1. YAZARLAR

  2. Muhammet Gözay

  3. 2023 yılına giriyoruz... 
Muhammet Gözay

Muhammet Gözay

Yazarın Tüm Yazıları >

2023 yılına giriyoruz... 

A+A-

Yeni bir yıl olacak... olacakta ne olacak... 

ne değişecek... hayatınızda bir şeyler değişecek mi... öyle bir umut içinde bakıyoruz hep genellikle... gitsin bu kötülükler...bitsin bu haksızlıklar...insanca yaşayalım... bu şekilde oluyoruz her bir yeni yılın gelişinde... ama nerde... sadece seneler gelir geçer... dünyayı değiştirmez yıllar... zaman değişir, takvimler değişir hepsi o kadar işte... ve saat gece 12'den sonra değişecek olan hiç bir şeyin olduğunu görmüş olacağız diğer senelerde görüp de yaşadığımız gibi... dedik işte, zaman tarih değişiyor, ama düzen değişmiyor... yaşamımız değişmiyor... umut eder bir bilet alırsın o da tutmaz... amorti gelir ve dersin gene mi amorti diye... hayatın hep amorti oluyor işte... bunda bile yüzün gülmüyor... ne zaman gülecek hep düşünürsün... belki bu yıl değil... belki yarın diyerek kendini avutur durursunuz işte... hep avunmak hep avutulmak oluyor aslında senin hayatın... burçlara bakarsın sana şans gösteriyor, senin hayatın muazzam olacak yeni yılın ikinci ayında diyerek umut edersin o da tutmuyor... ne tutuyor ki hayatında... ne değişiyor ki yaşamında...değişen bir şey yok... sabah kalkarsın işine yol alırsın... çalışırsın ama bir yol aldığın yok... aldığın maaşla karnın bile doymuyor, geleceğin ne olacak... karnı doymayan, yaşamı yaşam olmayan birisin işte... pahalılık artar durmaz, verilen asgari ücret sefalet hatta ölüm ücreti oluyor senin... sen bunları çekerken birileri de sefa sürüyor... zenginlik içinde yaşamaya devam  ediyor... onlar zengin, sen karnı aç, borçlu ve de hapse girecek kadar da oluyorsun... yeni yıl gelmiş... gelmiş de ne olmuş ki... senin hayatın hep ezilmek... o babaların ve bu düzenin devamı adına çalışan siyasilerinse krallar gibi hayatları sürüp gidiyor... ha bir de yeni yılınız mutluluk huzur ve de güzel günler getirsin diye de mesajlar yayınlıyorlar ya tepem atıyor büyüğünden küçüğüne kadar bu idarecilere... hangi güzel gün... güzel gün mü bıraktınız... yaktınız kavurdunuz ortalığı... hangi şeyde ya da hangi yerde huzur var... huzursuzluk diz boyu... bunu da sizler yarattınız... memleket memleket olmaktan çıkmıştır... kimlerin elinde ve kimlere hizmet sunduğu da oradadır... burayı yabancılara cennet ve bu yabancılara da burayı peşkeş çekenler de cennet içerisinde villaların da hayat sürüyorlar... kimin malı kimin toprağı üzerinde... kendi yurdunda esaret içindesin... belli bir zümre dışında hepimizde burada mahkum hayatı içindeyiz... mahkumiyetimiz hep devam ediyor burada ona çanak tutan işbirlikçileri tarafından... o işbirlikçiler cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve vekil de oluyorlar... onlar sefalet değil, muazzam bir yarını geleceği yaşıyorlar... sen, ben ise, Rum tarafında çalışmaya gidiyoruz... iyi ki kıbrıs cumhuriyeti kimliğimiz var, o da olmasa... peki ya burada o asgari ücrete mahkum çoğunluk... hiç umurlarında değil... o yüzden değil mi ki çözüm istemezler... barış istemezler... hatta bayrak vatan toprak diye de atıp da tutarlar... ne vatanı, ne bayrağı, sattılar burayı o koca lilciler... 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.