Bugün saat 11:00'da sağlık bakanlığın önündeyiz. 

TKP olarak bakanlığı protesto etmek için oradayız. 

Sağlık alanında nasılda başarısız oldukları, nasılda sağlığa hiç önem vermedikleri gerçeğinden hareketle oradayız. Ülkede özellikle de Sağlık ve Eğitim alanında birinci ve de temel vazgeçilmez hizmetlerin sağlanması gereklidir. Ama maalesef yıllarca buna hep duyarsız kalınmıştır. Topluma ne haliniz varsa görünüz diyorlar. Bugün bu çağda, bu ileri çağda, devletin eğitime ve sağlığa hiç bir katkı hiç bir iyileştirme yapmadığı bir yana, özellikle de sağlığın hiç de iyiye gitmediğini görüyoruz. Hastanelerde ilaç yok!

Kronik hastaları ilaç alamıyor!

Bir ilaç sorununu dahi çözemiyorlar!

Peki neden? 

Kanser hastaları da aynı şekilde ilaçlarını alamıyorlar!

Peki ya tedavi hizmetleri?

Onu da bir türlü alamıyorlar? 

Neden? 

Bakıyoruz da ülkede yer alan ve her gün artarak çoğalan bir nüfus var!

Bu insanlarda doğal olarak hasta oluyorlar. 

O yüzden sağlık sisteminin yetersizliği söz konusu oluyor. 

Peki ama burada gerçek vatanında yer alan her türlü vergisini ödeyen, yatırımlarını yapan bu insanların ne suçu var?

Söylesin sağlık bakanlığı!

Söylesin hükümet denen UBP!

O UBP ki, 45 yıldır bu ülkenin, bu insanın her alanda canına okuyandır.

Sırf seçilmek pahasına, sırf Türkiye'nin işgali için nüfus aktararak hem azınlık, hem de yaşayamaz bir toplum bırakmıştırlar.

Soruyorum ne demek sosyal bir devletin yıllarca ve bugün daha da beter bir şekilde insanlarına hizmet vermeyecek ve bu insanlar çaresizce bir şekilde kalacaktır. Ne demek sigortaları yatan ve emekli olan insanların hastaneden ilaç ve doğru dürüst sağlık hizmeti almasın. 

Bu mudur sosyal devlet? 

Bu mudur insanına verilen değer? 

Ameliyat süresi için kuyruğa giriyor insanlar! 

Hastalık süre tanır mı? 

Ameliyat süre tanır mı? 

Bir çok tıbbi cihazlar arızalı, bunun yanında ise doluluk, yani taşınan nüfus olayı ile bunlara müsaade edilemiyor. 

Ve ne acıdır ki özel hastaneler de onların sayesinde bugün tam anlamıyla vurgun vuruyorlar insanlarımızı düşürdükleri bu haline! 

Sırf sermaye kazansın diye devletin uygulaması gereken sağlığı bilinçli şekilde UBP hükümeti tarafından bitirilmiş durumdadır.  Parası olan gitsin özel hastanelere diyor efendiler. O efendiler bunlar yetmez diyerek de o özel hastanelerden de kuruş vergi dahi almıyor. 

Peki ya psikolojik yönden rahatsız olan hastalarımıza ne demeli. Lefkoşa Barış ve Ruh Hastanesi'nde ne acıdır ki durumlar da hiç de iyi değildir. Orada yer alan hastalarımız ise tam anlamıyla perişan bir halde bulunuyorlar. Onların kaldıkları odalar yetersiz, aldıkları tedaviler de tam anlamıyla iyileşmelerine mümkün değildir. Bunu da yerine getiremiyorlar. Ama diğer yandan sermaye babalarına her türlü imkanı ve kaynağı sağlıyorlar. 

İyi ki Güney Kıbrıs var diyoruz. 

İyi ki sağlık için onun kapısını çalıyoruz. 

O da olmazsa ne olacağız? 

Tabiki de her Allahın günü de devletiz diyorlar ya hangi devlet be ama diyorum.

Sağlığını hiçe sayan bir devlet!

Bu mudur devlet? 

Böyle devlet mi olur?

Devletin içine ettiler her şeyi ile!

Onun için bugün saat 11:00'da tüm bunları haykırmak için TKP olarak bakanlığın önündeyiz.

Evet. 

Bir de iki kızımızı da unutmadık!

Onlara sahip çıkmayan ve Kıbrıs cumhuriyeti devletinin nasıl da sahip çıktığı gerçeği var!

Bugün onlar içinde oradayız.

Onlara sahip çıkmayan sağlık bakanlığı!

Ama diğer yandan ise saray için para bulan bir hükümet!

Bunlar için toplanıyoruz. 

Gerçekleri haykırmak için. 

Haydi birlik olalım. 

Haydi yaşamımızı mahvedenlere sesimizi yükseltelim!