Polisin trafik denetimleri sürüyor.
Ve bugün yaklaşık 500 araç kontrolü oluyor. 
Polisin denetimleri devam edecektir. Gündüz ve gece kontrolü de yapılmaya devam ediyor.
Yapılan kontrol sonucunda ise bakınız 500 kişiden 263 araç sürücüsü suç işlemiş oluyor. 
Bu sayı yüksek!
Her iki sürücüden biri bugün suç işliyor trafikte! 
Neden böyle?
Niçin bu şekilde suç işlenmiş olunuyor?
Yoksa caydırıcı cezalar söz konusu değil mi?
Bu yüzden mi hiç kimse umursamıyor?
Ne demek bu kadar çok sürücü suç işlesin ve suç işleme sayısı da giderek artmaya devam etsin.
Anlaşılan korku yok. 
Anlaşılan bana bir şey olmaz anlayışı var.
Nasıl olmasa öderim bu cezayı ve devam ederim trafikte bildiğimi okumaya deniliyor.
Ha birde dayısı olan çok bu memlekette bu yüzden trafikte istediğini yapar ama ona hiç bir şey olmaz.
Bunlarda çok maalesef.
Her neyse.
Suçlar ülkede her şeyde olduğu gibi trafikte de artmaktadır.
Ülkemiz âdeta suçlar ülkesi haline gelmiştir.
Bakınız son model pahalı araçlar kullanılıyor ve her gün de bu araca cayır cayır benzin harcanıyor, ama bunun yanında sen gel de bu aracın ruhsatını çıkarma!
Bu tür araç kullanıcıları çok.
Bunun yanında ehliyetsiz araç kullanımı yine çok.
Kimsenin umurunda değil, ehliyetsiz araç kullanıyor diye.
Korku yok.
Çünkü nasıl olmasa verecek para cezasını ve ehliyetsiz sürmeye devam etmiş olacak.
Sonuçta caydırıcı cezalar yok karşısında.
Hapis olmak yok.
Verir parayı olur biter zihniyeti söz konusudur.
Bakınız Güney tarafına var mı bu şekilde bir durum oralarda?
Hele de burada kemer takmayan sürücülerin oraya geçtiği zaman nasıl da kuzu gibi kemer takıyorlar değil mi?
Takmasınlar bakalım kolaysa.
Devam edelim cezaların artığı ülkemizdeki toplum gerçeğine.
Aracını bile bile muayene ettirmeyen çok. Nasıl olmasa ceza çok değildir denilerek bunun içerisinde öylece araç kullanan çok.
Ben en iyisi sigortasız araç kullanmayım ki kaza anında kendimi kurtarırım anlayışı vardır. Ama muayene oldu veya olmadı ne fark edecek ki veririm cezayı olur biter deniliyor.

Telefonda konuşmak, mesajlaşmak da öyle.

Hiç kimsenin umurunda değildir.

Yolda seyri halinde bu şekilde telefonda oluyorlar.

Polis durdursa alt tarafı bir para cezası kesecek hepsi o kadar düşüncesi ile suç işlemeye devam ediliyor.

Dediğim gibi büyük cezalar olmalı.

Mesela al aracını altından ve bir iki hafta tut içeride aracı bakalım bir daha olur mu?

Ha oldu mu?

Ehliyeti al, tekrardan sınava gönder.

Devam edildi mi daha büyük cezalar yağdır.

Cezalar caydırıcı olmalı.

Hükümet ona göre cezaları hayat geçirmelidir.

Yoksa suçlar her zaman bu şekilde devam etmiş olur. 

Bir de en kötüsü kurallara uyan sürücüler, kurallara uymayan sürücüler tarafından evine, işine değil, ölüme gönderilir.