Ceza evinde yatan bir mahkumun günlük beslenme ihtiyacı, 736 TL ediyor. Bunu da aya vurduğumuzda 22,000 TL ediyor. Peki aile yaşamını idame etmeye çalışan bir asgari ücretli ne kadar maaş alıyor?

Evet, o da15,750 TL maaş alıyor!

Şimdi cezaevinde yatan birisine daha fazla para harcanırken, ki o kişinin sadece yemeğine 22,000 TL harcanıyor, ama öte yandan bir ailenin yuvasını, geçimini sağlamaya çalışan asgari ücretliye verilen maaş miktarına bakınız. 

Cezaevinde bir mahkumun sadece yemesi için aylık 22,000 TL harcanıyor!

Ama diğer yandan yuva, ev geçindirecek bir çalışana ise 15,750 TL maaş veriliyor!

Bu nasıl bir adalettir?

Bu nasıl bir zihniyet, düşüncedir?

Biri sadece karnını doyuracak ve ona daha çok para gidiyor. 

Aklınız alıyor mu bunu?

Bu nasıl bir mentalite?

Bu nasıl bir hesaplama?

Aklımızla dalga mı geçiyorlar?

Maalesef öyle!

Sosyal Devlet dedikleri bu mudur?

Sosyal devlet anlayışı bunu mu gerektirir?

Her bir şeyi yüzlerine gözlerine batırmışlar ve batırmaya da böylelikle devam ediyorlar!

Kimin parasıdır bu harcadıkları?

Kendi ceplerinden mi harcıyorlar?

Bir mahkumun karnını doyurması, lüks bir şey oluyor merkezi cezaevinde!

Dışarıda pahalı bir yemeğin fiyatıdır bu!

Açıkçası devleti bu şekilde soymaya devam ediyorlar. 

Bu yapının anlayışı hep soymak mı olacak?

Devlete bu şekilde hep saldırmak mı olacak?

Mahkumların yemeklerinin masraf tutarını şayet birilerinin nemalanmalarını sağlayacak şekilde yapmadıkları ne malum değil mi?

Birilerinin rantı için böyle bir hesap da çıkarmış oluna bilinir.

Diyeceksiniz hesaplanıp denetlenmesi gerekir.

Kim denetleyecek?

Devleti devlet mi denetleyecek?

Tabi ki de baştakiler ne emir verilirse o çıkacaktır. Aksi bir şey çıkması mümkün mü? Ya da bunca yıl bu devlet yapısında çıktı mı?

Devlet kendi kendini suçlu göstermiş oldu mu?

Maalesef hayır!

Devletin başını çekenler her zaman bir kılıf da uydurmuş olurlar yapılan her türlü Ali Cengiz oyunlarına!

Bir bakarsınız ombusdmanın bağımsız olması ve ona göre karar vermesi gerekirken, tam tersi onu oraya atayanlara göre hareket etmiş oluyor. Ha tam tersi hukuk yoluna göre hareket etmeye çalışırsa, hemen görevden alınır. O yüzden koltuk makam çıkar yüzünden hukuk da böylelikle yerle bir edilmiş olur o hükümet edenler tarafından! 

Bakınız yine savcılıkta yıllarca tozlanmış raflarda duran birçok yolsuzluk raporları duruyor. 

Neden ellenmiyor? 

Neden hesap sorulmuyor? 

Ama diğer yandan garibanın dosyası tamamlanıp mahkemeye sunulmuş oluyor! Hak, hukuk ve adalet bunun neresinde? Yoktur maalesef!

O yüzden yargıya güven kalmıyor!

Toplum o yüzdendir ki yarıya da güvenmiyor!

Peki soruyorum:

Toplumun kendisi mi doğuruyor bu suçları ülkede?

Suçlu toplum mu ki de cezaevinde yatanların karınlarını doyursun?

Ülkeyi suçlular cennetine döndüren halk mı?

Halkın vergisiyle suçluları cezaevinde lüks bir şekilde beslemek de nedir?

Hükümet edenler ülkeyi suç cennetine dönüştürecek ve ondan sonrada onların karınlarını benim insanımın parasıyla her gün bekleyecekler öyle mi?

Bu şekilde hükümet olunmaz!

Evet, suçlu halkımız değil ve onun parasıyla bu şekilde her gün ülkeye suçluları ital etmeye devam edeceksiniz!

Suçlu sizlersiniz!

Suçlu devletin ta kendisidir!