1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. Kuzey Kıbrıs’ta kadın sağlığı için önemli adım
Kuzey Kıbrıs’ta kadın sağlığı için önemli adım

Kuzey Kıbrıs’ta kadın sağlığı için önemli adım

Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi Baş Araştırmacısı ve Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği Başkanı Dr. Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, ülkedeki kadın hastalıklarının haritalanarak mercek altına alınması için önemli bir çalışma başlattıklarını söyledi

A+A-

Oxford Üniversitesinde başlattığı akademik çalışmayı DAÜ ile iş birliği içinde ülkemize taşıyan Ramiz, araştırmalarında 18-55 yaş arasındaki seksen bir kadını hedef aldığını söyledi.

Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi Baş Araştırmacısı ve Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği Başkanı Dr. Nilüfer Rahmioğlu Ramiz çalışmalarını HK Ajansı’na anlattı

HK Ajans

Ülkemizdeki kadın hastalıkları konusunda çalışmalar derinleştiriliyor. Kadın hastalıkları konusunda ülkemizde bir yol haritası çıkarmak üzere çalışmalar farklı yönlerde sürdürülüyor. Dr. Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, Kuzey Kıbrıs’taki kadın hastalıklarının bir istatistiki verisini oluşturmak ve bir yol haritası oluşturmak üzere yola çıkanlardan. Kendisi sponsorlarla birlikte ülke çapında 80 bin kadın ile çalışarak, kadın hastalıklarını mercek altına alacak, ortaya çılarılacak veriler doğrultusunda da ülkemiz adına bir yol haritası çizecek. İşte Dr. Nilüfer Rahmioğlu Ramiz’in anlattıkları…

Sağlık alanındaki istatistiklerde eksiklikler fark ettik

SORU: Kamuoyunun sizi tanıması adına bizlere biraz kendinizden bahseder misiniz?

RAMİZ: Doktoramı Epidemioloji üzerine İngiltere’de tamamladım. Epidemioloji, hastalıkların dağılımlarını farklı halklarda ve toplumlarda inceleyen bir tıp bilim dalıdır. Son 6 senedir de Oxford Üniversitesi’nde kadın hastalıklarının sebeplerini araştırıyorum. Çalışma düzenimin bir parçası olarak zamanımın bir kısmını Kıbrıs’ta çalışarak geçiriyorum. Bu süreç içerisinde de Kuzey Kıbrıs’ta sağlık istatistiklerinde eksiklikler olduğunu fark ettik ve bu yönde bir yayın çıkardık. Oradaki yazıda, burada hastalık oranlarımızı bilmememizin getirdiği sıkıntılar ve sağlık stratejilerimizi veriye dayalı olarak belirlememizin önemini ortaya koyduk. Yıl, 2012 idi. Bu süreç içerisinde 2012’den 2016 yılına kadar biraz beyin fırtınası aşamalarından geçtik ve 2016 yılında proje kafalarımızda şekillendi.

Sadece jinekolojik tarama değildir yapılacak olan

SORU: Bu yola nasıl çıktınız biraz daha açar mısınız?

RAMİZ: Uzmanlık alanım kadın hastalıkları dalında olduğu için oradan başlamak istedim. 18-55 yaş arası Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan 80 bin kadını hedef alan bir çalışma öngördük. Burada 18 -55 yaş arası kadınlarda görülen tüm hastalıkların profilini çıkarmayı hedefliyoruz. Kadın sağlığı profili derken, bir tek jinekolojik hastalıklardan bahsetmiyoruz. Tabii ki endometriozis gibi bizim toplumumuzda çok da bilinmeyen ama çok önemli bir hastalık olan kadınların hayat kalitesini ciddi şekilde düşüren bir hastalık söz konusu. Bu hastalık genelde ergen yaştaki kız çocuklarında ağrılı adet rahatsızlıkları ile kendini gösterir. Ama bizde genelde gerekirse ağrı kesiciler kullanıp, okula birkaç gün gitmeyerek, biraz da üstün körü bir şekilde bu hastalığın teşhisi ertelenir ve birçok kız çocuğu ve daha sonra genç kadınlar, bu hastalıktan dolayı ciddi sıkıntılar yaşarlar. Bu gibi hastalıklarla ilgili de veri toplayıp, farkındalık yaratmak ilk hedeflerimizden bir tanesidir. Dediğim gibi sadece jinekolojik hastalıklar değil ama özellikle kadınlarda erkeklerle karşılaştırıldığında daha sık görülen hastalıklar var. Örneğin, tiroit hastalığı veya kronik hastalıklar migren gibi. Bunlar hep kadınlarda daha sık görülen hastalıklardır ve bunların da kalıtsal, genetik sebepleri vardır. Tüm hastalıkları biz bir bütün olarak görürüz genelde. Kadınsal dediğimizde jinekolojik hastalıkları, kronik ağrıdan veya hormonal hastalıklardan pek de ayırmayız. O yüzden  kadınlardan toplayacağımız geniş bir sağlık profilidir.

8 bin kadın, Kuzey Kıbrıs’ın her bölgesini temsil edecek

SORU: Bu çalışmalarda hedeflenen nedir?

RAMİZ: Bu çalışma sonucunda toplum genelinde bu hastalıkların hem oranlarını belirlemiş olacağız, hem de bu hastalıkların haritalanmasını gerçekleştireceğiz. Harita çıkarma derken de, bu 80 bin kadının %10’u olan 8 bin kadın Kuzey Kıbrıs’ın her bölgesini temsil edecek. Yani nüfus yoğunluğuna göre bir örneklem oluşturacağız. Bir tek şehirler değil, köyler, kırsal kesimde yaşayan kadınlar da bu projenin önemli bir parçasıdır. Buradan yola çıkarak bu haritayı çıkardığımızda belli bölgelerde özellikle belli hastalıkları daha yoğun bir şekilde görüyorsak, bunun verisini ortaya çıkarmış olacağız. Örnek verecek olursak, özellikle kanser gündeme geldiğinde  “bu bölgede kanser daha yoğun görülür” gibi söylemler belli bir gözleme dayalıdır. Bizim bunu yapmak istememizin nedeni, bilimsel bir şekilde bu veriyi ortaya çıkarmak, kanıtlarını ortaya çıkarmaktır. Ondan sonra da çözüme odaklanmak. Çözüm derken örneğin, belli bir köyde, mahallede, bir hastalık daha yoğun şekilde görülüyorsa eğer, onun sebeplerini araştırmak isteriz.

Gen haritaları da çıkarılacak

SORU: Çevresel faktörler mi araştırılacak?

RAMİZ: Hem çevresel, hem kalıtsal faktörler. Kanser gibi, tiroit, diyabet gibi veya yine çevremizde sık gördüğümüz hastalıkların hepsi, bir tek kalıtsal veya çevresel sebeplerden dolayı ortaya çıkmaz. Birçok kalıtsal ve çevresel faktörün bir araya gelmesinden ortaya çıkar bu hastalıklar. O yüzden hastalık sebeplerini araştırırken bir tek çevresel faktörlere bakmayız. Bir tek kalıtsal faktörlere de bakmayız. Hepsini incelemeye alırız. Çünkü ikisi arasında belli bir ilişki vardır. Biz burada 8 bin kadının bin tanesinden de tükürük örneği toplayarak bu kadınların gen haritalarını çıkaracağız. Bin kadında da esas yapmak istediğimiz şey, bu hastalıkların kalıtsal, bizim toplumumuza özel kalıtsal faktörler varsa ortaya çıkarmaktır. Belli  hastalıklara bizi daha yatkın yapan bir şey varsa onu tespit edip, onu belirlemektir. İkincil olarak da örneğin, standartları oturmuş, beslenme şeklimizle ilgili veri toplayan bir anket var. Örneğin projemizin bir ayağı da, bu anketin 8 bin kadına uygulanmasıdır. Buradan çıkacak olan sonuç da bizim beslenme şeklimizin ortaya çıkması ve onun hastalıklarla ilişkilendirilmesidir. Diyet, yaşam tarzı, egzersiz, sigara ve alkol tüketiminin hastalıklar üzerindeki etkisini de araştıracağız. Tabii ki bu bir ilk çalışmadır. Buradaki esas amaç hipotez yaratmak. Bunu bir şey gibi düşünün, bir tarama çalışması gibi. Bu örneklemden biz istatistiki oranlarımızı çıkardıktan sonra bulduğumuz ilginç bulgulara göre onların sebeplerini araştıracak birçok başka projeler çıkaracağız.

Ev ev gezilip sağlık profilleri çıkarılacak

SORU: Bu projenin işleyişi nasıl olacak?

RAMİZ: Bu projenin hayata geçmesinde katkısı olan birçok sponsorumuz var. Çok kısa bir geçmişten de bahsedeyim. Projeyi ilk olarak  2016 yılında benim katıldığım bir bağış koşusunda duyurduk. Bunu Oxford Üniversitesinde yaptık. Oxford Üniversitesi bir Vakıf Üniversitesi olduğu için bağış toplayabilen bir yapısı var. Projeyi duyurduk ve oradan bu 5 kilometrelik yarışta insanlardan destek istedik. 150 kişi bağış yaptı bir ay içerisinde. Biraz da bundan motive olarak Kuzey Kıbrıs’taki kurumlar ve kişiler ile görüşmeye başladık. Sosyal Sorumluluk adı altında projeye destek vermek isterler mi diye ve birçok kuruluşumuz  ile görüştük ve destek aldık. Bunların en başta geleni Doğu Akdeniz Üniversitesi’dir. Oxfort Üniversitesi ile Doğu Akdeniz Üniversitesi arasında bir iş birliği protokolü imzaladık. Bu iş birliği çerçevesinde DAÜ, bizim veri toplama takımlarımızı oluşturuyor. 4 araştırma görevlimiz geçen ay işe başladılar. Bu 4 araştırma görevlisi bütün adayı bir yıl boyunca gezecekler, bir gezici aracımız var ve ev ev gezip bu sağlık profillerini çıkaracaklar. İkinci bir destekçimiz yine, Türkiye’de Bahçeci Sağlık Kurumu diye bir tüp Bebek Merkezi var. Mustafa Bahçeci’dir sahibi. Ciddi kişisel bir bağış yaptı kampanyamıza. Tabii ki doktorlarından alınacak olan klinik tanı çok değerlidir bizim için. Mustafa Hoca bize Kuzey Kıbrıs’taki kliniğinin kapılarını açtı. Ve klinik, 2 gününü haftada projemize ayırıyor. Projemize katılan kadınlara bir ultrason taraması yapılacak ücretsiz olarak. Bu taramada birçok jinekolojik kadın hastalığı için tanı konulabilecektir. Çok büyük bir artıdır bu projemiz için. Birçok kadına belli sıkıntıları olup da teşhis konmamışsa, bu teşhisler konulabilir veya takibi yapılabilir. Böyle bir gelişme oldu. Bunun dışında Telsim Vodafon iletişim sponsorumuzdur. Bütün verilerimizi tabletler üzerinden topluyoruz. Toplanacak verilerde hiç kimsenin kesinlikle kişisel bilgileri olmayacaktır. Anonim bir çalışma olacak ve burada da  toplanan veriler tamamen güvenli bir elektronik veri tabanına kayıt edilecektir. Bunu da Atakan Bayibitu tarafından elektronik veri tabanı oluşturuyor ve yapılacak anket çalışmalarında o veri tabanı kullanılacaktır. Bu konudaki sponsorumuz Atakan Bey’dir. Bunların yanında birçok bağışçımız daha var. Facebook ve web sitemizden bize bağış yapanlara ulaşılabilir.

Sağlıkla ilgili kadın derneği

SORU: Dernekle ilgili de bilgi alabilir miyiz sizden?

RAMİZ: Dernekle ilgili güzel bir gönüllü gurubu bir araya geldi. Kuzey Kıbrıs’ta kadın sağlığıyla ilgili herhangi bir dernek olmadığını fark ettik. Genelde kadına şiddet konusu gibi önemli konularda dernekler var ama kadın sağlığını araştırma konusunda bir derneğimiz yok. Bu noktadan yola çıkarak, 25-30 kişilik gönüllü grubumuzla bir dernek oluşturduk. Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği’ni kurduk. Mart ayında genel kurulumuzu gerçekleştirdik ve aktif olarak dernek, projenin yerel çatısıdır şu anda. Burada derneğin birkaç rolü var. Bu projenin yürütülmesinde yardımları var ama onun dışında özellikle bu projeden çıkacak sonuçlardan yapacağımız farkındalık çalışmaları için derneğin çok büyük rolleri olacak. Özellikle dernek olarak bir de kadın sağlığı dendiğinde kaynak olmak istiyoruz. Kişiler belli sıkıntıları olduğu zaman bize  ulaşarak belli hastalıklarla ilgili bilgi edinebilmelerini istiyoruz. Ayrıca çalışmadan çıkacak olan sağlık verilerinin kullanılarak nasıl sağlık stratejileri oluştururuz, bu veriler ne işe yarar konusunda Sağlık Bakanlığı’nda girişimlerimiz olacaktır. Hastalık oranlarının yanı sıra biz hastalıkların ekonomik yükünü de belirlemeyi hedefliyoruz. Bunlar sağlık stratejilerinin belirlenmesi açısından çok önemli verilerdir. İlk etkinliğimizi de 21 Kasım’da gerçekleştirdik, kendimizi tanıttık, projemizi anlattık ve sergimizin açılışını yaptık.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.