1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Üretici patlama noktasına geldi
Üretici patlama noktasına geldi

Üretici patlama noktasına geldi

Küçükbaş Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Alpay Orhan Güvenlier, zamların hayvancıya girdi maliyeti olarak yansıdığına dikkat çekerek, üretici ve tüketicinin mağdur olduğu bir ortamda zamların kime yaradığına bakılması gerektiğini vurguladı.

A+A-

Küçükbaş Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Alpay Orhan Güvenlier,  hayvancıdan alınanın tüketiciye neredeyse 3 katına satıldığını, zamların hayvancıya girdi olarak yansıdığını ve  gelirlerinde herhangi bir katkıya neden olmadığını belirterek, “Kasaplar kuzuyu 20 TL’ye, oğlağı ise 14 TL’ye alıyor, hayvancıdan alınan kuzu kasap ve marketlerde ise 70 TL’ye satılıyor” dedi

Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin sermaye ve çıkarlarının peşinde olduğuna vurgu yapan Güvenlier, üreticinin her zaman ikinci plana atılarak üretici üzerinden sadece popülizm yapıldığını savundu

Hayvancının 365 gün 16 saat mandıralarda çalışarak, hasta olmaya bile hakkı olmadığına işaret eden Güvenlier, “Hasta olma lüksümüz yok. Eşimiz çocuğumuz hasta olduğunda komşumuzdan yardım istiyoruz” şeklinde konuştu

Güvenlier,  “mahşerin 4 atlısı”na benzettiği hükümetin basın açıklamalarında boy göstererek, doğrudan gelir desteklerini nisan ayında ödeme sözü vermesine rağmen, hayvancıya hala bu ödemelerin yapılmamasını da eleştirdi 

Özlem ÇİMENDAL

Küçükbaş hayvancıların sıkıntısının 2018’in başından bu yana katlanılamayacak bir seviyeye geldiğinin altını çizen Küçükbaş Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Alpay Orhan Güvenlier, kuraklığın ve döviz üzerinden olan girdi maliyetlerinin de vurduğu hayvancının mandıraları kapatmaya başladığını dile getirdi. 

Süte yapılan hayvancıya değil, devlete yaradı 

Küçükbaş hayvancının çıkar yolunun kalmadığını ifade eden Güvenlier, üreticinin kazanç kapısı olan süte gerekli zammın yapılmadığını ifade etti. Güvenlier, “Devletin, 15 kuruşluk bir zam uygun gördü keçi-koyun sütüne. Şu anda 1.7 TL’den keçi sütünü bizden alıyor, sütün hangi şartlarda ne kadara satıldığını da tüketici açıkça görüyor” dedi.

Kaba ot ve yem sıkıntısı had safhada 

Küçükbaş hayvancının ciddi bir kaba ot ve yem sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Güvenlier şöyle konuştu: “Devleti yönetenler bu kuraklığı görüyorsa, çobana bir an evvel yem desteği vermelidir ki ayakta durabilsin. Bizim ayakta duracak gücümüz kalmadı. Çok zor günler bekliyor bizi.” 

Hayvancı çözümü hayvanlarını satmakta buldu 

50 küçükbaş hayvanı olan hayvancının çözümü hayvanları satmakta bulduğunun altını çizen Güvenlier, hayvancının çözümsüzlük içerisinde yaşamaya mahkum edildiğini kaydetti. Güvenlier, bu gidişatın artık çözümünün olmadığının görüldüğünü ifade etti. 

Devletin kuruluşu, yeme, torba başı 10 TL zam yaptı 

Dövizin yükselişinin önlenememesinin yanı sıra önlem alınmadığı bir ortamda da hayvancının en büyük probleminin hayvanları doyuracak yem noktasında olduğuna vurgu yapan Güvenlier, 

“1.2 TL’ye çıktı artık bizim hayvana verdiğimiz yemin birim fiyatı. Bu noktada bize en büyük zorluğu da devletin kuruluşu olan Binboğa Yem yaptı. Keçi yeminde 10 TL torba başı olmak sureti ile yemlere zam yaptı” şeklinde konuştu. 

Son 1 yıl içinde iki katından fazla zam yapıldı

Son bir yılda hayvanlara verilen yemlerde iki kattan fazla bir artışın söz konusu olduğuna da vurgu yapan Güvenlier, “Bu yıl kurak olduğu için körpe kuzuları yetiştirmede zorlandık. Hayvanları doyuramadık, seralarda bahçelerde hiçbir şey kalmadı. Bunlar hep bizi etkileyen etkenler. Ne kaba yemimiz var ne de kesip yedireceğimiz yemimiz var hayvanlara, bu durumlara geldik” ifadelerini kullandı. 

Hayvancıdan 14 TL’ye alınıyor, 70 TL’ye satılıyor

Zamların hayvancıya girdi olarak yansıdığını ve gelirlerinde herhangi bir katkıya neden olmadığını anlatan Güvenlier, “Kasaplar kuzuyu 20 TL’ye, oğlağı ise 14 TL’ye alıyor, kasap, market reyonlarındaki fiyatlar ise 70 TL, bu eti tüketiciye 3 katı fazla satıyorlar” dedi. 

Koalisyon hükümeti “mahşerin 4 atlısı” gibi

Koalisyon hükümetini de eleştiren Güvenlier, hükümete “mahşerin 4 atlısı” benzetmesini yaptı. Güvenlier, en büyük sorunun okka hesabının artık sonlandırılmaması olduğunu ifade etti. Güvenlier, hükümetin bir an evvel kasapların hayvancıdan okka hesabı aldığı et biriminin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı. Güvenlier, “Mahşerin bu 4 atlısı okka ile satışı kaldırsın da görelim. Hodri meydan. Öyle rezillikler yaşıyoruz ki anlatamayız” diye konuştu.  

Hükümet, sermayenin çıkarlarının peşinde 

Geçmiş hükümetlerin de şimdiki hükümetin de hep sermayenin ve çıkarlarının peşinde olduğuna vurgu yapan Güvenlier, üreticinin her zaman ikinci plana atılarak üretici üzerinden sadece popülizm yapıldığını savundu.  

“365 gün 16 saat çalışıyoruz, hasta olma lüksümüz yok”

Hayvancının 365 gün 16 saat mandıralarda çalışarak, hasta olmaya bile hakkı olmadığına işaret eden Güvenlier, “Hasta olma lüksümüz yok. Eşimiz çocuğumuz hasta olduğunda komşumuzdan, tanıdıklarımızdan yardım istiyoruz onları hastaneye götürsünler diye. Bu hayvancının çektiği reva mı, hangi vicdan dayanır artık bu sefilliğe?” diye sordu. 

“Hayvancı sabrediyor, büyük eylemlere gebeyiz”

Üreticinin sabırla beklediğinin altını çizen Güvenlier, hayvancının oldukça sabırlı bir sektör olduğunu, böyle olmasa ise hayvan yetiştiremeyeceğini ifade ederek, sabırlarının taşma noktasına geldiğini vurguladı. Güvenlier, isyanın ayak seslerinin artık duyulduğuna işaret ederek, üreticinin büyük eylemlere gebe olduğunu vurguladı. 

Basın açıklamalarında ödeme sözü verenler, ödemeleri hala yapmadı 

Küçükbaş hayvancıya yapılması gereken ödemelerin de yapılmadığını sözlerine ekleyen Güvenlier, geçmiş dönemki ödemelerin bir kısmının eksik gedik ödendiğini, ancak yapılacak olan yine tarihi geçmiş olan ödemelerin hala yapılmadığı gibi ne zaman ödeneceğini de bilmediklerini söyledi. Güvenlier, “Son yaptığımız bakanlık ziyaretimizde doğrudan gelir desteğinin 15 Nisan’da ödeneceği söylendi ve çıktılar basın açıklaması yaptılar, ancak ödenmedi. Sadece ödenen geçmiş dönemde bize kulak numaralarına karşılık arpa alınması önerisi idi, bu öneri karşılığında bir ödeme yapıldı gibi yansıtıldı. Ancak yüzde 10’luk bir hayvancı bu arpayı almadı, kooperatiflere borcu oldukları için parayı bekletiyorlar” dedi. 

Kıbrıslı, hellimi artık ithal yiyecek 

Üreticiye gereken değerin verilmemesine devam edilmesi halinde en fazla 8 yıl sonra hayvan üretiminin duracağına da vurgu yapan Güvenlier, “Hellimi bile ithal yiyecek artık Kıbrıs Türk toplumu” şeklinde konuştu. 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.