1. YAZARLAR

  2. Klinik Psikolog Melin ULUÇ

  3. Eyvah evlenemiyoruz! Ya kötü etkilenirsek?
Klinik Psikolog Melin ULUÇ

Klinik Psikolog Melin ULUÇ

Yazarın Tüm Yazıları >

Eyvah evlenemiyoruz! Ya kötü etkilenirsek?

A+A-

Herkese merhaba;

Biliyorsunuz ki global olarak hep birlikte zor zamanlardan geçtik ve halen geçmekteyiz. Birçok meslek grubu etkilenmiş, dünya ekonomik sorunun hayli büyüğü ile yüzyüze gelmiş, toplumsal bir travma yani dolayısıyla psikolojik yıkım yaşanmıştır ve de yaşanmaktadır. Gelelim küçük pencereden bakıldığında büyük yankı yaratan bir sorunumuza; düğünler yapılamıyor, süreç uzadı, yapılsa bile telaş ile yoğrulmuş bir şekilde eksik kalma riski olan bir düğün olacak. Kimisinin evi maddi sıkıntıdan bitmedi, kimisi yurt dışına çıkamadı kimisinin yakını gelemedi ve daha çok sorun… Hal böyle olunca çiftler de diyor ki o zaman seneye kalalım; ama ya süreç uzayınca motivasyon giderse, ya seneye başka problem olursa ya sabrımız tükenirse gibi kaygılar sıralanır bu durumu düşünürken.

Öncelikle bir araştırma bulgusuna yer vereyim: İlişki süresi uzadıkça ayrılma ihtimali azalıyor

Araştırmalara göre, bir çift ne kadar uzun süre birlikte olursa o kadar çok zorluğa da birlikte göğüs geriyor ve ilişkiye de ortaklaşa o kadar çok emek ve çaba harcamış oluyor. Partnerlerin birbirlerine olan bağlılıkları da bu sürede hızla artıyor. Mesela şu sürede gerek tek partnerin gerekse iki partnerin de maddi geliri sarsılmış olabilir. Bu durumda ilişki direnci dediğimiz dinamik ile birlikte partnerler motive olup daha iyiye erişmek için psikolojik ve davranışsal olarak hazır oluşa geçiyor. Fakat bilinmelidir ki; süreç öncesi ilişki gücü ve direnci duruma çok büyük etki ediyor. Yani konu tamamen partnerlerin ilişkilerinin başından itibaren duygusal olarak birbirleri üzerinde ne kadar birikim yaptığı, sorun çözme yetilerinin ne kadar iyi olduğu, öykülerinde herhangi bir sadakat problemi olup olmadığı ile ilintili...Sadece süreçte sıkıya girdik, bir sene daha ayrı mı kalacağız nasıl geçecek, bu yıl da çocuk sahibi olamayacağız yaşımız geçiyor, yine annene ya da anneme bağlı kalacağız gibi BAHANELERle ilişkiyi sonlandırmak ya da sürecin zorlayıcılığından şüphe etmek için birer kılıf…

Gelelim öneriler kısmına;

Ailesine ve yakınlarına karşı ekonomik sorumlulukları bulunan ve bu duruma aşırı değer veren bireyler eşlerini ve ileride olabilecek çocukları idare edemeyecekleri endişesiyle evlilik kararını dönem toparlanana kadar sendeye almalıdırlar.

Yaşın ilerlemesiyle beklentilerin değişmesi, evlilik kararı almayı olumsuz etkilemektedir. Kararlar partnerlerin hazır oluşuna bağlı olarak verilmelidir. Anne olma zamanı, ev kurma zamanı gibi kavramlar biyolojik olarak değil olgunluk olarak değerlendirilmelidir. O nedenle gecikme durumunu buna bir engel olarak görmek yerinde olmayacaktır. Acele yok! Özellikle aile büyüklerinin “Yaşın kaç oldu, yaşıtların hep evlendi bende torun istiyorum” türünden dayatmalarına kulaklarınızı tıkayın. Çünkü acele ile yapılan evliliklerde ilişkinin bedeni ve ruhu oturmuyor. Tek başına aşk da, tek başına para da bir evliliğin uzun ömürlü olmasına yetmiyor.

Evlilikte uyum, eşlerin karşılıklı ihtiyaçlarını doyurucu biçimde beraberliklerini devam ettirebilmelerini ifade eder. İlgili kararları birlikte alabilen, geleceklerini birlikte planlayabilen, kaynaklarını birlikteliklerinin amaçları doğrultusunda kullanabilen çiftler uyumu daha kolay sağlamaktadırlar. Şayet bu dinamik ile ilgili bir problem sezinlemişseniz uzman önerisi almak için tam fırsat… Unutmayın uyum varsa tükenmişlik sizden uzak olacaktır.

Gerçekçi olun!“Nikâhta keramet vardır evlendikten sonra düzelir” şeklindeki sözlere inanmayın. Gerçek düşüncelerinizi evlenmeden önce ortaya koyun. Karşı taraftan da aynısını bekleyin. Örneğin çocuk sahibi olmak istemeyen nişanlınızın, evlendikten sonra fikrinin değişeceği hayaline tutunmayın. Ya da evlendikten sonra başka bir şehirde oturmak istemiyorsanız ancak böyle bir ihtimal varsa tavrınızı baştan konuşun.

Virüs mirüs değil uzmanlık dönemine girip girmemeniz size ne zaman evlenmeniz gerektiğini söyleyecek. Peki nedir bu uzmanlık dönemi?

Tabii ki pembe bir dünyadan bahsetmiyoruz. Hayat devam ettikçe çiftlerin önüne engeller, sorunlar çıkıyor. Uzmanlığa erişen çiftler, kriz yönetimini ustalıkla gerçekleştiriyor. Ufak tefek hatalar olsa da patlamalar; küsmelere suskunluğa gitmeden hallediliyor. Duygusal ve mantıksal olarak gelişmiş bir ilişkide, çiftler önlerine gelen her engeli başarıyla aşıyorlar. Kötü giden evliliği bir bebek kurtarmaz. Unutmayın emeksiz yemek olmaz. Şu kriz dönemini ilişkide var olan belki sizin bile bilmediğiniz pürüzleri çözmek için fırsat bilmeye ne dersiniz?

Aile ve Çift Terapisti-Klinik Psikolog Melin Uluç

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.