Yenierenköy açıklarında küçük bir teknede tespit edilen 24 mülteciden, 22’si 7’şer gün hapse mahkum edildi, 18 yaşından küçük olan 2 mültecinin ise sığınma başvurularının değerlendirilebilmesi için yargılanmaları ertelendi.

Ahmet İLKTAÇ

Güney Kıbrıs’ta kendilerine tanınan sığınma hakkını kullanabilmek için 3 bin 300’er dolara anlaştıkları umut tacirleri tarafından önceki gün Yenierenköy açıklarında denizin ortasında kaderlerine terk edilen 24 Suriyeli mülteciden, 22’si dün yargılanarak 7’şer gün hapse mahkum edildi.

16 ve 17 yaşında olan iki Suriyeli mülteci ise, Güney Kıbrıs’a sığınabilmelerini sağlayacak başvuru taleplerinin değerlendirilebilmesi için yargılanmaları 3 gün süreyle ertelendi.

Öte yandan, deniz ortasında adeta ölüme terk edilen mültecilerin Suriye’de iç savaşın yaşandığı ve birçok sivilin de hayatını kaybettiği İdlib kentinden kaçtıkları öğrenildi. 24 mültecinin, Mersin’den 8 buçuk metrelik küçücük tekneye bindirildikleri ve Güney Kıbrıs’a götürülecekleri yönünde kandırıldıkları belirtilirken, tekneyi kullanan “Türk kaptanın” da sabah başka bir tekneye binerek bu insanları denizin ortasında adeta ölüme terk ettiği öğrenildi.

İskele Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Umut İnan’ın huzurunda görüşülen duruşmada, İddia Makamı Başsavcılık adına davayı yürüten Savcı Ahmet Özlemler hazır bulunurken, 24 mülteciyi ise Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve SOS Çocukköyü Derneği tarafından yürütülen Kıbrıs’ta Sığınmayı Güçlendirme Projesi avukatı Fezile Osum savundu.

Duruşmanın başında Avukat Fezile Osum, 24 mülteci arasında bulunan 16 ve 17 yaşlarındaki iki mülteci için sığınma başvurularının değerlendirilebilmesi için ek 3 günlük tutukluluk süresi talep etti. Yargıç Umut İnan tarafından bu talep olumlu karşılandı.

Duruşmanın başlamasıyla Savcı Ahmet Özlemler, diğer 22 mülteci için olgulara özetle değindi. Ahmet Özlemler, 23 Ekim 2017 tarihinde saat 11.30’da Yenierenköy’de kuzey kısmındaki 4 buçuk deniz mili içerisinde Suriye uyruklu sanıkların, henüz kaptanı tespit edilemeyen “Osman 88” isimli 8 buçuk metre uzunluğundaki ahşap tekne ile yetkili makamdan izinsiz olarak KKTC karasularına giriş yaptıklarını söyledi.

Sanıkların söz konusu tekne içerisinde aynı gün Sahil Güvenlik ekipleri tarafından tespit edildiklerini kaydeden Özlemler, konu tekne ve sanıkların saat 13.00’te Sahil Güvenlik Komutanlığı Yenierenköy Limanı’na getirildiklerini bildirdi.

Suriyeliler: Kaptan bizi bırakıp kaçtı

Ahmet Özlemler, sanıklara daha sonra suçları bildirilip kanuni ihtarda bulunulduğunda sanık 19’un “Kaptan bizi bırakıp kaçtı” diyerek izahatta bulunduğunu dile getirdi.

Sanıkların daha sonra İskele Polis Müdürlüğü hücrelerinde oldukları bir sırada sanık 19’un her şeyi anlatmak istediğini söyleyip gönüllü ifade verdiğini anlatan Özlemler, sanık 19’un gönüllü ifadesine özetle değindi.

Ahmet Özlemler ifadesinde bu sanığın 23 Ekim 2017 tarihinde saat 02.00 sıralarında Mersin’den Güney Kıbrıs’a gitmek için yola çıktıklarını, tekneyi bir Türk kaptanın kullandığını, sabaha karşı deniz ortasında kaptanı başka bir teknenin alıp gittiğini ve bulundukları yerde kaldıklarını söyleyip suçunu itiraf ettiğini bildirdi.

Bir diğer sanığın da “bende olanları anlatmak istiyorum” demesi üzerine gönüllü ifadesinin alındığını belirten Özlemler, bu sanığın da özetle, 23 Ekim 2017 tarihinde saat 02.00 sıralarında Mersin’den Güney Kıbrıs’a gidebilmek için 3 bin 300 doları tanımadığı bir şahsa verdiğini, bunun karşılığında bu şahsın ayarladığı tekneye tanımadığı başka Suriyeli şahıslarla bindiğini, tekneyi bir Türk kaptanın kullandığını, sabaha karşı deniz ortasında oldukları bir anda kaptanı başka bir teknenin alıp gittiğini ve bulundukları yerde kaldıklarını gönüllü ifadesinde belirttiğini açıkladı.

Ahmet Özlemler, sanıkların yazılı dava tebliğlerini kabul ettiklerini söyledi. Sanıkların KKTC’de sabıka kayıtları bulunmadığına da değinen Özlemler, söz konusu tekne ile ilgili hiç kimsenin talepte bulunmadığını aktardı.

“KKTC’de mevzuat yetersiz, sığınma talep edemiyorlar”

Mahkemede sanıkları savunmak adına hazır bulunan Kıbrıs’ta Sığınmayı Güçlendirme Projesi avukatı Fezile Osum, sanıkların tümünün de Suriye uyruklu olduklarını söyledi.

Fezile Osum, sanıkların bu yolculuğa çıkma nedenlerinin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde kendilerine tanınan sığınma hakkını icra etmek olduğunu kaydetti.

Sanıkların büyük bir kısmının şu an savaşın yaşandığı ve sivil kayıpların çok olduğu İdlib kentinden gelmekte olduklarına dikkat çeken Osum, “sanıklar maalesef ülkemizde bulunan mevzuat yetersizliği nedeniyle sığınma hakkını burada icra edememekte, bu nedenle de konu suçla itham edilmekteler” dedi.

Fezile Osum, sanıkların ülkelerinde bulunan durum nedeniyle aslında uluslararası hukuk tahtında sığınmacı statüsünde olduklarına vurgu yaptı.

Sanıkların en birinci niyetlerinin bu hakkın icrası olduğunu anlatan Osum, tüm bu olgular ışığında mahkemenin mülayim davranmasını talep etti.

Yargıç Umut İnan, yargılamalarını yaptığı 22 sanığı suçlu bulup mahkum ettiğini belirttikten sonra bu sanıkları 7’şer gün hapis cezasına çarptırdığını açıkladı.

Yargıç Umut İnan, 18 yaşından küçük olan Suriyelilerin ise, ithamları için davalarını 27 Ekim Cuma gününe erteledi ve bu süre zarfında İskele Polis Müdürlüğü’nde tutuklu kalmalarına emir verdi.