1. YAZARLAR

  2. Mehmet Davulcu

  3. İyi ki aynı partide değilim
Mehmet Davulcu

Mehmet Davulcu

Yazarın Tüm Yazıları >

İyi ki aynı partide değilim

A+A-

İyi ki TDP değil de, TKP Yeni Güçler üyesiyim!

Hükümet kurulalı daha bir hafta bile olmadı. Ancak seçimden sonraki pazarlık süreci de dahil basın aracılığıyla duyup gördüklerim bu "iyi ki"ye yetti.

Bu nasıl bir siyasi duruş, anlamak kolay değil.

4 parti defalarca görüştü ve bir ortaklık kurmaya karar verdi. Bu son derece normal ve bir o kadar da demokratik bir siyasi davranış biçimi. Eleştirim o açıdan değil. Üzerinde durduğum işbaşına geldikten sonraki açıklamalar. Bir de şu Meclis Başkanlığı meselesi.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit 4'lü koalisyon hükümetinin Milli Eğitim ve Kültür Bakanı oldu. Önceki gün ve dün basında yer alan iki açıklamasını gördüm. Önceki günkü ilahiyat koleji ile ilgili, olandı. Dünkü ise TC Büyükelçisi'ni kabulü sırasında yaptığı açıklama.

Bir dönem bu ülkede, "seçim meydanlarında söylenenler seçim meydanlarında kalır" şeklinde bir söylem vardı. Cemal Özyiğit'in açıklamalarının buna çok uygun olduğunu düşünüyorum.

TDP  seçim kampanyası boyunca "İlahiyat Kolejini kapatacağız" diyerek propaganda yürüttü. Seçimin ardından Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı'nı aldı ve hemen arkasında hem parti genel başkanı hem de ilgili bakan olarak en yetkili kişi olan Cemal Özyiğit'in ağzından İlahiyat Koleji'ni kapatmayacağını açıkladı!

Türkiye Büyükelçiliği'nin Milli Eğiitm ve Kültür Baskanlığı içinde bir birimi olduğu ve bu birim aracılığıyla bakanlığı fiili olarak yönetmekte olduğu yönünde iddialar vardır. Bu iddialar kesin olarak doğru mu ben bilmiyorum. Ancak TDP Genel Sekreteri Asım İdris bu bakanlıkta bakan olarak görev  yaptı. İdris'in seçim kampanyası boyunca televizyon ekranlarında bu iddiaları doğrular nitelikte yaptığı konumalar vardır. İdris'in söyledikleriyle hayatın içinde yaşananlar birbirini doğrulamaktadır. Birçok duyarlı yurttaş gibi ben de İdris'in söylediklerini doğru kabul edenlerdenim.

Yani, bu ülkede ilahiyat koleji açılması, ihtiyaç olmadığı halde Türkiye'den öğretmen getirilmesi, kuran kursu adı altında tarikat propagandası yapılmasına izin verilmesi ve daha bunlar gibi Kıbrıs Türk toplumsal yaşam biçimine tehdit oluşturabilecek uygulamaları dayatan gücün aslında bakanlık içindeki o birimi oraya koyan güç olduğu açıklıkla toplumun gözlerinin önüne serildi.

O gücün Kıbrıs'taki bir numarasını bakanlık makamında kabul eden Özyiğit, partisinin Genel Sekreteri'ni yalanlarcasına konuşuyor ve parti başkanıyken aralarında var olan iyi diyaloğun bakanlıkta da devam edeceğini söylüyor. Devam ediyor; TC'nin katkılarının kendileri için ayrı bir değer ve öneme haiz olduğunu da söylüyor.  Özyiğit açıklamasına, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da TC’nin katkılarının devam edeceğine olan inancını da ekleyerek mesajını ilgili yerlere iletiyor.

Mesaj gideceği yerlere gitti. İsteyen alır istemeyen almaz. Ben aldım. Umarım eğitimi önemsediğini söyleyen örgütler de alır.

Bir de şu Meclis Bakanlığı konusu var. Pazarlık yapmışlar ve 2 bakanlık yanında meclis başkanlığını da TDP tarafına almışlar. İyi yapmışlar da! Bir parti, yasaları ve tüzükleri bilmiyorduk diyebilir mi? Üstelik o parti hukukun üstünlüğü ilkesini diline pelesenk etmişse?

Meclisin en eski milletvekili olan Angolemli bu partide. Üstelik o makam bu milletvekili için talep edilmiş. Hade Genel Başkan yasa ve tüzükten habersiz, bilmiyor; bu düzenlemeleri yapıp oy veren Angolemli ve Çeler de mi bilmiyor du?

E pardon yani...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum