Maraş’ı kendi vatandaşlarının iskanına açma kararı olmadığını, oranın eski sakinleriyle evkafın mülkiyet ve tasarruf haklarına halel gelmeksizin bir çözüm üreteceklerini ifade eden Özersay, Kapalı Maraş’ta 1980’lerdeki gibi bir hamle yapmadıklarını anlattı ve şöyle konuştu:
“550 sayılı Güvenlik Konseyi kararına bakarsak, bize tepki olarak alındığını görürüz. Kararda; Maraş’ın eski sahiplerine BM yönetimi altında iadesinden bahseder. Çünkü biz o tarihte kendi vatandaşımızın iskanına açmaya kalkıştık Maraş’ı. Eğer 1974’te 2. harekattan sonra Kapalı Maraş’a da güneyden gelen göçmenlerimizi yerleştirmiş olsaydık bugün böyle bir tartışma yaşamazdık, Güvenlik Konseyi de böyle bir karar almış olmazdı. Kuzey Kıbrıs’ta terkedilen Kıbrıs Rum mallarına göçmenlerimizi yerleştirdiğimiz gibi ya da Rumların kendi göçmenlerini Kıbrıslı Türklerin mallarına yerleştirdiği gibi. Bunun bir mantığı vardı. Ama biz 1974’te orayı iskana açmadık ve kapalı tuttuk. Oranın yeni sakinleri olmadı. 10 yıl sonra buraya ihtiyacımız var iskana açıyoruz dediğimizde güvenlik konseyi bir reaksiyon gösterip burayı açamazsınız dedi. Mülkiyet hakkı bağlamında da sıkıntılı bir durum ortaya çıkmıştı. 1974’te olsa çıkmazdı, aynen Kuzey Kıbrıs’taki taşınmaz mallarda çıkmadığı gibi. Çünkü insani bir mesele, bir ihtiyaç vardı.”
Özersay, Dışişleri Bakanı olarak Kapalı Maraş konusuyla ilgili olarak yürürlüğe koyulacak politikada Kıbrıs Rum lideri Anastasiades’i muhatap almayacaklarını söylemesinin tepkiye neden olduğunu ancak sonuç çıkmayan hiçbir ezberi tekrara niyetlerinin olmadığını da söyledi.
Maraş’ın eski sakinlerinin muhatap ve paydaş olduğunun da altını çizen Özersay, sürecin hızla devam edeceğini söyledi.




fdfd.gif)


HABERE YORUM KAT