Taksici bir arkadaş geçenlerde aracına lastik takmak için lastik serisine gitti. Her zaman olduğu gibi döviz olarak fiyat söylendi kendisine, o da yine aynı şekilde her zaman kullandığı cümleyi kullandı. "Ben yolculardan döviz mi alıyorum da sen bana döviz söylüyorsun",  bu durum makinist servisinde de ayni şekilde oluyor. Yani kısacası her ne gerekli oluyorsa taksici kardeşlerimizin, bu şekilde döviz kurundan hesaplanıyor. Her neyse... 
Fiyatlar çok uçtu diyor taksici dost. Hem de korkunç bir şekilde! Zaten iş, turist yok! Birde hotel ve casinolara  dağıtılan 'T' izinleri ve 'zet' izleri ile bizler kazanamıyoruz! Nasıl para kazanıp da nasıl aracın yıpranmasını tamirini yaptıracağız. Bunun yanında ne kazanıyoruz da ne yeyip, ne içip, bir de çocuk yetiştireceğiz diye acı acı dert yandı. Ne yapacağız? Ne edeceğiz? Satsam aracımı kim alacak? Yani tam anlamıyla battım dedi ve lastik takamadan yazıhanenin yolunu tuttu.
Yine ayın sonu bankaya uğradım. Orada milletin yüzünden adeta perişanlık ve öfke akıyordu. Öfke hükümet eden o dört başlı canavaraydı. Ödenen birçok insan, yükselen sterlin yüzden aldığı maaşını olduğu gibi borcuna taksidine kestiler.  Eline bazılarının orada aldıkları maaşları gördüğüm için ya 300 ya da 500 TL kalıyor. Gerçekten de bir vatandaş olarak bu ne biçim bir düzen ve bu düzene çanak tutan bu hükümet edenler tarafından bu insanların soyulmalarına devam ediliyor ve soyan bankalar ve dört başlı canavar var dedim. 
Evet, birçok insanın eline o gün en fazla 500 TL kaldı. Bunun yanında birçok borçlu olan insanında birtek kuruşu bile kalmadı. 
Peki bu insanlar ne yiyecek, ne içecek?  Elektriği suyunu nasıl ödeyecek? Bu insanlar orada tüm bunları dile getirip isyan ediyordu. 
Ey Erhürman ne yapacak bu insanlar?  Evet, bunları duyan Erhürman'dan tıs bile çıkmıyor. Tıs çıkarmayan Erhürman, herkes elini taşın altına koysun diyor. 
Ya sözde Başbakan olan Erhürman, sözde diyorum çünkü Başbakan olsaydı tüm bunları çözerdi. 
Sizler bunun için hükümet olmadınız mı? Sorunları çözmek vatandaşı 
mutlu ve huzurlu yaşatmak için!  
Bunun da sözünü verdiniz. 
Ama bugün tam tersi birkaç sermaye babasına ve tefeci konumunda olan bu bankalara hizmet ediyorsunuz. 
Neden dur demiyorsunuz bu bankalara? 
Neden açık ve nettir.
Onların hükümeti olduğunuz için!
Birde utanmadan! 
Eller taşın altına!
insanların elleri hep taşın altında oldu her zaman ve bugünse taşın altında elleri ezilmiş durumda! 
Sen ne diyorsun hala daha! 
Elleri parmakları ezilen bu mağdurlar, halen daha taşın altına koysun elini öyle mi? 
Yazıklar olsun sana!