1. YAZARLAR

  2. Arif Alasya

  3. Özür ve kabahat
Arif Alasya

Arif Alasya

Yazarın Tüm Yazıları >

Özür ve kabahat

A+A-

Ülkemizde suçun, kabahatin tanımı yapılmadığı için da özrün nasıl olacağı maalesef belli değil.

Yasalarımız da bu konularda çaresiz kalıyor.

Birkaç örnekle anlatalım.

Bir eski Başbakanımız ve Milletvekilimiz dokunulmazlığı kaldırılıp yargıya suç duyurusunda bulunulduğu için yurt dışına gidiyor. Bir buçuk yıl her ay da düzenli olarak maaşını alıyor. Ne devamsızlık prosedürü uygulanıyor ne de savcılık açtığı davalarla ilgili tebligat yapabiliyor. Yeri yurdu belli o ildeki elçi ve ya temsilcimizle tebligat da bu şahsa ulaştırılamıyor gel keyfim gel.

Bir buçuk yıl sonra istifası meclise geliyor ve reddediliyor. Hemen arkasından ilgili vekil açıklama yapıyor.’’ Emekli hakkı kazandım, maaşımla ilgili vicdani sıkıntım yoktur. 22 yıldır görev yaptığım Meclis'te eğer "istifa dilekçesi" kabul edilseydi, 33 yıl üzerinden ikramiye ve emekli maaşı alacaktım. "Bundan dolayı Meclis çalışmalarına katılmadan maaşımı almaktan herhangi bir vicdanı sıkıntım yoktur"

Düşünün istifasını kabul etmeyenleri nasıl aklıyor.22 yıl görev yapacak 33 yıl üstünden emekli olacak ve emekli maaşı alacak. Beyefendinin davası ne görev yaptığı sürede hesabında verilmesi gereken akçeli işler.

Yani parasal işlemler. Bir buçuk yıl maaşını alacak. Emekli çıkacak trilyonu götürecek ve takır takır emekli maaşını alacak ama yargıya hesap vermeyecek.

Biz bu şahsı vekil mi seçtik yoksa besleme mi? Eğer vekillerin böyle bir ayrıcalığı varsa hukukçuların bize açıklama yapması gerekir.

Anayasanın eşitlik ilkesi ortada iken Memurlara mücahitlik hizmetini bire iki, sigortalıya bire bir uygulaması ile mağduriyeti onaylayan, Geçici kadro ile işe alınan binin üzerindeki çalışanın kadrolanmasına Anayasaya aykırıdır diye engel koyan yargı neden bu konuda çaresiz

Aklıma padişahın hikâyesi geldi ‘’Vezirine bana özrü kabahatinden büyük bir şey yap demiş. O da gidip kraliçenin kıçına parmak atmış. Padişah köpürmüş vezir da özür dilerim padişahım sizi zannetmiştim’’demiş.

Özgürgünün açıklaması tam da bu.

Ona bu açıklamayı yaptıran hukuk düzenimizin hiç mi kabahati yok.Yoksa dokunulmazlık her türlü suçu meşru kılan bir uygulamamı.?

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.