Ülkenin geniş tabanlı bir hükümete ihtiyacı varmış. 

Vay be. 

Sevsinler sizi. 

Her türlü hükümeti kurdunuz zaten. 

Ne oldu? 

Ne yaptınız? 

Hiç bir şey. 

Şimdi de geniş taban öyle mi? 

Sizlerle kurulacak hükümetten bundan sonra hayır gelmez, hepinizi gördük, yaşadık.

Yani toplumu kandırmayın. 

Aklınız sıra geniş tabanlı hükümet yaparak bu ülkeye faydanız ya da bu ülkenin sorunlarını mı halletmiş olacaksınız. 

Bunlar hep yalan. 

Sizin siyasetiniz hep yalanlar üzerine kurulmuştur. 

Ne kadar çok yalanlar söylediğiniz ve bu yalanları da seçim kitapçıklarınızda seçmene sunmuştunuz. 

O kadar çok yalanlar yer aldı o seçim manifestolarınızda ki hangilerini yazayım burada bilemiyorum. 

Mecliste yer almak ve hükümet olmak adına bu ülke insanının insanca yaşayabileceği her türlü önerileri o meşhur seçim kitapçıklarınızda yer verdiniz ve seçmenden de bu yüzden oy istemiş oldunuz. Tabi ki de seçmende bunları göz önünde bulundurmak koşuluyle sizlere oy ve yetki vermiş oldu.

Peki ne oldu?

Ne yaptınız?

Koalisyon oluşturdunuz, hem de en güçlü sayılacak bir koalisyon!

Yani şuan dile getirdiğiniz geniş tabanlı koalisyon!

Peki ne oldu?

Hem de bu koalisyonda yer alan CTP ki, emekçinin yanında olacak olan bir parti, büyük bir parti. Başka bir değişle emekçilerin kitle partisi. Bunun yanında yine bir başka sol olan parti, yani o da TDP! Oda emekçilerin yanında olacağını söyleyen ve ezilenlerin, hakkın, hukukun bir partisi konumundaydı. 

Peki ne oldu? 

Ne olduğunu hep birlikte yaşayarak gördük değil mi? 

15 aylık bir süre için de düzenin onlara göstermiş olduğu sistemi uygulamış oldular. 

Bunun yanında diğer iki partiye bakalım. Biri çok büyük çıkışlar yapan ve halkın umudu olacağını dillendiren ve artık adaletin, hukukun ve en önemlisi insanca yaşamın için kurulduğunu söyleyen HP.

Ne oldu bunlar için ne yaptı? 

Kocaman bir hiç. 

UBP'nin kirli işlerini teker teker ortaya çıkaracağını ve yargılama anlayışı ile gerekli her türlü hukukun yolunda olacağını söylemelerine rağmen, maalesef tam tersini yaparak hukuku değil, hukuksuzluğun her türlüsünü yaptılar. Geriye kim kalıyor? 

Evet, geride DP kalıyor, o DP ki UBP'den kopma, ayrılma ve artık bu Halkın yanında olacağını ve bu yüzden de onlardan koptukların söyleyen bir parti. 

Ne oldu peki? 

Ne yaptılar? 

Emekçiler adına ne verdiler bu insanlara? Düzene karşı, o kirlenmiş yapıya karşı temiz bir yapıyı mı getirdiler? 

Oysaki bu dört başlı hükümet olan partiler düzenin temizliği için ve bu düzende yer alan her bir şeyin şeffaf olacağını halkın arkasında işler yapılmayacağını hep birlikte teyit etmişlerdi. Ama nerde. Yaptıkları partili istihdamları bunların o temiz düzenlerini en açık bir şekilde göstermiş oldu. 

Sadece bunlar mı? 

Hayır!

Yığınla kendi çıkarları için her türlü yerlere partili yandaşlarını yerleştirmiş oldular. Yani tecrübe, yapılacak görevin dahi uzmanı olmayan insanları devletin mevkilerine yerleştirmiş oldular. 

Hangi sorunun üzerine gittiler?

Trafik sorunu yine can almadı mı?

Aldı!

Çevre kirliliği, yolların bakımsız ve yol olmaktan çıkması. 

Eğitim sisteminin çağdaşlığı ve onun yanında okulların yetersizliği için ne yaptılar?

Yine hiç birşey!

Ha bunun yanında şeriatta dayalı okullar için hem fikir oldular ve laik anlayışı için değil, şeriat anlayışı için harekat edip onlara dur demediler.

Allahın Teknecik santralin bacasına fitre takmayı bile yerine getirmediler. Ondan sonrada temiz çevre, sağlıklı oksijenli yaşam adına bolca nutuklar atmış oldular. 

Yani kısacası sevgili okuyucular, kuracakları hükümet ile toplumun menfaatine hiç bir şey yapmayacaklardı.

Yapmış olsalardı hükümet kurdukları zaman yaparlardı. O yüzden toplumu kandırmasınlar. Meclisin içerisinde yer alan tüm partiler, ayni düzeni savunuyorlar. Hak, hukuk ve adalet değildir onların işleri. Onların işleri hep aynıdır. Kurulan bu kirli düzene sahip çıkmak ve kendi çıkarlarına çalışmaktır. Halkın, ezilenlerin hiç bir gaylesinde değiller, olmadılar, bundan sonrada olamazlar.