22 Ocak'ta yapılan saldırı sıradan bir saldırı değildi. Bunu öyle tanımlamak isteyenlere bir kez daha vurgulamak gerekir diyorum.
Evet, bu açıkça bir saldırı, hem de can almak adına yapılan saldırıyıdı. 
Öyle saldırılar olur ki her yer kırılır, dökülür, ama Afrika gazetesinde durum öyle değildi. Açıkça orada kırıp dökmek ve en acısı ölüm söz konusuydu.
Can almaydı.
Bazı çevreler meclis baskınını hatırlatılıyor ve hakimin bu durum karşısında hapis olayı gerçekleştirmedi söyleniyor.
Hatta YDP'de yargıyı suçluyor. Yargıcın taraf olduğunu söylüyor. Türkiye'li Kıbrıslı ayrımıdır bu diyor.
Gerçekten öyle mi?
Hayır!
Afrika gazetesine yapılan saldırı, cana yapılan bir saldırıydı!
Oysaki mudilerin zamanında yaptığı saldırı cana saldırı değildi.
Burada ne taş atıldı, ne de saldırı gerçekleştiren mudilerin üzerlerin de döner bıçakları vardı.
Burda mudiler parası için ayağa kalktı.
Kimsenin canını almaya gelmemişti.
Evet, ortada farklı durum söz konusu iken, ayrımcılık diye konuşanlar kendilerine gelsinler!
Cana kast etmekle bir tutulamaz diğer yapılan saldırılar.
Zaten hukukta buna göre hareket etti.
Bu bir sıradan eylem değildi.
Kırmak veya dökmek meselesini aşmıştı zaten!
Hakim tüm çekilen resim ve videoları izledi.
Saldırının ne boyuta vardığı o belgeler ışığında mevcuttu!
Ve, hakimin kararı hapislik çıktı!
2 ay, 4 ay, 6 ay olarak!
Bu ülkede toplanma ve gösteri yürüyüş hakkının saldırı ve can alma olamayacağına verilen karardı bu!
Fikir ve anlatım özgürlüğünü çiğnemek hiç bir kişiye veya kişilere bağışlanmayacağına verilmiş bir karardır.
Bu karar her zümre için geçerlidir.
Türkiyeli, Kıbrıslı ayrımı söz konusu değildir.
Bunu da YDP kulağına küpe etmeli.
Yargının verdiği hapislik kararının bir başka ve de önemli yanı da şudur:
Bundan böyle Tayyip ya da AKP veya Elçilik olsun, Kıbrıs Türkünün değerlerine saygı gösterecektir.
Kışkırtmak, saldırın ve hadlerini bildirin diyecek kişilerin, güçleri değil burada geçerli olacak olan! Burada yargının hakim olacağı hatırlatılmış da oldu kendilerine!
Bu da Türkiye idaresine bir ders olarak verilen karardır diyorum.
Evet, bu hapislik kararı ile meclis’in tepesine dikilen “Osmanlı bayrağı" ile meydan okuyamazsınız ve “fetih” mesajı da veremezsin denildi.
Yani burada Osmanlı devri değil!
Kılıç kalkan değil!
Vur, kır, öldür değil!
Burada hukuk kanunları geçerlidir!
Uymayanlar dersini bu şekilde alır!