
Köroglu: "Halk sağlığıyla oynayanlar hesap vermeli"
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği As Başkanı Teksen Köroğlu, halkın Anayasal hakkı olan sağlıklı ürün tüketimi konusunda hükümetlerin Anayasal görevlerini yerine getirmediğini vurgulayarak, halk sağlığının hiçe sayıldığını kaydetti.
Gıda denetimleri konusunda bilimsel içerikli ve güncel bir mevzuatla desteklenen politikaların oluşturulmasında zaman kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizen Köroğlu, “Ülkemizdeki gıda politikalarının geçmiş dönemde tüketiciyi yeterince koruyamadığı herkes tarafından gözlenmiştir” dedi
Köroğlu, toplumun gıda katkı maddeleri, fazla miktarda tarım ilaçlarına maruz kalan meyve, sebze gibi tarım ürünleri, GDO’lu ürünler, yemler, gıda mevzuatlarındaki yetersizliklerin eksiklikleri ve denetimsizlikler yüzünden, her alışverişe gittiğinde aldığı sebze meyvelere ellerinin korkarak uzandığının altını çizdi
Köroğlu, bir ülke piyasasında zararlı gıda maddeleri kalabalığı varsa, Sağlık Bakanlığı’nın görevini yapamıyor olduğu sonucunun ortaya çıktığını vurgulayarak, geçmiş yıllardaki Hükümetler ve Sağlık Bakanlıklarının sadece sağlıkta hastanelerle oyalanıp Sağlık Sistemini de topyekün bozduğunu savundu
Devletin halk sağlığına karşı Anayasal görevlerini yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Köroğlu, gerek imal gerek ithal zararlı madde içeren her türlü gıda maddesinin üreticileriyle (şirketlerle) neden mücadele edilmediğinin sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, “Bunun bir arkadaşlık, menfaat ilişkisi olmadığını düşünmek isteyecek kadar da iyi niyetliyiz” diye konuştu
Özlem ÇİMENDAL
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği As Başkanı ve Çevre Sorumlusu Dt. Teksen Köroğlu KKTC’deki genel gıda güvenliği hakkında Yeni Bakış’a önemli açıklamalar, yeni hükümete ise önerilerde bulundu.
Toplumda güvensizlik hakim
KKTC Genel Gıda Güvenliği kapsamındaki yasalar, kurallar şeffaflık ve tutarlılık açısından yaşanan sorunların toplumun genel gıda güvenliği konusunda devlete ve üreticilere karşı güvensizliğini artırdığını vurgulayan Köroğlu, “Bu doğrultuda tüketici sağlığının daha yüksek standartlarda korunması ve azalan tüketici güveninin tekrar kazanılabilmesi için yeni ve hızlı bir düzenleme ihtiyacı vardır” dedi.
Etiketleme emirnamesi var, uygulayan yok
Bilimsel içerikli ve güncel bir mevzuatla desteklenen politikaların oluşturulmasında zaman kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizen Köroğlu, “Ülkemizdeki gıda politikalarının geçmiş dönemde tüketiciyi yeterince koruyamadığı herkes tarafından gözlenmiştir. Dünyamızdaki gelişmiş ülkelerde ve AB’nin yeni gıda politikalarında birleştirilmiş ve basitleştirilmiş bir gıda mevzuatı ile uygulamada kolaylık getirecek homojen bir mevzuatın oluşturulması hedeflenmiş ve uygulanmıştır. Bu mevzuatla Avrupalı tüketiciyi korumada daha etkili olunması planlanmıştır. AB, ülkeleri etiketleme konusuna da detay getirmiş ve etiketlerde açık bilgi verme zorunluluğu kabul edilmiştir” şeklinde konuştu.
“Çıkardıkları yasaları bile uygulamakta acizler”
Sertifikalı ürün ve etiketlemenin öneminin uzun zamandan beri dillendirilmesine ve etiketleme ile ilgili emirnamelerin yıllar önce çıkarılmış olmasına karşın uygulanmadığını vurgulayan Köroğlu, “Geçmiş hükümetlerin beceriksizlikleri ve bilgisizlikleri yüzünden halk sağlığında gelinen nokta ortadadır. Bizi yönetenler çıkardıkları yasaları bile uygulamaktan aciz ise, biz nasıl bir hukuk devletinde yaşamaktayız diye sormamız gerekir” ifadelerini kullandı.
“Halkın sağlını korumak hükümetin görevidir”
Gıda güvenliğinin, gıda üretim ve tüketiminde insan sağlığını tehdit edebilecek etmenleri ortadan kaldırmaya yönelik her türlü uygulamayı içinde barındıran aynı zamanda da yasal yönü olan geniş kapsamlı bir konu olduğunu dile getiren Köroğlu şöyle konuştu: “Gıda güvenliğini sağlayarak halkımızın tüketicinin sağlığını korumak, devletimizin, hükümetlerin, üreticinin ve nihai ürün satıcısının sorumluluğundadır. Üreticinin sorumluluğunu kuşkusuz toptancı ve son satış noktası ile de paylaşması ve gıda güvenliği zincirinin bozulmaması için zincirdeki tüm halkaların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi esastır.”
“Tüketiciye güvenli gıdanın ulaştırılması sağlanmalıdır”
Teksen Köroğlu, gıda güvenliğinin temel amacının halk sağlığının olmazsa olmazının güvenli gıdanın üretilmesi ve tüketime sunulması olduğuna dikkat çekerek, “Bu zincirin sağlanabilmesi için hammadde aşamasından başlayarak üretim, işleme, ambalajlama, depolama, nakliye, pazarlama, satış ve tüketim gibi tüm aşamalarda izlenebilirliğin ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi yönünden yasama ve yürütmedeki eksikliklerin AB normlarına göre güncelleyerek giderilmesi gıda mevzuatına uygun çalışma kültürünün tüm gıda işletmelerine yerleşmesi gerekmektedir. Burada devlet otoritesinin temel amacı gıda işiyle uğraşan işyerlerine çeşitli yaptırımlar getirerek çıkarılmasını istediğimiz eksik yasaların veya kanunun uygulanmasını sağlamak eğitimini vermek ve böylelikle tüketiciye güvenli gıdanın ulaştırılmasını sağlamaktır” diye konuştu.
Tüketiciler korkuyor
Toplumun gıda katkı maddeleri, fazla miktarda tarım ilaçlarına maruz kalan meyve sebze ve tarım ürünleri, GDO’lu ürünler, yemler, gıda mevzuatlarındaki yetersizliklerin eksiklikleri ve denetimsizlikler yüzünden, her alışverişe gittiğinde aldığı sebze meyvelere ellerinin korkarak uzandığının altını çizen Köroğlu, “Gıdalardaki katkı maddelerinin zararlarını bilen bilinçli tüketicilerin alacağı her türlü gıdalarda e-kodu taşıyan koca bir liste taşıması gerekli yanında. Oda çok kolay değil” ifadelerini kullandı.
Başta kanser ve birçok hastalığa neden oluyor
Köroğlu, KKTC’de başta kanser olmak üzere birçok hastalığa gıdaların ve çevresel etkenlerin sebep olduğunun da bilimsel bir dünya gerçeği olarak önümüzde durduğunu ifade ederek, “Tarımsal ürünlerde kullanılan kimyasalların tarım ürünlerindeki pestisitlerin zararlarını yapılması gerekenlerini çok konuştuk ve çözüm önerilerini de yaptık defalarca. Yeni hükümetimiz ve Tarım Bakanlığı’nın halkın beklentilerini karşılayıp iradelerini yönetime yansıtıp bu çözüm modellerini uygulamaya koymasını bekliyoruz” dedi.
“Geçmiş Sağlık Bakanları sistemi topyekün bozdu”
Sigara paketlerinin üzerinde "Sigara sağlığa zararlıdır" yazmakla işin bitmediğine de değinen Teksen Köroğlu, piyasada zararlı gıda maddeleri kalabalığı varsa, Sağlık Bakanlığı’nın görevini yapamadığı anlamına geldiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Sigaranın sağlığa zararlı olduğunu okuma-yazma bilmeyen bir vatandaş bile biliyor. Geçmiş yıllardaki hükümetler ve Sağlık Bakanlıkları sadece sağlıkta hastanelerle oyalanıp Sağlık Sistemimizi de topyekün bozmayı başarmışlardır. Yeni hükümetimiz ve Sağlık Bakanlığı gerçekten halkın sağlığını düşünüyorlarsa genel gıda güvenliğinin sağlanmasının ve gıda maddeleri üzerindeki denetimlerini arttırmanın da görevleri olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bunu yapmaları için de, örgütler olarak yanlarında olacağımızın bilinmesini isteriz.”
Halk sağlığı risk altında
Teksen Köroğlu, “Artık kaybedecek ne günümüz ne zamanımız kaldı” diyerek, toplum sağlığının çok büyük risk altında olduğunu vurguladı. Köroğlu, “Artık yeni hastalar olmasın yeni Kanser hastaları olmasın diye bu mücadelenin hemen şimdi başlatıldığını görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Koordineli çalışın, bütünsel bakın, denetleyin”
Toplumun yeni hükümete geçmiş sorunların çözümü noktasında büyük umut bağladığını hatırlatan Köroğlu, “Buradan hükümetimize Tarım Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına, Yerel yönetimlere gerçekten halkın sağlığını düşünüyorlarsa gıda güvenliği kapsamındaki eksik olan yasal norm ve kuralların koordineli bir çalışma ile bütünsel olarak gidermeleri ve gıda maddeleri üzerindeki denetimlerini arttırsınlar’ diyerek, ‘yapıcı bir çağırı yapmak istiyorum” dedi.
“Halk sağlığı ile oynayanlar hesap vermeli”
Gerek imal gerek ithal zararlı madde içeren her türlü gıda maddesinin üreticileriyle (şirketlerle) neden mücadele edilmediğinin sorgulanması gerektiğinin atını çizen Köroğlu, “Bunun bir arkadaşlık, menfaat ilişkisi olmadığını düşünmek isteyecek kadar iyi niyetliyiz. Devlet, hükümetler, yönetimler bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirmek zorundadırlar” ifadelerini kullandı.
Yasalar ve tüzükler neden uygulanmıyor?
Teksen Köroğlu: “Tarım ve Sağlık Bakanlıklarının tüm gıdalarımızı ilgilendiren hayvansal gıdalar, işlenmiş gıdalar, bitkisel gıdalar ve yemi de kapsayan Çerçeve Yasa ve Tüzüklerinin yıllardır bir bütünsellik ve koordinasyon içinde çalışılıp, çıkarılıp uygulanmamasının beceriksizliklerinin acısını ve bedelini halkımız ödemektedir. Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı Veteriner Dairesi, Tarım Dairesi, Hayvancılık Dairesi bunun hesabını vermelidir. Halkın sağlığı ile oynayan bu zihniyetler ve nedenleri yeni hükümet tarafından araştırılıp kamuoyu ile paylaşılmalıdır ki bunlar gelecek kamu yönetimlerine örnek olsun.”
“Hükümet Anayasal görevini yerine getirmeli”
Köroğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yapılması gerekenleri bütünsellikli bir şekilde yapmaz ve bugüne kadar yapıldığı gibi birbirinden kopuk parça parça çalışmaya devam edersek kendimizi ‘Pamuk Prensesin üvey Annesi’ misali kandırmadan başka bir şey elde edemeyiz. Ve yıllardır olduğu gibi hiç bir sonuç alamayız. Her türlü gıda maddesinin içkiler ve cikletler ile hazırlama ve işleme gereği kullanılan maddeler dahil, insanlar tarafından yenilen ve içilen ham, yarı veya tam işlenmiş her türlü maddeyi, üretimden tüketime kadar her safhasında denetlenmesi ve bu denetimle toplumumuzun tüm gıda ürünlerimize olan güveni sağlanarak Devletin Halk Sağlığımıza karşı Anayasal görevlerini sorumluluğunu her bakımdan yerine getirmiş olmasını görmek istiyoruz demiştir.”
“Halk imalattan çatala kadar güvende hissetmek istiyor”
Köroğlu şöyle konuştu: “Halkımızın kullanımında olan her türlü gıda maddelerinin teknik ve hijyenik şekilde üretim, işletme, muhafaza, depolama, pazarlama ve halkın gereği gibi beslenmesini sağlamak, üretici ve tüketici menfaatleriyle, halk sağlığını korumak üzere, gıda maddelerinin üretiminde kullanılan her türlü ham ve yardımcı maddeler, mamul ve yarı mamul gıda maddeleri ile yan ürünlerinin özelliklerinin tespit edilmesi, gıda maddeleri üreten işyerlerinin asgari teknik ve hijyenik şartlarının belirlenmesi, denetiminin yapılması ve gıda maddeleri ile ilgili hizmetlere dair esas ve usulleri belirlemek uygulama ve denetimlerini bir an önce görmek istiyoruz ve bunların oluşturulmasındaki eksikliklerin masaya yatırılıp bütünlüklü çözümlenmesine yardımcı olmaya hazırız demiştir. Bu yasaları çıkarıp uygulama eski hükümetlerin kötü yönetimlerinin yaptığı gibi bu kadar zor “Kaplumbağa misali” yürüyecek ve zaman alacaksa çıkarılacak Yasa gücünde kararnameler mi çıkarırsınız veya çıkaracağınız emirnamelerle mi yaparsınız bilemem ama halk sağlığını ilgilendiren bu konuların acilen neticelendirilip uygulandığını artık yeni hükümetin öncelikli hedefleri olarak yaptığını görmek istiyoruz. Gıda maddelerinin hijyenik ve uygun kalitede üretimine, tasnifine, işlenmesine, katkı ve yardımcı maddelerine, ambalajlama, etiketleme, depolama, nakil, satış ve denetim usulleri ile yetki, görev ve sorumluluklara dair hususlarının artık yürürlüğe girip uygulandığını görerek halkımızın imalattan çatala kadar gıda güvenliğine gönül rahatlığı ve güvenerek ulaştığı günlerin bir an önce olmasını bekliyoruz. Bizler konuların paydaşı olan sivil toplum örgütleri olarak ‘iş ola’ değil çözüm önerilerimizle birlikte bunların yapılmasına her türlü katkıyı yukarıda da söylediğim gibi katılımcı bir anlayışla uzlaşı sağlamayı mümkün kılacak kadar yeterli bir zamana yayılan bir tartışma değerlendirme sürecine dayalı olarak hazırlanılıp planlar ortaya koymaya hazırız.”




fdfd.gif)


HABERE YORUM KAT