
"Uyuşturucu bağımlıları ölüme terk edilmiş durumda"
Ekonomik sıkıntı içerisindeki uyuşturucu bağımlıları son 11 aydır psikoz hastaları ile “Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi”nde tedavi edilmeye çalışılıyor; çoğu bağımlı Barış Ruh’ta tedavi olmayı kabul etmiyor.
Ertuğrul SENOVA
Ekonomik sıkıntı içerisindeki uyuşturucu bağımlıları son 11 aydır psikoz hastaları ile “Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi”nde tedavi edilmeye çalışılıyor; çoğu bağımlı Barış Ruh’ta tedavi olmayı kabul etmiyor, yatırılması gerekirken ayakta tedavi uygulanıyor, süreç olumlu sonuçlanmıyor ve iddialara göre ölümler yaşanıyor…
Bağımlılar, 2019 yılında imzalanan protokol kapsamında Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi’nde tedavi oluyor, tedavi masraflarının yüzde 80’i devlet, yüzde 20’si ise bağımlı kişi tarafından karşılanıyordu.
Ancak söz konusu protokol, Aralık 2021’de yenilenmesi gerekirken, iddiaya göre “siyasi” sebeplerle yenilenmedi; tedaviler yarıda kesildi.
Bu kapsamda, Ocak 2022’den bu yana, özellikle ekonomik açıdan yoksul olan uyuşturucu bağımlıları, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde, psikoz hastaları ile birlikte tedavi edilmeye çalışılıyor ancak birçoğu bu şekilde tedavi edilmeyi reddediyor.
“Barış Ruh, gerçek anlamda bir AMATEM değil”
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu Başkanı Teyfide Tecel Hatipoğlu, “Orası (Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi) gerçek anlamda bir AMATEM (Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi) değil. Bağımlılara yönelik psikoterapi yapılmıyor. Psikoz hastaları ile aynı yerde bulunuyorlar, aynı mutfakta yemek yiyorlar” şeklinde konuştu.
“Yatırmamız gerekirken ayakta tedavi etmeye çalışıyoruz”
Hatipoğlu, “Bazen kişinin yatırılması gerekiyor, Barış Ruh’a yatırıyoruz, bağımlı olan kişi bu şekilde bir tedaviyi kabul etmiyor, biz de yatırmamız gerekirken ayakta tedavi etmeye çalışıyoruz” dedi.
“Bence halka tedavi hizmeti sunmayan her kimse, bu ölümlerin sorumlusu da odur”
YENİDÜZEN’e konuşan Pembe Köşk Psikiyatri Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Çakıcı ise, protokolün imzalanmaması sonucu ölümler yaşanmaya başladığını iddia ederek, “Bu ölümlerin hesabını kim verecek? Bu insanlar tedavi olurken protokolü iptal eden bakan mı? Hala protokole imza atmayı düşünen bakan mı? Bence halka tedavi hizmeti sunmayan her kimse, bu ölümlerin sorumlusu da odur” şeklinde konuştu.
Protokol 2 buçuk aydır Sağlık Bakanının önünde”
Protokolün 2 buçuk aydır Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra’nın önünde olduğunu söyleyen Çakıcı, “2 buçuk aydır inceleme devam ediyor. Herhangi bir dönüş olmuyor” şeklinde konuştu.
“Barış Ruh’ta 1 tane bile tedavi edilebilen bağımlı yok”
Madde bağımlılarının şu an akıl hastalarıyla tedavi edilmeye çalışıldığını ifade eden Çakıcı, “Orada bağımlılık tedavisi mümkün değil. Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi olabilen 1 hasta bile yok” şeklinde konuştu.
“Daha bugün bir anne aradı, çocuğunun intihar etmek istediğini söyledi, protokolü sordu”
Çakıcı, “Daha bugün beni bir anne aradı. Kızının intihar edeceğini söyleyip, protokolün imzalanıp imzalanmadığını sordu. Ben de bakanla görüşmesini söyledim. Bu kadın beni 2 ay önce yine aramıştı” diyerek, “Uyuşturucu kaynaklı ölen insanlar, ölmeden bir süre önce protokolü bekledikleriyle ilgili bize yazıyorlar. Elimde kanıtlar var, ben asla kanıt olmadan konuşmam” iddiasında bulundu.
Öte yandan söz konusu iddialarla ilgili YENİDÜZEN’in ulaşmaya çalıştığı Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, basın sorumlusuna iletilen soruları yanıtsız bıraktı.




fdfd.gif)


HABERE YORUM KAT