İsias Otel davasının 2’nci duruşması Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Şampiyon Meleklerin ailelerinin yanı sıra Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcı Turizm Bakanı Fikri Ağaoğlu, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Ana muhalefet CTP Başkanı Tufan Erhürmam, Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Ödenefe, milletvekilleri Oğuzhan Hatipoğlu, Serhat Akpınar, Ayşegül Baybars, Şifa Çolakoğlu, Teberrüken Uluçay, Ongun Talat ve Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ile ailelerin Türkiye’deki hukukçuları hazır bulunuyor.

Mahkemeden notlar…

Mahkeme Başkanı, sanıklara Gazi Üniversitesi raporuna ilişkin savunmalarını sordu.

İsias Otel’in sahibi sanık Ahmet Bozkurt, yaptığı savunmada, aleyhindeki eksik suçlamaları reddettiğini ifade ederek, “İnşaatlarımla ilgili yanlış hesaplamalar yapılmış. Bunları kabul etmiyorum. Projede olan mühendis mimarlar hesap uzmanlarım işlerini çok iyi yaptılar. Yanlış tespitleri kabul etmiyoruz” dedi.

Mahkeme Başkanı Gazi Üniversitesi’nin raporuna işaret ederek, Bozkurt’a ilgili raporda ‘kusurlu’ olduğunun söylendiğini aktardı.

Başkana yanıt veren Bozkurt, “Kabul etmiyorum, ben işimi doğru yaptım. Her türlü malzemeyi doğru kullandım. Malzemelerimi hassasiyetle seçtim. Büyük masraflar yaparak iyi demir malzeme aldım. Betonda da en iyi malzemeden yaptım” açıklamasını yaptı.

İsias Otel’in projesini çizen mimar sanık Erdem Yıldız, savunmasında; “Evrakta sahtecilik yapıldı, iznim olmayan yerde ismim yazıyor” dedi.

İsias Otel’in fenni mesulü inşaat mühendisi sanık Halil Bağcı ise aleyhindeki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Ahmet Bozkurt’un oğlu Mehmet Fatih Bozkurt ise birleşen dosya yönünden yöneltilen suçlamaları reddetti.

Acılı anne Çetintaş: “Oğlum için ailelerimiz için adalet istiyorum”

Mahkeme Başkanı ailelere şikayetçi olup olmadıklarını soruyor… Acılı aileler ise Mahkeme Başkanından ‘adalet’ talep ediyor…

Osman Çeliktaş’ın annesi Betül Çeliktaş, “Oğlum güle oynaya buraya geldi… Bir binada can verdi. Oğlumun üzerine kürek kürek toprak atılmasını izledim… O güzel sabaha artık oğlum uyanamıyor, onlar her sabah güneşi görüyorlar, o yüzden şikayetçiyim… Biz onları mahkum ettik şimdi sıra sizde… Oğlum için ailelerimiz için adalet istiyorum” dedi.

Sanık avukatları itiraz etti

Avukatlarımızın uzmanların dinlenmesine ilişkin talebine sanık avukatları tarafından itiraz edildi; Gazi Üniversitesi’nde raporu hazırlayan uzmanların da dinlenmesi talep edildi. Mahkeme heyeti birkaç dakikalık müzakere için zaman istedi.

Mahkeme uzmanların dinlenmesini kabul etti, sanık avukatları itiraz etti.

Duruşmaya ara verildi!

Mahkeme başkanı, “Teker teker irdeledik takdirimiz budur. 4 hukukçu tartıştık, her talep müzakere edilir. Uzman görüşü dinletme yönündeki taleplerinin reddedilmesi nedeniyle duruşma tarihinden 2 gün önce gönderdikleri, talep hakkında mahkememizce herhangi bir değerlendirme yapılmadan dinletmek istedikleri uzmanları duruşma salonu dışında hazır bulundurdukları anlaşılmakla ilgili maddelerce dinlenmeleri talep edilen uzmanların duruşmada dinlenmelerine oy birliği ile karar verildi. Ara kararımız bu şekildedir” dedi.

Sanıkların Avukatı Fuat Göktaş, ara talep etti. Duruşmaya saat 11.25’te başlamak üzere ara verildi.

Duruşma yeniden başladı, uzman Hürol konuştu 

Mahkemede konuşan Prof. Dr. Yonca Hürol, “Eksik kısım var mı, evet. 40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıma sistemleri öğretmeye çalışıyorum; proje üzerinden konuşacağım. Otelin ilk projesinde yönetmeliklere uyulmadı, kar yüksekliği belli bir katı aştığında 4. deprem bölgesinde perde kullanılmalı” dedi.

Hürol, şu ifadeleri kullandı:

“Taşıyıcı işitme bir tarafta ağırlıklı diğer tarafta hafifi. Kendi etrafında döner, böyle bir hata yapılmıştır. Bir şekilde onay alındı yönetmeliğe uyulmasa da. Dere kumu ve çakıl kullanıldı, demir bindirmeleri hatalı tüm ekibin mal sahibinin fennî mesülün ve belediyenin de buna ruhsat vermesi bilinerek yapıldı. 2. projede 98 yönetmeliğine göre yemi bir proje yapılması gerekirdi. Ya yıkılacaktı ya da güçlendirme yapılmalıydı. Maliyet yüksek diye yapılmadı, her katta asma duvar yapıldı bunun yerine… 2-2,5 metrelik bir delik tam binanın ortasında delindi. 7 delik açıldı, su kirişlere denk getirildi. Buna rağmen proje devam etti. Zayıf olan köşelere 30 cm kiriş olan kesilmiş kirişe bir de duvar eklendi üzerine… Projeye uyulmadı her iki aşamada da inşaat projesinde, yönetmeliğe uyulmadı. Bu mal sahibinin bilgisinde oldu. Sonuç olarak tüm ekibin mal sahibinin, mühendislerin, mimarların fennî mesülün ve belediyenin suçlu olduğunu düşünüyorum.”

Sanık avukatları tarafından Hürol’a sorular soruldu.

Avukatın “Hangi evrakları incelediniz? Asansör sayıları farklı… Perde duvarı kesildi diyorsunuz etkisi nedir?” şeklindeki sorusuna Hürol, “Birinci ve ikinci mimari proje ile hazırlanan tüm raporları okudum. Perde duvarı kolondan çok daha güçlü olması gereken çok daha büyüktür. Yatay yükleri çeken elemanlardır. Bunun kesilmesi bir kolunun kesilmesinden daha önemlidir” yanıtını verdi.

Hürol ayrıca, “Binanın taşıyıcı sisteminin ve perde duvarı bir tarafa yıkarsan ve diğer tarafta az koyarsam bina etraflı döner, zaten bunu görüyoruz İsias binasında, fotoğraflarda” dedi. 

Diğer sanık avukatı ise Hürol’un uzmanlığını bilmediklerini ve dinlemeyeceklerini ifade etti.

İsias Otel’in statik proje müellifi ve fenni mesulü olan sanık Erdem Yıldız ise, “Perde kesilmiş dediler ama perde yok” dedi.

Şensöz: “16 saniyede çöktü”

Diğer uzman Serhan Şensöz ise, “Bizim DAÜ ön raporumuz vardı saha çalışmasıydı. İlk duruşma sonrasında hemen ardından adalet sarayında dosya incelemeleri yaptık ve kapsamlı bilgilere ulaştık. Sonuç olarak 20 saniyede 59 kolunun göçtüğünü gördük.” diye konuştu.

Şensöz, “Bina hangi yöne yıkıldı? Bina kaç saniyede çöktü?” şeklindeki soru üzerine ise “16’ncı saniyede çöktü” yanıtını verdi.

Sucuoğlu: “Binada yönetmeliğe uygun işler yapılmadı”

Uzman Haluk Sucuoğlu ise “Değişen yönetmenliklere göre yenileme yapılmamış. Çok şiddetli deprem ve yıkıldı da denilemez… Adıyaman’da yeni bir deprem yönetmeliği oluşturuldu ama binada değişiklik yapılmadı. Bu değişiklikler yapılmış olsaydı bina depreme dayanırdı. Binada yeni yönetmenliğe uygun işler yapılmadı” açıklamasını yaptı.

Uzman görüşleri sonrasında sanıkların tutukluluklarının devamı talep edildi.

İpekçioğlu: “3. bilirkişiye gidilmeli”

İsias Otel’de kızını kaybeden Pervin Aksoy İpekçioğlu, “Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi raporlarında çelişki var.. 3. bilirkişiye gidilmeli tutuksuz yargılanan Halil Bağcının durumunu mahkemenin değerlendirilmesini talep ediyorum. Sanıkların tutuklu yargılanmalarını talep ediyorum” dedi.

Yiğittürk: “Bu nasıl adalet?”

Oğlunu kaybeden acılı anne Feriha Yiğittürk, “Sanıklar her şeyi iyi yaktıklarını söylüyorlar. Mühendislik bir bilim dalıdır. Düzgün yapılsa bina mezar değil korunak olurdu… Her şeyi doğru yaptıklarını söylüyorlar. Bayramın bir gün öncesinde duruşmaya günler kala 2 kişi serbest kalıyor. Bu nasıl adalet? Biz mahkemeye güveniyoruz… Ceza istiyoruz olası kasıtla yargılanmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Koçoğlu: “Rapor, Gazi Üniversitesi raporu değildir”

Avukatlarımızdan Yiğit Gökçehan Koçoğlu, “Rapor, Gazi Üniversitesi raporu değildir… Üniversite yetkilileri ile görüştük, verilen bilgi raporun ilgili kişinin kendi raporu olduğu şeklindedir. Ancak Gazi Üniversitesi’nin kurumsal bir raporu değildir” diye konuştu.

Duruşma devam ediyor

İsias Otel davasında ikinci duruşma devam ediyor. Avukatlarımız serbest bırakılan Halil Bağcı’nın ve Efe Bozkurt’un yeniden tutuklanmasını talep edildi.

Saat 14.30’a kadar ara verildi

Avukatların konuşmalarının ardından duruşmaya 14.30’a kadar ara verildi.

Duruşma yeniden başladı

Mahkeme verilen ara sonrası yeniden başladı. Ara öncesinde Şampiyon Meleklerimizin avukatları Gazi Üniversitesi raporuna itiraz etmişler bu rapor nedeniyle serbest kalan İsias Otel sahiplerinden Efe Bozkurt ve mühendis Halil Bağcı’nın serbest yargılanmaları yerine tutuklanmalarını talep etmişti.

Mahkemenin şu aşamasında sanık avukatları söz alıyor.

Otel sahibi sanık Bozkurt tahliyesini talep etti!

İsias Otel’in sahibi sanık Ahmet Bozkurt, mahkemede bir kez daha söz alarak, tahliyesini istedi.

Bozkurt’un açıklaması şöyle:

“Burası çocuklarıma, torunlarıma bırakacağım bir bina… Hiçbir masraftan kaçınmadım… Satmak için yapmadım… 30-32 yıllık bir bina burası ve 4. bölge deprem bölgesiyken otelimiz bunu karşılıyor. Kolonlarımız 14 katın yükünü kaldıracak şekilde yapıldı. Biz oteli yaparken 4. derecede deprem bölgesiyken 2. dereceyi karşılayacak otel yapmışsız… Savsat depremi 2018-2019’daydı sanırım. Depreminde bir sıva bile çatlamadı. Benim şu anda otelimde eksik malzeme yok. 9 ile 11 şiddetinde deprem oldu. Yan binalar üzerine yıkıldı ve otelimi de doğuya doğru yıktı. Ben suçsuzum. Kuzeyden güneye derinliği yan binalardan 10-12 metre daha uzun… Yan binalar üzerime yıkıldığı zaman 4 ve 5’inci kat yıkılmadı. Uzmanlara saygım var… 1975 yılı yönetmenliğine göre yapıldı, 1995’te bitirdim, 2001’de de genel iskeleyle oynanmadı. Suçlamaları kabul etmiyorum, işimi doğru yaptım, tahliyemi rica ediyorum.”

Sanıklar tahliye talep ediyor

Ahmet Bozkurt’un oğlu Mehmet Fatih Bozkurt ise, “2016 yılında imza atmış olabilirim, imar affına başvurmuş olabilir ama suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Erdem Yıldız ve Halil Bağcı da suçsuz olduklarını ve serbest kalmalarını talep etti.

Ayrıntılar gelecek…