Geleceğe umutla bakan Zeynep Özakat, 2014'te New York Üniversitesi'nden başarıyla mezun oldu. Aynı yıl Amerika'nın en önemli edebi dergilerinden olan Glimmer Train'ın açtığı yarışmaya katılarak, Moving From İstanbul (İstanbul'dan Taşınmak) adlı hikayesiyle bin kişi arasından birinci seçildi ve para ödülü kazandı. Şimdi ise üç yıl süren muhteşem bir hazırlık ve çalışma temposu sonunda dünyanın en iyi yazarlık okullarından olan Syracuse Üniversitesi'nin Creative Writing (Yaratıcı Yazarlık) bölümüne yüzde yüz bursla kabul edildi. Gencecik bir Türk kızının Amerika'daki bu gözkamaştıran başarısını SÖZCÜ okurlarına duyurmak istedik. Öğrenci vizesiyle New York'ta yaşayan, yazarlık konusunda son derece başarılı olan Özakat'la röportajımızı telefonda yaptık.

“ÇOK ŞANSLIYDIM”

■ Önce kısaca bir özgeçmişini öğrenelim…
Doğma büyüme İstanbulluyum. Liseyi ENKA okullarında okudum. Şanslıydım çünkü oradaki öğretmenlerim ezbere değil öğrenmeye dayalı bir sistemle eğittiler beni.

■ Amerika'ya ne zaman gittin ve sonraki süreçte neler yaşadın?
Amerika'ya 2010'da gittim ve ülkenin en tanınmış eğitim kurumlarından New York Üniversitesi'nin Gallatin Okulu'ndan Türkiye'de çok da bilinmeyen ‘Kendi Programını Kendin Yarat' bölümüne kayıt yaptırdım. 2014'te mezun oldum.

■ Nasıl bir okul burası?
Gallatin, New York Üniversitesi'nin içindeki fakültelerden biri. Okulun amacı öğrencilerine “disiplinler arası” bir eğitim sağlamak, yani dersleri psikoloji, biyoloji, tarih, vs. gibi özelleştirmek yerine, en az 3-4 dalı birleştirerek daha kapsamlı ve çeşitli dersler oluşturmak.

 

■ Üniversiteden mezun olduğunuz 2014 yılında, ikinci diliniz olan İngilizce kaleme aldığınız kısa öykülerle ‘Glimmer Train' dergisinin yarışmasına katıldınız. Bu fikir nasıl doğdu?
Glimmer Train Amerika'da yazarların arasında oldukça bilinen bir dergi ve her sene yarışmaları oluyor. 2013'te bu yarışmaya katıldım ve ilk 25'e girebildim. Galiba biraz da bunun gazıyla 2014'te tekrar katılayım dedim.  
■ Glimmer Train Amerika'nın en önemli edebi dergilerinden bir tanesi. ‘Moving From İstanbul' adlı hikayeniz neredeyse bin kişi arasından seçildi ve size birincilik ödülü kazandırdı. Bekliyor muydunuz böyle bir başarıyı?
Bu yarışmalara binlerce kişi katılıyor. Ve yazı yazmak bazen çok yalnız bir şey olabiliyor. Aylarca, senelerce, bir odada, bazen bir kahvede yazı yazıyorsunuz ve belki çok yakınlarınız dışında kimse ne yaptığınızı çok anlamıyor. Ben de tam o sıralarda üniversiteden yeni mezun olmuştum ve yazar olmak istiyordum. Bir ara yazı yazmayı bırakmayı bile düşündüm. Çünkü bu ödülden önce bir sürü başka dergiye yazılarımı yollamıştım ve çok ret cevabı almıştım. Bu ödül öyle bir zamanda geldi ki, belki de olmasaydı şu anda yazmayı bırakıp başka bir alana yönelmiş olabilirdim, bilmiyorum. Verilen bir para ödülü oldu ama burada önemli olan para değil, ödül.

İLK TÜRK ÖĞRENCİ O OLDU

■ Şimdi de dünyanın en iyi yazarlık okullarından biri olan Syracuse Ünversitesi'nin, ‘Creative Writing' yani ‘Yaratıcı Yazarlık' olarak anılan Yüksek Lisans programına yüzde yüz burs ile kabul edildin. Türkiye'den bu okulun bu branşına kabul edilen ilk Türk öğrenci oldun….
Çok güzel bir duygu. Şu anda programımızda Kanadalılar dışında üç yabancı öğrenciyiz. Üst senemde Meksikalı bir yazar var, iki üst senemde de Hintli-Nepalli bir yazar var. Ana dilleri İngilizce olan yazarların girmek için uğraştığı bir programa ikinci bir dille kabul olmak gerçekten hepimizi çok gururlandırıyor.

 

POLİTİK KONULAR DAHA ÇOK YAZMAYA İTİYOR

■ Size ödül getiren İstanbul'dan Taşınmak adlı hikayeniz neyi anlatıyordu?
Hikayeyi yazdığımda ABD'deki Müslüman karşıtlığı yükselişteydi. Politik konular beni daha çok yazmaya itiyor. Hikaye, Cihat adındaki bir karakter hakkında. Cihat, Türkiye'den New York'a üniversite okumaya gidiyor ama ismi özellikle havaalanlarında ona bin bir sorun açıyor. Herkes Müslüman teröristlerden korkan bir durumda olduğu için havaalanında biri “Cihat!” diye bağırdığı zaman ortalık karışıyor. Bunları biraz daha komik bir üslupla anlatmaya çalıştım.

YAZARAK KENDİ AYAKLARIMIN ÜZERİNDE DURMAK İSTİYORUM

■ Yazarlık yolculuğun nasıl başladı?
Benim yazarlık yolculuğum kitap okuyarak başladı. Kendimi bildim bileli kitap okuyorum ve kitaplara hep ilgi duydum. Biraz klişe olacak ama küçükken bir ara meraktan ansiklopedi bile okudum. Galiba bütün bunlar da ailemin teşvikiyle oldu. Annemden ne zaman kitap istesem hep alırdı.

ÖYKÜ DERLİYORUM

■ Önümüzdeki birkaç yılda planların ne olacak?
Dünyaca meşhur olan George Saunders, Mary Karr ve Dana Spiotta gibi yazarlardan ders alacağım. Bir roman yazmaya başladım. Amacım, buradaki gelecek 3 sene sonunda bu romanı bitirebilmek. Aynı zamanda bir öykü kitabı derliyorum, onu da olabildiğince bitirmek istiyorum. Bundan sonraki amaç da tabii sadece yazarak kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek. Buna ek olarak bir üniversitede öğretmenlik de yapmak isterim.