1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. Ruhunu NFT olarak sattı!
Ruhunu NFT olarak sattı!

Ruhunu NFT olarak sattı!

Hollandalı 21 yaşındaki Stijn van Schaik, ‘ruhunu’ NFT olarak 377 dolara sattı. Schaik ayrıca bir sözleşme hazırlayarak ruhunun hangi şekillerde kullanılabileceğini belirtti.

A+A-

Hollandalı 21 yaşındaki Stijn van Schaik, ‘ruhunu’ NFT olarak 377 dolara sattı. Schaik ayrıca bir sözleşme hazırlayarak ruhunun hangi şekillerde kullanılabileceğini belirtti.

Hollanda’nın Lahey kentinde yaşayan Stijn van Schaik, ruhunu NFT olarak OpenSea isimli dijital pazarda sattı.

Schaik’in OpenSea’deki ruhunu sattığu sayfa ise şu ifadeler yer aldı:

“Merhaba insan, profilime hoşgeldin. Burada ruhumu satıyorum. Hâlâ ona sahipken bana veya ruhuma dair herhangi bir şey sormaktan çekinme.”

ruh.jpg

Kullanım için sözleşme var

IndyTurk’un aktardığına göre; “Stinus” mahlasını kullanan Stijn bu girişimi için internet sitesi açtı. Sitede ruhun hangi şekillerde kullanılabileceğini belirten bir sözleşme yer alıyor. Ruhu satın alan kişinin yapabilecekleri arasında şunlar var:

“Söz konusu ruhun sahibi olduğunu iddia etmek.

Ruhun herhangi bir nedenle bir kişi veya kuruma tamamen veya kısmen devredilmesi.

Onu tamamen veya kısmen bir tanrıya veya manevi bir varlığa kurban etmek.

Ruhun değerini, miktarını veya özünü azaltacak veya daha büyük bir bütüne dahil edecek bir amaç için kullanılması.”

Sözleşmede “bazı inanç sistemlerinde yaygın olarak tanımlandığı gibi Stinus’un ‘ruhunun’ bağımsız biçimde var olmaması durumunda” ya da “bu inancın gerçekliği yansıtması halinde de” sözleşmenin geçerliliğini koruyacağı belirtiliyor.

21 yaşındaki öğrenci 9 sayfalık sözleşmeyi yazar Liminal Warmth’la birlikte hazırladı.

Stijn, kripto para birimi ve blok zinciri teknolojisinin farklı biçimlerini tanıtmak istediğini söylüyor.

Crypto Insiders’a göre “ruh” Ethereum’la uyumlu Polygon platformunda çıkarıldı.

ruhunu-satti.jpg

377 dolara sattı

Stijn van Schaik yaptığı NFT satışı ile 377 dolar kazandı. Schaik’in ruhu şu an ise 1040 ETH ya da 3 milyon 672 bin dolar değerinde.

Kutsal bir amaç uğruna gerekirse yalan söylenebileceği düşüncesi, insanlık tarihi kadar eski bir etik ilkeye, “Amaca giden yolda her şey mübahtır”a dayanır.

Bu ilke Aydınlanma düşüncesi, özellikle de Aydınlanmanın öncü düşünürü Kant tarafından mahkum edilmişti. Kant şöyle der: İnsan bir araç olamaz, yalnızca bir amaç olabilir. İnsan “kendi başına amaç” olduğu için, hiç kimse tarafından sadece bir araç olarak kullanılamaz.

“Amaca giden yolda her şey mübahtır” düşüncesine kutsal bir davaya hizmet ettiğini düşünen siyasal hareketlerde sıkça rastlanır. Kant’ın söylediğinin tersine onlarda insan araçtır. Gerekirse yalan, gerekirse yargısız infaz… Kutsal davanın yanında lafı mı olur?
Ne demişti Falih Rıfkı Atay, Cemal Paşa’yla birlikte bulunduğu Suriye’ye dair izlenimlerini anlattığı Zeytindağı’nda? “Şarkta yalan ayıp değildir.”

Felsefeyle başladım fakat amacım sözü Türkiye İstatistik Kurumu’na getirmek. TÜİK verilerinin güvenilirliğine dair şüpheler son açıklanan Mart ayı enflasyonuyla bir kez daha tavan yaptı. İktidar için amaca giden yolda her şeyin mübah olması nedeniyle TÜİK verilerinde manipülasyonun, işin normali olduğunu düşünüyorum. Diğer alanlarda yalan söyleyen bir iktidar iş resmi istatistiklere gelince doğruyu mu söyleyecek? Büyük bir çelişki olmaz mı bu?

Buna tümdengelim yöntemi deniyor. Ama ampirik veriler de manipülasyona işaret ediyor. Prof. Dr. Hakan Kara, giyim enflasyonuyla ilgili TÜİK’in açıkladığı oranın verilerle örtüşmediğine dikkat çekerek şöyle dedi: “TÜİK diyor ki topladığım giyim ve ayakkabı fiyatları 2017'den beri kabaca ortalamada yüzde 150 arttı fakat ben TÜFE altındaki giyim ve ayakkabı enflasyonunu yüzde 75 olarak ölçüyorum."

Dünya yazarı Alaattin Aktaş ise TÜİK’in açıkladığı gıda enflasyonunun komik ölçüde düşük kalmasına dikkat çekti. Mart ayında yüzde 0.69 arttığı iddia edilen taze sebze meyve fiyatlarının bir ay önce, yani Şubat’ta yüzde 32.16 arttığını belirten Aktaş, “Ocakta yüzde 21, şubatta yüzde 32, martta ise yüzde 1 bile değil! Türkiye meyve sebze bolluğuna mı kavuştu; ne oldu da fiyatlar şubata göre neredeyse hiç artmadı?” diye yazdı.

Bu kadar çelişkiye rağmen birçok kişi için yukarıdaki akıl yürütmenin yeterli olmadığını, manipülasyon iddiasıyla ilgili somut delil görmek istediklerini de biliyorum. Aralarında muhalif olduğu bildiğim ekonomistler, akademisyenler bile var. Pozitivist bir akılla hareket ediyor ve somut bir kanıt ortaya çıkarılana kadar TÜİK’le ilgili iddialara inanmak istemiyorlar.
Bu arada iktidar da manipülasyon iddialarını şiddetle yalanlıyor. TÜİK işi bağımsız iktisatçıların oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (Enagrup) hakkında suç duyurusunda bulunmaya kadar vardırdı.

TÜİK’le ilgili tartışmayı bitirmenin kolay bir yolu var: Verilerin toplandığı noktaları açıklamak.
Bunu daha önce birkaç kez yazmıştım. TÜİK’ten bu konuda bugüne kadar resmi bir açıklama gelmedi. Ama TÜİK uzmanlarının “Binlerce yer var, nasıl açıklayalım?” dediklerini duydum.

Cevabım basit: İnternetten açıklayın, rastlantısal örnek seçip gerçekleri yansıtıp yansıtmadığını kontrol edelim.

TÜİK’in veri kaynakları yanlışlayana kadar kadar tümdengelim esastır. Hemen her alanda yalanı çekinmeden kullanan bir iktidarın TÜİK verilerini manipüle etmeyeceğine inanmak büyük naiflik olur.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.