Mehmet Davulcu

Mehmet Davulcu

Yazarın Tüm Yazıları >

Olmadı!

A+A-

Bu ülkenin yollarında sorun var! "Kazalar" oluyor. Bunlara, "trafik kazaları" deniyor! İnsanlar ölüyor. İnsanlar yaralanıp çoğu zaman sakat kalıyor. Mahkemelerde hatalı bulunan sürücüler cezalandırılıyor. Ölümlü kazalarda hayatta kalan sürücüler genellikle hapisle cezalandırılıyor.

Trafikteki bu kaza yoğunluğunu önlemek için devlet adına birtakım yeni düzenlemeler yapıldı. Yollara bir takım sürat önleyici "tümsekler", "tırtıl" v.s. kondu. Kameralar kondu. Yetmedi, kamera sayısı artırıldı. Trafik cezaları yükseltildi.

Meydana gelen her kazadan sonra gerek polis raporlarında, gerekse o polis raporlarına dayalı olarak basında "aşırı sürat" ibaresi kullanmak bir alışkanlık haline geldi. bunun yanında, "direksiyon hakimiyetini kaybetme" gibi uyduruk bir gerekçe icat edildi. Polis de, basın da bunu sıklıkla kullandı. Sanki de kaza anında sürücünün yandaymışlar da gözleriyle görmüşler gibi...

Polis, yasalardan doğan yetkisini hep sürücülerin aleyhine, devletin lehine kullandı. Suçu veya kusuru kaza yapan aracın sürücüsüne yükleyip ceza yazdı. Böyle yaparak trafik kazalarını önlemeye çalıştı. Muhtemelen arzu edilen, sürat yapma ve dikkatsiz araç kullanma hususunda caydırıcı olmaktı.

Olmadı!

Yıllar yılları kovaladı ama "trafik kazaları" azalmadı. Tersine, arttı.

Bir yerlerde, birşeyler yanlıştır demektir bu.

Trafik kazalarının meydana gelişinin sebepleri aşırı hız, buna bağlı direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi ve dikkatsiz sürüşle sınırlı değilmiş! Bunlarla ilgili bir sürü caydırıcı önlem alındı ama işe yaramadı. Bu gerçek apaçık ortada. Başka sebep veya sebepler de vardır ki, bu kazalar artarak devam ediyor demektir.

Bu ülkede trafik uzmanları vardır. Onlara kulak vermek lazım. Onlardan yararlanmak için onları göreve getirmek lazım. Başka nedenler neler olabilir uzmanlara sormak lazım.

Halk arasında trafik kazalarının birincil nedeninin yollardaki berbatlık olduğu kanaati vardır. Ben de bu halktan biri olarak aynı düşüncedeyim. Bu memleketin yolları bu kadar berbat olmasa bu denli ağır ve çok trafik kazası olmayacak diye düşünüyorum.

Kıbrıslı Türk sürücülerin en azından yarısının Güney Kıbrıs'ta da araç sürdüğünü hepimiz biliyoruz. Kuzey'de sıklıkla kaza yapan bu insanların neden Güney'de bu sıklıkla kaza yapmadıklarını sorgulamamız gerekir diye düşünüyorum.

Halkan biri olarak iddia ediyorum ki, Kuzey Kıbrıs'ta trafik kazalarının bir numaralı nedeni berbat olarak tanımlamakta olduğum yollardır. İddiamı sürdürüyor ve diyorum ki, trafik kazlarının bir numaralı sorumlusu sürücüler değil devlettir!

İddiamı ileri götürüyorum; yeni yol yapımı ve tamirlerde devlet otoritesini kullananlar hiç bir kurala dikkat etmemektedirler. İhaleyi alan firmalar sadece daha fazla kar düşüncesiyle iş yapmaktadır. Onları kamu adına denetlemesi ve kontrol etmesi gereken makam sahipleri bu görevlerini hiç yapmamaktadır. Kamu adına doğru, dürüst denetim ve kontrol yapmayan makam sahipleri bunun karşılığını işi yapan firmadan ya kişisel ya da partisel rüşvet olarak almaktadır.

4'lü koalisyon hukümeti olarak anılmakta olan bugünkü hukümetin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı göreve gelir gelmez Girne Dağ Yolu olarak anılan yolu tamir etme amacıyla trafiğe kapattı ve tamir ettirdi. Aynı bakanlık Girne'nin Lefkoşa'dan geliş  yolunu da kapatıp tamire aldırdığı için yurttaşlar Girne'ye ulaşmada haftalar boyu sıkıntı yaşamıştı. Hükümet ve yandaşları ise yaptıklarının bir hizmet olduğunu ileri sürerek şikayet ve serzenişleri haksız bulduğunu belirmişti.

Girne Dağ Yolu tamir edilip trafiğe açıldı. Ama kısa sürede orada yine kaza oldu. Arkasında dün yine kaza oldu. Yaralananlar var.

Polis ne diyecek bilemem. Ama suçlu ortadadır. Suçlu devlettir!

Yapılması gereken deevletin suçlu olduğunun kabul edilmesidir.

Bunun ilk adımı Girne Daağ Yolu'nu tamir ettirip güvenlidir diye trafiğe açan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı'nın sorumluluğu üslenip istifa etmesidir.

Sonrasında son 10-15 yılda yapılan yeni yol yapım ve tamirlerinin şartnameye uygunluğunun inceleme alınması ve hem müteahhitlerden hem de onları denetlemeyen bürokratlardan hesap sorulmaya başlanmasıdır.

Bu işleri yapmaya başlayacak cesaret yoksa, trafik kazları olmaya ve biz de toplum olarak acı çekmeye devam edeceğiz demektir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.