Ortada hükümet yok ya, Tatar, kendisi hükümet oluyor adeta. Yani hukuk bu şekilde çiğnenmiş oluyor. 

Bakınız, Ekim ayının sonunda meclise Bakanlar Kurulu tarafından gönderilmesi gereken ‘bütçe’ ile ilgili kararlar saray’da 'partiler toplantısı’ olarak yapılmak isteniyor. Bunu da partiler kabul ediyor. Yani hukuka ters, hukuka uymayan biçimde, 'Hükümet yoksa ben varım’ demiş oluyor cumhurbaşkanı Tatar. Tabi ki bunu başaramadı, çünkü ‘yasa tasarısı’ ancak Bakanlar Kurulu’ndan geçer. 

Bakanlar kurulu yok. 

Hükümet yok. 

Partiler tarafından bütçe mi geçirilecek. Böyle bir şey olamaz. 

Ve Tatar, bir başka biçimde hareket ediyor. ‘Üst Koordinasyon Kurulu’ adı altında saray da toplanıyor. 

Bu üst koordinasyon kurulu aslında Tatar'dan önce de geçmişteki cumhurbaşkanlar tarafından da sürekli toplanmış oluyordu . 

Peki bu üst koordinasyon kurulu Anayasamızda yer alıyor mu? 

Yani Anayasa cumhurbaşkanına böyle bir şey hukuken tanınmış oldu mu? 

Kesinlikle HAYIR! 

Yani Anayasaya rağmen bu şekilde hukuksuzca toplanmış oluyorlar. 

Her neyse, bu koordinasyon kurulunda kimler vardı bir bakalım. Buna bakmadan önce üst koordinasyon kurulunun geçmişteki diğer cumhurbaşkanların zaman zaman güvenlik konularını içeren toplantıları sarayda askeri makamlar ile yerine getirmiş olduklarını biliyoruz. Yani güvenlik konusu dışında yer alan konular için toplantı yapılmıyordu. 

Ama bu sefer Tatar, Cuma günü yapılan bu toplantıya, TC’nin Kıbrıs’taki en üst düzey diplomatik makamlarını ve askeri makamlarını da toplantıya dâhil etmiş oldu.

Evet, yer alan toplantıda; Maraş, Covid, çıkan hortum ve doludan oluşan zararları yer almıştır. 

Hadi güvenlik için Maraş tamam da, Covid’in ‘Koordinasyon Kurulu’ ile hiç bir alâkası bile yoktur.

Peki ‘hortum ve dolu zararları da ne alaka oluyor üst koordinasyon ile!

Evet, hükümetin işleri ve ilgili bakanlıkların görevlerini Tatar bu şekilde yapmaya  çalışıyor. 

Hükümet yok ya.

Tatar bu şekilde ‘Üst Koordinasyon Kurulu’ ile yapacak. 

Bakanlar Kurulu’nun yerine bu şekilde haraket etmiş olacak. 

Bu yapılan Anayasa'ya aykırıdır. 

Suçtur. 

ANAYASAMIZDA;

Yüksek Adliye Kurulu var.

Cumhuriyet Güvenlik Kurulu var.

Bakanlar Kurulu var.

Yüksek Seçim Kurulu var.

Meclis Genel Kurulu var.

Ama “Üst Koordinasyon Kurulu” diye bir kurul yok.

Tatar, Anayasal halkların dışında hareket ediyor!

Açıkça Anayasa çiğnenmiştir!