1. YAZARLAR

  2. Arif Alasya

  3. Nereye gidiyoruz
Arif Alasya

Arif Alasya

Yazarın Tüm Yazıları >

Nereye gidiyoruz

A+A-

2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başlamak üzere ülkemizdeki siyaset tam anlamı ile Arap saçına dönüştürüldü.

Önce UBP Kurultayına müdahale edilerek iki başkan adayı adaylıktan çektirilerek yerlerine bir atama yapıldı.

İlerleyen günler UBP tabanında huzursuzluğu artırdı ve Türkiye’nin bu denli müdahalesine karşı Faiz Sucuoğlu etrafında bir toparlanma oldu.

Enteresan şekilde UBP kurultayı öncesi bir kaset skandalı ile atanmış Başbakan saf dışı bırakıldı ve Sucuoğlu etrafında toplanan kitleye Sucuoğlu’nu başkan seçme hakkını tanıdı.

Sucuoğlu Başkan seçildikten sonra Sucuoğlu Türkiye tarafından istenmeyen adam olarak kampanya başlatıldı ve bunu destekler şekilde Türkiye’ye gitmeme, Kabinesine doğrudan müdahale eylemleri yürütüldü.

Kabine dışında bıraktığı kişi milletvekili olmamasına rağmen Dışişleri Bakanı yapıldı.Son noktada Maliye Bakanı ile ters düşmesinin nedeni net olarak ortaya konmadan kabine değişikliğine gidilerek Sn.Atun kabine dışına itildi.

İmzalanan protokol sonrası ortaklar devreye girerek 100 günlük eylem programı talebinde bulundu.

Gelen bilgiler UBP içinde bir baş kaldırış olduğu ve Bir kısım UBP’linin Sucuoğlu’nun istifasını istediği yönündedir.

Ben bürün bu gelişmeleri 1993 öncesi UBP’de başlayan 9’lar hareketine benzetiyorum.

Malun o bölünmede ortaya çıkan DP ilk seçimlerde UBP ile yaklaşık ayni oyu alıp UBP dışındaki parti ile koalisyon yapmış ve ilk kez UBP’yi muhalefete itmişti.

O koalisyonun başarısı ve ya başarısızlığını tartışmak istemiyorum.

Süreç bana yeniden 1993 öncesini hatırlatıyor. Umarım ö dönemi yeniden yaşamayız ama ortada olan gelişmeler gerek UBP’nin gerekse Cumhurbaşkanlığının yeniden dizayn edilmek istenmesidir.

Bu senaryonun alternatifi Anayasal ve yasal değişiklikler ile Türkiye’nin isteyeceği bir Başkanlık modelinin son Cumhurbaşkanlığı seçimindeki müdahaleler ile sağlanması olacaktır.

Türkiye’ye tam itaat edecek ve emirleri yerine getirecek bir Cumhurbaşkanı ile sorunu kökten seçmek da kuvvetli bir ihtimaldir.

Akdeniz’deki enerji pazarlığı bu iki seçenekten birini işaret etmektedir.

Çünkü Türkiye Kuzey Kıbrıs’taki egemenliğini sonuna kadar kaybetmemek için direnecektir. Ne yazık ki 80 milyonu aşkın stratejik önemi olan bu ülkeye Avrupa’nın, Amerika’nın, Rusya’nın ve NATO’nun Kuzeyde sıkışmış Kıbrıs Türk’ünden fazla ihtiyacı var.

İşte bu nedenle bizim haklarımızı gasp eden tüm bu unsurlara karşı direnişimizi artırarak yürütmeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.