Hükümet, devlet okullarında her şeyiyle eğitimi bitirmiş oluyor!
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), eğitimdeki mevcut sıkıntıları gündeme taşımak ve çözüm önerileri sunmak amacıyla geçtiğimiz günlerde Başbakanlık önünde bir eylem gerçekleştirdi.
Eğitimde yaşanan sorunlar, sadece öğretmenlerin ve öğrencilerin değil, tüm toplumun geleceğini ilgilendiren ciddi meselelerdir. Bu bağlamda, mevcut hükümetin (UBP, DP ve YD) eğitim alanındaki sorunlara kayıtsız kalması, kaygı verici bir durum olarak öne çıkmaktadır.
Deprem Riskleri ve Eğitim Altyapısı ülkede yaşanan olumsuz hava koşulları, özellikle deprem riski açısından eğitim alanında ciddi önlemlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak eğitim alanında yapılan plansız ve programsız uygulamalar, çocukları konteyner sınıflara mahkum etmekte ve onların geleceğini tehlikeye atmaktadır. Örneğin, Alsancak’ta denize yakın bir dere yatağının doldurulması ile yapılan konteyner okullar, hem fiziki açıdan güvenli değildir, hem de sosyal faaliyetler için gerekli olan alanlar yaratmamaktadır.
Çocukların sadece eğitim alması değil, aynı zamanda sosyal gelişimlerini de destekleyen bir ortamda bulunmaları gerektiği gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak mevcut durum, bu gereksinimleri karşılayamamaktadır.
Konteyner okullardaki hijyen koşulları, öğretmenler ve öğrenciler için büyük bir tehlike arz etmektedir. Tuvaletlerin yapıldığı yerlerden yayılan kötü kokular, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığı olumsuz etkilemektedir. Bu durum, eğitim verilmek istenen ortamda sağlıklı bir eğitim süreci yürütülmesini imkansız hale getirmektedir. Hem çocuklar hem de öğretmenler bu olumsuz şartlara maruz kalmaktayken, hükümetin bu sorunlara duyarsız kalması oldukça eleştirilmektedir.
Hükümetin, çoğunluğun çocukları için sunduğu eğitim koşullarını karşılaştırdığımızda, kendi çocuklarının özel okullarda, modern ve konforlu sınıflarda eğitim alması, toplumsal adalet anlayışının sorgulanmasına yol açmaktadır.
Hükümetin bu iki yüzlü yaklaşımı, sosyal devlet anlayışına aykırı olarak, sadece belirli zümrelerin refahını önceliklendirdiği izlenimini yaratmaktadır.
Ayrıca, yapılan konteyner okulların inşaatlarının tamamı, imar izni olmaksızın gerçekleşmiş olması ciddi bir hukuki skandaldır.
Hükümetin kendiciliğe yönelik eylemleri, eğitim alanında hukukun ihlali anlamına gelirken, aynı zamanda geleceğin nesillerine olan saygısızlığın da bir göstergesi haline gelmiştir.
Külliye inşaatına milyarlarca lira harcayan bir zihniyetin, eğitim gibi kritik bir alana yeterince kaynak ayırmaması, hükümetin önceliklerini sorgulatmaktadır.
Halkın parasıyla gerçekleştirilen projelerin, padişah rejimine dönük bir yaklaşım olarak değerlendirilmesi, demokratik bir devlet yapısına karşı bir tehdit oluşturmaktadır.
Sonuç olarak, eğitim alanındaki mevcut sorunlar, Kıbrıs Türk toplumunun geleceği için büyük tehlikeler içermektedir.
KTOEÖS'ün eylemi, sadece öğretmenlerin değil, tüm Kıbrıs Türk halkının bu sorunlara dikkat çekme çabasıdır.
Eğitim sadece bir öğretim süreci değil, aynı zamanda toplumun temel taşlarını oluşturan bir olgudur. Hükümetin bu çerçevede daha duyarlı bir yaklaşım benimsemesi, Kıbrıs Türk insanının eğitim hakkını göz önünde bulundurması şarttır. Aksi takdirde, çocuklarımıza bırakacağımız bir gelecek olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacağız.
YAZIYA YORUM KAT