
"Kamu kaynaklarını nasıl paylaşacağımızın kavgasını yapıyoruz”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından bu yıl on üçüncüsü hazırlanan 2021-2022 Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Raporu Lansmanı KTTO Mustafa Çağatay Konferans Salonu’nda düzenlenecek “Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Forumu”nda kamuoyu ile paylaşılıyor.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından bu yıl on üçüncüsü hazırlanan 2021-2022 Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Raporu Lansmanı Kıbrıs Türk Ticaret Odası Mustafa Çağatay Konferans Salonu’nda düzenlenecek “Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik Forumu”nda kamuoyu ile paylaşılıyor.
Siyaset, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, akademi, yabancı misyon ve medya temsilcilerinin katıldığı etkinlik Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz’in açılış konuşması ile başladı.
Ticaret Odası olarak ekonominin sürekli bir yenileşme içinde olması gerektiğini uzun yıllardan beridir vurguladıklarını ifade eden Deniz, bu yenileşmeye yardımcı olmak amacıyla çeşitli konularda hazırladıkları raporları da kamuoyu ile birlikte yetkililerin de hizmetine sunduklarını ve bu konuda yeterli mesafe almadığımızdan yakındıklarını kaydetti.
“Bugün geldiğimiz aşamada, KKTC'de hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. KKTC hep aynı KKTC…” diyen Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, KKTC'de bizler, daha önce de olduğu gibi kamu kaynaklarını nasıl paylaşacağımızın kavgasını yapıyoruz. Halktan topladığımız vergiler ile verimsiz kamu yönetimini finanse etmeye çalışıyoruz. Kamu yönetimi ise eğitim ve sağlık gibi temel insani hizmetleri veremediğini göz ardı etmekte... Doğal çevreyi koruyamadığımız gibi ormanları geliştirmek bir yana yakıp yok ettiğimizi görmezlikten geliyoruz” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Mustafa Besim, Doç. Dr. Kamil Sertoğlu, Yrd. Doç. Dr. Yenal Süreç tarafından hazırlanan 2021-2022 Raporu’nun ve forumun bu yılki ana teması “KKTC Tarım Sektörünün Dış Pazar Rekabet Gücü ve İhracat Fırsatları”…
Ticaret Odası Başkanı Deniz:
“KKTC hep aynı KKTC…”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak, bu yıl Kuzey Kıbrıs Rekabet Edebilirlik raporunun 13.sünü yayınlıyor olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Başkan Turgay Deniz, Covid 19 salgınının, dış talebe dayanan ekonomiye sahip olan ülkede büyük olumsuzluklara neden olduğuna işaret etti.
Salgının etkisinden kurtulmaya çalışırken kurların yükselişinden ve dünyadaki enflasyonist gelişmelerden kaynaklanan yeni bir fırtınaya tutulduğumuza da işaret eden Deniz, döviz kurlarındaki yükseliş, tedarik sorunları, uluslararası emtia fiyatlarının ve navlun maliyetlerinin yükselmesi ile birleşince enflasyonun baskısının daha da arttığına vurgu yaptı, “İş hacimlerinin daralması özel sektörün krize karşı dayanıklığını azaltmıştır” dedi.
Ticaret Odası olarak ekonominin sürekli bir yenileşme içinde olması gerektiğini uzun yıllardan beridir vurguladıklarını ifade eden Deniz, bu yenileşmeye yardımcı olmak amacıyla çeşitli konularda hazırladıkları raporları da kamuoyu ile birlikte yetkililerin de hizmetine sunduklarını ve bu konuda yeterli mesafe almadığımızdan yakındıklarını kaydetti.
“Bugün geldiğimiz aşamada, KKTC'de hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. KKTC hep aynı KKTC…” diyen Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, KKTC'de bizler, daha önce de olduğu gibi kamu kaynaklarını nasıl paylaşacağımızın kavgasını yapıyoruz. Halktan topladığımız vergiler ile verimsiz kamu yönetimini finanse etmeye çalışıyoruz. Kamu yönetimi ise eğitim ve sağlık gibi temel insani hizmetleri veremediğini göz ardı etmekte... Doğal çevreyi koruyamadığımız gibi ormanları geliştirmek bir yana yakıp yok ettiğimizi görmezlikten geliyoruz. Ama ne hikmetse ! Bu düzen devam etsin diye hep birlikte çırpınıp duruyoruz” Şeklinde konuştu.
“Ya değişeceğiz; ya da yok olup gideceğiz!”
Deniz’in konuşması devamla şöyle:
“Bu düzen devam edemez. Değişmek, dönüşmek zorundayız. Ya değişeceğiz; ya da yok olup gideceğiz! Değişmezsek, bırakın kendi kendine yeten bir yapı kurmayı, Türkiye'nin yardımları ile bile ayakta duramayacağız. Siyasilerimiz bizden daha iyi gözlemcidirler. Halkımızın siyasilere olan güveni giderek sarsılmaktadır.
Kıbrıslı Türklerin siyasi ve ekonomik bir varlık olarak gelişmeye devam edeceğine inanan çok az insanımız kalmıştır. Bunun sonucunda bir kısmımız Türkiye'ye iltihak etmekten, diğer bir kısmımız Rum tarafının dayattığı koşulları kabullenerek Avrupa Birliği'ne girmekten yanadır.Bu durum, çok büyük bir manevi yıkımı işaret etmektedir. Ülkemize inancımız zayıflıyor. Bunun önüne geçmezsek, sorunları hakkında konuşacağımız bir ülkemiz kalmayacak. Değişim, dönüşüm veya yenilenme işte tam da bu nedenle kaçınılmazdır. “Değişmeye gerek yok. Biz böyle iyiyiz” diyebilen yurttaşlarımız da artık yolun sonuna geldiğimizi anlamalıdırlar.
Güçlü bir yapısal reform ajandasına ihtiyaç her geçen gün daha da artmaktadır. Daha az kırılgan bir ekonomik yapı için güçlü bir reform programı ile yolumuza devam etmemiz gerekmektedir. Bu bağlamda orta vadeli dayanıklılık sağlayıcı ve toparlanmayı hızlandırıcı politikaların belirlenmesi önümüzdeki sürece ışık tutacak imkan sağlayacaktır.
Odamızın hazırlamış olduğu orta vadeli program taslağı da kapsayıcı ve güçlü bir ekonomik toparlanmanın sağlanması için somut faaliyet önerileri sunmaktadır. Bugünlerde hükümetimize düşecek başlıca sorumluluk işsizliği önlemek, işyerlerini korumak, pahalılığa karşı mücadele etmek, kamuda tasarruf ve verimlilik tedbirlerini almak, ekonomik aktivitelerin devamlılığını sağlamaya yönelik destek ve kredi programları uygulayarak büyümeyi tetikleyecek önlemler almaktır.
Odamız, başta kamu reformu olmak üzere reformların önemini her vesile ile vurgulamaktadır. Bu süreçte kapsayıcı ve güçlü bir ekonomik toparlanmanın sağlanması için reformlar önceliklendirilerek hayata geçirilmelidir.
Bu reformların kamusal hizmetlerin etkinliğini artırması ve çalışma saatlerinin özel sektör ile uyumlu hale getirilmesi kamusal sağlık ve eğitim hizmetlerine erişimi kolaylaştırması, kayıt dışılığı azaltırken enflasyon muhasebesi uygulamasına geçerek kayıt altındaki işletmelerin enflasyona karşı korunması, teşvik sistemini yeniden düzenleyerek kamu kaynaklarını korurken teşviklerin hedefine ulaşmasını sağlaması ve yeni çağdaş toplu taşıma sistemi ile halkımızın ulaşım maliyetlerini düşürmesi gerekmektedir.
Sayın Başbakan tarafından dün açıklanan Ekonomik Destek Paketi ile ilgili değerlendirmemizi aynı gün kamuoyu ile paylaştık ve yapılması gerekenleri sıraladık. Dün açıklanan ekonomik destek paketinde Yapısal dönüşüm yoktur. Kamu yönetiminin özel sektöre ayak uydurmasını sağlayacak, kamu çalışma saatlerinin düzenlenmesi yoktur. İşletmeleri sürdürülebilir kılacak önlemler yoktur. Enflasyon muhasebesi yoktur; garipleşen vergi sistemini güncelleme çabası yoktur. Ama işletmelerden haksız yere, elde etmedikleri gelirler üzerinden vergi almak vardır.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, mal ve hizmet üretimi olanaklarımızı geliştirmek için çalışmaktadır. Bu arada Yeşil Hat ticaretini, dünya ile olan ilişkilerimizi geliştirmek için de çalışıyoruz. Yakın geçmişte Londra Ofisi'ni devreye koymuştuk. İngiltere ile ilişkilerimizi geliştirmenin önemli açılımlar sağlayacağını düşünüyoruz. Yeşil Hat Tüzüğü'nün olanak verdiği her türlü ticareti yapabilmek için çalışıyoruz. İşlenmiş gıda konusunda sağladığımız gelişmeleri önemsiyoruz. Bu çabaların bize refah olarak geri dönebilmesi için bir bütün olarak çalışmamız gerekiyor. Kapsayıcı olmamız gerekiyor. İhracat olanakları artarken, uygun fiyat ve kalitede rekabetçi mal veya hizmet üretmeyi de başarabilmemiz gerekiyor. Kamunun bu konuda bize ayak uydurmak zorunluluğundadır.
Rekabet edilebilirlik raporumuzda bu yılın teması KKTC Tarım Sektörünün Dış Pazar Rekabet Gücü ve İhracat Fırsatlarıdır. Pandemi süresi boyunca ve sonrasında ortaya çıkan gıda kıtlığı, arz zincirindeki kırılma ve iklim değişikliğine bağlı yaşanan aşırı fiyatlar, tarımsal üretimin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. İşte bize bir fırsat! KTTO, Türkiye'den gelen suyun KKTC Tarım sektörü için yeni bir sayfa açacağına inanmaktadır. Bu yılki tema konusu ile raporumuzda mevcut üretilen tarımsal ürünlerin yanı sıra yüksek katma değerli ve avantajlı olabilecek tarımsal ürünler için yeni stratejilerin belirlenmesi ve buna bağlı olarak tarım sektörünün dış pazar rekabet gücü üzerine görüş ve öneriler sunulmaktadır.”




fdfd.gif)


HABERE YORUM KAT