Demecinde, Rum Yönetimi’nin güvenirliğini kaybettiğini, çünkü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorunuyla ilgili konuları ciddiyet, tutarlılık ve hedeflere bağlılıkla ele almadığını savunan Stefanu, ne yazık ki bugünkü hükümetin, birçok kişinin ve toplumun çıkarlarına hizmet edecek bir politika uyguladığını görmediklerini söyledi.

Yabancılarla konuşulduğu zaman, öneme sahip olan şeyin, net ve hedeflerde tutarlı olunması olduğunu dile getiren Stefanu, ortaklaşa karar verilen hedeflerde değişiklik yapılması halinde, doğrudan taksime gidileceğine inandıklarını belirtti.

Herkesin müzakere masasında değerlendirileceğine de vurgu yapan Stefanu, Türkiye’nin iki kesimli-iki toplumlu federasyon istemediğini kesin olarak addetmeleri ve bu tarz bir tartışmaya girmeye sebep olmadığına karar vermeleri halinde, en nihayetinde uluslararası toplumun gözünde haklı çıkacak olanın Türkiye olduğunu dikkate almaları gerektiğini, çünkü böyle bir durumda Türkiye’nin görüşmelere katılmadıkları bahanesiyle çıkmazı kendilerine yükleyeceği iddiasında bulundu.

Stefanu, dolayısıyla her zaman durumları tersine çevirmeleri ve müzakerelerin olması için çalışmaları gerektiğini ifade etti.

Stefanu, tartışılması gereken tek çözümün, iki, kesimli iki toplumlu federasyon çözümü olduğunu da söyledi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’ya, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden ötürü Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a kolaylık gösterilmesi için, Ankara’nın müzakerelerin önümüzdeki Mayıs ayından sonra başlamasını tercih ettiğini söylediğini de öne süren Stefanu, ancak kendilerinin, Türkiye’nin tezinden bağımsız olarak, her daim müzakerelerin en kısa zamanda yeniden başlamasını istemeleri gerektiğine vurgu yaptı.

Son günlerde Rusya’yla meydana gelen konu hakkında ise Stefanu, kendilerinin özellikle Kıbrıs sorununda BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi bir ülkenin desteğini kaybetme lüksüne sahip olmadıkları şeklinde bir görüşe sahip olduklarını belirtti ve Rusya’yla ilişkilerini bozmaları halinde ülkelerinin hayati çıkarlarının zarar göreceğini düşündüklerini ifade etti.

Stefanu “hükümet farklı bir görüşe sahipse, çıkıp söylemesi gerektiğini” sözlerine ekledi.