Gün geçmiyor ki kocaman kocaman zamlar gelmesin.

Hükümet çaresiz

Biz bir alt yönetimiz.

Para bizim değil ve biz hükmedemiyoruz.

Bir nebze tedbir alabileceğimiz makamlar bizim yönetimimizde değil.

Sözde ekonomik sosyal kalkınma paketleri ile yönetiliyoruz. Bu paketi uygulama taahhüdü vermesek memur maaşları bile ödenmez.

Yönetenlerin istediği yasalar geçmese yine zırnık yok.

Proje karşılığı para vereceğiz diyorlar, Proje için onların onayı gerekir. Vermiyorlar sonra da Kıbrıslı tembel proje yapamadıkları için parayı kullanamadılar diye bizi aşağılıyorlar.

Para bizim değil ekonomi bizim değil ne merkez bankası bizim değil. Bankalar ve faiz yasalarını çıkartan yok. Kör tuttuğunu misali uygulamaların sarmalındayız.

Bankadan belli bir faizde borç alsanız ve de taksidinizi da belli süresinde ödemeniz mümkün değil. Her gün artan faizler nedeniyle geriye dönük faiz uygulamaları nedeniyle neredeyse süresinin iki katını bulan sürede ancak borcunuzu öder ve ya ödeyemezsiniz.

Asgari ücreti hep açlık sınırında tutarak insanımızı cendereye sokup sermayenin kölesi yapıyorsunuz.

Özelde sendikalaşma yasak. Özel çalışanı sendika derse kapı önüne konur.

Asgari ücret komisyonu üçlü bir ayak sözde işçi, işveren ve Hükümet. İşçi her dönem İşveren-Hükümet kazığını yiyerek bu güne gelindi

Sosyal fonlarda da durum farklı değil yine ayni üçlü ayak işçi-işveren-Hükumet. Fonlarda biriken paralar sermayenin emrinde.

Kırk yıllık Dervişiz birbirimizi bilmişiz.

Aslında yok birbirinizden farkınız çünkü hepiniz icazetlisiniz.

Bırakın artık bu aldatmacayı. Hiçbirinizin bizim için yapabileceğiniz bir şey yoktur.

Dünyanın hiçbir yerine üstelik o ülkeden gümrükle mal alıyorsanız ve ayni para birimini kullanıyorsanız enflasyonunuz o ülke ile ayni düzeyde olmaz.

Ancak bizim gibi talimatla yönetilen ülkelerde olur.

Neden çünkü biz uydu devletiz.