Ne kadar çok Resmi hizmet aracı o kadar çok hizmet mi?

Keşke öyle olsaydı. 

Ama maalesef öyle değil. 

Ülkede 4500 Resmi hizmet aracı vardır. 

Sayı bayağıda yüksek. 

Ama hizmet sıfır!

Çünkü gerekli yerlere değil, olması gereken yerlere değil!

Peki nereye hizmet sağlanıyor?

Evet, yıllarca özel işler için kullanılıyor. 

Şahsi işlerini döndürdükleri ve o doğrultuda da sürekli gelen giden tüm hükümetler bu şekilde davranmaya da hep devam ettiler. 

Oysa bunların akaryakıtı tüm servis giderleri milletin cebinden çıkıyor. Millet yıllarca onların kendi çıkarları için mi bu kadar çok aracın alınmasına para ödedi? 

Hayır!

Ülke ve ülke insanın menfaatleri adına olması gerekir. 

Ama kimin ne umurunda öyle değil mi?

Nasıl derler balık baştan kokar. 

Bu her şeyde öyle olmuyor mu?

Şimdi şöyle bir bakınız tepede yer alanlara... 

Cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları ve bunların yanında onlara özel tahsis edilen makam ve araç şoförlere...

Yani tüm diğer cumhurbaşkanlığı yapmış kişiler de aynı şekilde...

Tüm bu paralar milletin cebinden çıkıyor. 

Sırf onlar rahat etsinler mi ?

Onların aldığı maaşlar da bayağı kabarık ama millet de onların özel ofislerini araçların her türlü masrafını da karşılamış olsun.

Bu mudur adalet  

Bu mudur halkını düşünmek?

Ekonomi yerlerde, ama diğer yandan bunlara paralar akmış oluyor. 

Ülke ve insanımız nasıl düzlüğe çıkacak? 

Bu şekilde çıkması hiç de mümkün değildir ve olamaz da!

Dedik ya yukarıda balık baştan kokar diye. 

Bu iş de sıralı bir şekilde devam ediyor. 

Üst kademe yönetimi de bu şekilde nasibini alıyor. 

Kendi özel işlerini de bu şekilde yerine getirmiş oluyorlar. Bunlarında hesabını kuruş kuruş millet ödesin!

Bakan yapıyorsa bizler de yaparız mantığı bu şekilde devam ediyor. Müsteşar da özel kalem müdürü de ve müdürler de bu şekilde milletin sırtına basmaya devam ediyorlar. 

RHA araçları onların özel işlerini yürütsünler diye midir? 

Kesinlikle hayır! 

Yasada böyle bir şey de söz konusu değildir! 

Ama dediğim gibi baştan aşağıya bu şekilde tüm bunlar yapılıyor. Buna da dur demesi gerekenler ne acıdır ki dur demeyerek kendileri de devam ediyorlar. 

Nasıl olmasa millet alıştı bu şekilde ödesin anlayışıyla devam ediyorlar. Bunların yanında yemeler içmeler onların da hesabını yine millet ödüyor. 

Taşın altında hep millet oluyor! 

Peki kendileri ne zaman taşın altında olacaklar? 

Çok iyi hatırlıyorum o çelenkleri!

Her bir yere çelenkler!

Cebinizden verseniz olmaz mı? 

Olmaz!

Millet ödeyecek!

İşte bunlara artık son verilmelidir!

Sucuoğlu koalisyonu bunlara son vermelidir diyorum. 

Beklentimiz bu yöndedir!