1. YAZARLAR

  2. Muhammet Gözay

  3. Korkmayın Aleksandar yakalandı...
Muhammet Gözay

Muhammet Gözay

Yazarın Tüm Yazıları >

Korkmayın Aleksandar yakalandı...

A+A-

Öldürmek isteyen, can almak isteyen, ne kadar da çok insan varmış içimizde...

Bakınız sosyal paylaşım sitesine...

Cezaevinden kaçan Rus için neler neler yazdılar...

Ağıza alınmayacak ne sözler ettiler...

Ne kadar çok faşist insan varmış içimizde...

Evet...

Kim bilir o Rus onların eline verilmiş olsaydı ne yapılacaktı...

İnanın ki onu kasap eti doğramış gibi yaparlardı...

Hiç de rahatsızlık da duymazlardı...

O derece bir ruh hali yaratmış oldular o sosyal paylaşım sitesinde bu Rus firari için...

Neden?

Niçin?

Bu öfke ne?

Ne bu hal?

Toplumun haline bakınız, çıldırmış, kudurmuş şekilde...

Adeta insani duyguları gitmiş, öldürmeyi, can almayı ortaya koyan bir toplum var...

Yazılanlar öyle öfke öyle kin ki...

Hep birden saldırıyorlar Aleksandra'ya...

Bu ülkeye, bu topluma en büyük kötülüğü Aleksandra mı yaptı?

Kustukları öfkeler...

Ağıza alınmayan sözler...

Yazık!

Evet, toplum gerçekten de zavallı bir toplum oluyor bu yazılanlar karşısında!

Zavallı!

Bakınız ülkenin ve insanın haline...

Ne halde bu ülke...

İnsanlar ne halde...

Aleksandra'ya karşı saldıranlar ülkedeki yapılanlara karşı ne yaptılar?

Ne tepki gösterildiler?

Örneğin, faizden faiz yasasında ve bileşik faiz için ne yaptılar…

Sus pus değil mi?

Nerde o sosyal medyada linç edecek olanlar?

Çıktılar mı sokağa?

Döküldüler mi meclise?

Hayır!

Peki ya ülke elden giderken, topraklar gelenlere peşkeş çekilirken ve bunun yanında vatandaşlıklar verilirken, ne oldu?

Ne yaptılar bu Aleksandra'ya saldıranlar 

linç edecek olanlar?

Yoksa bunların hiç mi önemi yoktur toplumun üzerinde?

Hiç bir tehdit sayılmaz mı bunlar?

Peki ya Kooperatif Merkez Bankası’nın aracı ile üç milyonluk soygun yapan ne oldu?

Bulundu mu?

Soyguncu için ne yaptı bu linç edecek olanlar?

Teknecik’te filtre hiç bir zaman olmadı ve zehir hep içimize taşındı, taşınmaya da devam ediyor...

Ne yapıldı?

Ne yaptılar yine o Aleksandraya saldıranlar?

Sustular!

Zehiri ve kanseri kabul ettiler...

Peki ya Lefke’de hala temizlenmeyen zehirli maden atıkları?

Sustular onlar içinde!

Memleket yağmalandı...

Sustular...

Hırsızlar bu ülkede yağmadan zengin olurken, onlar hep vatan millet sakarya dediler...

Türk'ün Türk'ten dostu yok dediler...

Halbuki soyanlar ve yağmalayanlar o Türk'ten Türk'e diyenlerdir...

Ve bu toplum, yukarda yazan tüm gerçekler için ne yaptı?

Ya da daha bir çok yazmadığın gerçekler için...

Hangi öfkeyi gösterdiler?

Hangi kini duyduk onlardan?

Hiç birini...

Ama iş Aleksandra'ya gelince, hep bir ağızdan başladılar değil mi?

Evet...

Aleksandr, iki yıldan beri cezaevinde tutuklu olarak bulunuyor...

Yani hükümlü değil!

Evet...

Suçlu bulunamadı iki yıl mahkeme tarafından...

Kocaman iki yıl...

Ve mahkeme bunu ortaya çıkaramadı...

Duruşma iki yıl bekliyor...

Bu kişi daha ne kadar bekleyecek...

Ne kadar tutuklu sayılacak...

Kocaman iki yıl bu...

Yargıda bu kadar bir süre olur mu?

Bir kişinin tutukluluğu bu kadar uzun süremez!

Hukuk devletlerinde tutukluluk bu kadar uzun sürmez...

Deliller, kanıtlar, ortaya çıkarılır ve hüküm verilir...

Tutukluluk süresi bu kadar uzun olur mu?

Bu polisin, savcılığın ve mahkemenin başarısızlığı sayılır ancak...

Bir kişinin bu kadar uzun süre tutuklu kalması hukuk devletlerince mümkün değildir... 

Açıkça faşist bir yönetimlerde bu yaşanmış olur...

Her neyse...

Asalım, keselim, linç edelim diyenler...

Sosyal medyada kükreyenler...

Polisi alkışlayanlar...

Afrika gazetesine saldıranları, yani o dokuz saldırganı, 3 yıldır yakalamayan o polise hesap dahi sormadınız!

Neden?

Ama şimdi alkış öyle mi?

Ve siz, alkışlayanlar, tebrik eden herkes...

Barolar birliği dahi olmak üzere...

Tebrikler sunanlar polise...

Soruyorum:

Meclis damına çıkıp polisin gözü önünde fetih bayrağı diktiler de bu kadar öfkelenmediniz…

Aleksandr için öfke büyük oldu öyle mi?

Elleri arkadan kelepçelendi...

Saçını çekerek kameraların önüne de geçildi...

Bu büyük bir başarı sayıldı sizler için ve övgüler alkışlar oldu polise...

Peki meclis damına çıkanları ve onları seyreden polisleri ne yaptınız?

Sizin tek derdiniz, Aleksandr mıydı?

O yakalandı...

Mutlusunuz ve de huzurlu öyle mi?

Korkunuz yok...

Açın kapı ve pencerelerinizi...

Yaz geliyor...

Çıkın damlara ve uyuyun...

Dükkanlarınızdaki öyle istirahatinde kapıya yan dayayın sandalyeyi ve çıkın öyle yemeğine...

Alarımlara ne gerek var, söküp de atın...

Evlerinizdeki kapılarda kilit üstüne kilitlere ne gerek var...

Söküp atın...

Korkmayın Aleksander yakalandı...

Artık rahat uyur ve nefes de alırsınız...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.