Bu hükümete güven kalmadı!
Atanmış Başbakanı Ünal Üstel’in 2025 yılı için belirlediği hedefler ve büyük projeler üzerine yaptığı açıklamalar, özellikle içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ve hükümetin geçmişteki uygulamaları göz önüne alındığında tartışmalara yol açıyor. Üstel’in bu tür değerlendirmelerde bulunması, elbette siyasi bir söylem olarak algılanabilir; fakat, gerçekte ne denli bir sorumluluk taşıdıkları ve halka vaat ettikleri projeleri hayata geçirebilme kabiliyetleri sorgulanmaktadır.
Geçmişteki hükümetlerin icraatlarıyla ilgili olarak, yakın geçmişte Kemal Gözay gibi önemli isimlerden duyduğumuz eleştiriler, bu tür söylemlerin ne denli boş ve tutarsız kalabileceğine işaret ediyor. Gözay, “efendiler söylerler çünkü gümrük ödemezler” derken, aslında siyasetçilerin çoğu zaman sorumluluklarını yerine getirmeden büyük konuşmalar yaptıklarına dikkat çekiyordu. Bu yaklaşım, mevcut hükümetin ve özellikle Ünal Üstel’in açıklamaları için de geçerli hale geliyor.
Ekonomik göstergeler, sosyal hizmetlerin durumu ve halkın yaşam standardı gibi konulara baktığımızda, insanların gerçekten de neye güvenip neyi sorgulaması gerektiği açısından ciddi endişeleri var. Bugün, Üstel’in hükümetinin vaatleri ile gerçekte sağlanan hizmetler arasında büyük bir uçurum olduğu kesin.
Son yıllarda pek çok vatandaş, hükümetin yarattığı siyasi kargaşadan ve ekonomik belirsizliklerden oldukça rahatsız. Ekonomik istikrarın sağlanamadığı bir ortamda yapılan büyük projelerin gerçekleştirilmesinin ne kadar mümkün olabileceği, toplumda ciddi bir güvensizlik yaratıyor. Üstel'in “büyük projeleri” hayata geçireceğiz söylemi, pek çok kişi için inandırıcı olmaktan uzak.
Sonuçta, her şeyin geriye dönük olarak incelendiğinde ortaya çıkan tablo, genellikle hükümetlerin kendilerine biçtikleri vizyon ile halkın yaşadığı gerçekler arasındaki çelişkileri açığa çıkarıyor.
Hükümete olan güvenin kaybolması, ekonomik ya da sosyal projelere ilişkin etkinliğin nasıl bir sonuç doğuracağının da önemli bir göstergesi. Eğer bir hükümet, geçmiş başarılarıyla övünemiyorsa ve halkın günlük yaşamını olumlu yönde etkileyecek somut bir şeyler sunamıyorsa, bu noktada atılması gereken en mantıklı adım istifa etmektir. Günümüz koşullarında, insanların seçim yaparken yalnızca iddialara değil, aynı zamanda geçmişte gerçekleştirilen eylemlere de bakması gerekmektedir.
Üstel’in hükümeti, halkın ihtiyaçlarını görmezden gelerek ve geçmişten ders çıkarmadan ilerlemeye çalıştığı için, toplumda yarattığı memnuniyetsizlik gün geçtikçe artıyor.
Sonuç olarak, gerek Ünal Üstel’in gerekse onun öncesindeki hükümetlerin icraatları, toplumun büyük bir kesimi tarafından sorgulanıyor.
Sağlıklı bir demokratik süreç için bu tür eleştiriler önemlidir, zira halkın taleplerine duyarsız kalan bir yönetim, uzun vadede işlevini yitirecektir, ki şimdiden yitirmiş durumdadır .
2025’te hedeflenen büyümenin ve projelerin hayata geçirilmesi, ancak halkın desteğiyle mümkün olur; bu yüzden toplumdan kopuk bir yönetimin başarılı olması imkânsızdır.
Evet, halkın desteği artık yoktur.
Atanmış Ünal Üstel hükümeti bitmiştir.
YAZIYA YORUM KAT