KKTC’deki anlamsız terel seçimlerle birlikte Türkiye’de de yeni bir düzenin kurulması için seçimler gerçekleştirildi.

Artık Türkiye’de tek adamlık düzeni yeniden tüm unsurları ile kurulmuş oldu.

Türkiye’de her şeyin kararını Recep Tayyip Erdoğan verecek.Ordu da artık onun emrinde olacak.

Bu oluşum ile birlikte ilk ziyaretler yine geleneksel adı altında KKTC’ye yapılıyor.Neymiş efendim Türkiye KKTC’yi tanıyormuş.

Tam bir palavra tanıdığı falan yok,

Kıbrıs üzerinden Türkiye’nin çıkarlarını korumak adına sadece lafta söylenen ‘’Tanımak’’

Halbuki bal gibi ortada KKTC falan yok Türkiye’nin alt yönetimi var.

Gelelim son trafik diplomasisine.

Seçim sonrası BM Genel sekreteri yine Kıbrıs için özel bir temsilci atamış.Bayan Jane Hull Lute.

Türkiye’deki seçim sonrası önce KKTC’ye Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor ve Kıbrıs konusunda bir adım önde olacağını söylüyor.

20 Temmuz kutlamaları için yine Kıbrıs işlerinden sorumlu bir bakan geliyor güzel milliyetçi söylemler ile nutkunu atıyor.

En son da Dışişleri ve AB Bakanı Çavuşoğlu KKTC’ye geliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu meşhur bir adım önde olacağız söyleminin ne kadar boş bir laf olduğunu yazmıştım.

Çavuşoğku’nun Cumhurbaşkanı Akıncı ile birlikte düzenlediği basın toplantısını izledim.

Bu basın toplantısının satır aralarını, kendimce anladıklarımı paylaşmak istedim.  

Akıncı Rum tarafının anlaşmaz tutumunu ortaya koydu.Haklı Rum tarafı anlaşmak istemez.Neden istesin.Türkiye Gümrük birliği ve AB tam üyelik görüşmeleri karşılığında onlara altın tepsi içinde AB üyesi bir Kıbrıs Cumhuriyeti teslim etmedi mi? Bu nedenle Annan planı döneminde Papadopullos ‘’Ben devlet aldım parça devlet devretmem ‘’diye ağlayarak halkına seslenmedi mi? Bu çağrıya AKEL da katılarak sandıktan HAYIR çıkartmadı mı?O dönemde EVET oyu veren Anastasiyadis şimdi ayni Papadobullos’un gerekçeleri ile uzlaşmaz tutumunu sürdürmesi doğal değil midir?

Çavuşoğlu’nu dinlerken da üzerine basa basa yeni bir şey söyledi.’’Garantörler bu konuları görüşüyor’’

Hangi konuları tabi ki Guterrs belgesi mi uzlaşma metni mi her neyse orada yazılı olan Garantiler ve Toprak konuları.

Burada Akıncı’ya hak vermek lazım ısrar ve inatla sorunu çoklu görüşme masasına taşıdı.

Görünen o ki Çavuşoğlu’nun seslendirdiği Garantiler başta olmak üzere toprak konusu Garantör devletler ve Anastasiyadis arasında çözülürde Akıncı’nın eşitlik konusundaki talebi da karşılanmış olacak.

Herhalde 15 Ağustos’da da Binali Yıldırım da gelir artık bu sözde tanıdıkları KKTC’ye.

Umalım o gelinceye kadar da yeni bir konferans tarihi çıkar.