1. YAZARLAR

  2. Arif Alasya

  3. Beklenen son..
Arif Alasya

Arif Alasya

Yazarın Tüm Yazıları >

Beklenen son..

A+A-

25 Kasım 2019’da Berlin’de yapılan 3’lü görüşme sonrası BM Genel Sekreteri br açıklama yaparak sorunun garantörlerin anlaşması halinde çözülebileceğini açıklamıştı.

Bir gün geçmeden Çavuşoğlu da bir açıklama yaparak Türkiye’nin önceliğinin Akdeniz’deki hakları olduğunu Kıbrıs konusunun bu aşamada ikinci konumda olduğunu açıklamıştı

Sonrasında da Libya ile münhasır bölge anlaşması imzalayarak Akdeniz’deki gerginliği artırmıştır.

Kıbrıs konusunda ise mevcut Cumhurbaşkanı BM Genel Sekreteri ile ayni görüşleri paylaştığı için ona karşı bir saldırı başlatmış ve destekçilerini da hain ilan etmiştir.

Planlı olarak yapılan bu saldırıları Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde doğrudan müdahale ile Sn.Tatar’ı Cumhurbaşkanı seçtirmiştir.(Taşıma nüfusun yaşadığı dar bir alanda Tatar Akıncı’ya 10 000 oy fark atmış ve seçimi 4400 oy ile kazanmıştır)

Devamında UBP Kurultayına doğrudan müdahale etmiş istediği kişiyi Başbakan yapmış ve kabineyi da belirlemiştir.

Yıllarca adada çözümsüzlüğü savunan emekli takımını da görüşmecilik da dâhil Tatar’ın kadrosuna almıştır.

Artık çözümsüzlük kadrosu tam tekmil hazırdır ve hedef ilk yapılacak 5+1 toplantısıdır.

Cenevre’ye bu şartlar altında gidilmiştir.

Ne gariptir ki BM’ye üye olan ülkeler, BM Daimi temsilcileri ve Garantör ülkeler ile taraflar arası hiçbir konsensüs veya destek alınmadan masaya mevcut çözüm planı dışında BM ve taraflara emrivaki şeklinde 6 maddelik bir öneri konmuştur,

Bu plan bırakın yukarıda yazdığım unsurları Kıbrıslı Türkler arasında da benimsenmiş bir çözüm modeli değildir. Tek dayanağı dıştan müdahale ile seçtirilen Tatar ve çevresinin ideolojisidir.(Muhtemelen ona da Çavuşoğlu dikte ettirmiştir)

Sonuç istenen gibi olmuş ve buna da en çok sevinen taraf her zaman olduğu gibi Rum tarafı olmuştur. Üstelik bu defa katmerlisi olmuş be BM Genel Sekreterinin arabulucu önerisini da Tatar reddetmiştir.

Sadece arabulucuyu reddetmek dahi artık çözüm istemeyen tarafın Türkiye ve Kıbrıslı Türkler olduğunun tespitidir.

Bu noktada bize alternatifli iki seçenek bırakılmıştır.

Birisi uydu besleme Devlet olarak yaşamak

İkincisi İlhak.

Birincisini zaten yaşıyoruz artık hiçbir noktada sözümüzün geçmeyeceği bir modelle yönetileceğiz.

İkincisi ise mümkün değil zaten Türkiye da bunu tercih etmez.

Tatar belli bir oy aldırılarak Cumhurbaşkanı seçilse bile onun ideolojisini benimsemeyenleri yok saymak mümkün değildir. En az Tatar’ın aldığı oy kadar halk çözüm istemektedir. Bu insanları yok sayamazsınız.

Bence sadece KKTC vatandaşlığını taşıyan çift vatandaş olmayanlar arasında bir referandum yapın, işte o zaman Kıbrıslı Türklerin gerçek isteği ortaya çıkar.

Emir kulları ile yönetilmekten gına geldi..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.