Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, özelde çalışan kesimlerin de sendikalaşmaya ihtiyaçları vardır ve sendikalı olarak çalışmaları gerekir diyor. Bu yüzden haklarının korunması adına sendikal hareket oluşturulması gerekir diyor. Öncelikle sendikal hareketin oluşturulmasının önünde yapılması gereken birinci ve de önemli iş vardır o da uygulanan asgari ücretin insanın yaşayabilmesi adına insanca bir ücret olmasıdır. Bugün bu ücret karşısında bu paraya çalıştırılan bu insanların yaşaya bilmeleri mümkün değildir. Yaratılan bu ekonomik koşulların ardından bu insanlar aileleri ile mümkün değildir geçimini sağlasınlar. 
Oluşturulan yeni asgari ücret bugün bu insanları açlığa ve de yok olmaya sürüklüyor. Her şeyin ateş pahası olduğu ve bununda bilinen bir acı gerçek olması karşısında bu insanlara bu şekilde bir ücret verilmesi insanlığa sığar mı? Kesinlikle sığmaz! 
Bu ücreti onaylamak bu kesime karşı ne kadar da acımasız olduklarının acı ama gerçeğidir. 
Bugün Zeki Çeler, önerilen bu maaşa imza atacak ve biz haktan hukuktan çalışandan yanayız diyecek. 
Soruyorum:
Neresinde hak var bu maaşa imza koyan ve onaylayan Zeki Çeler’in? 
Maalesef yoktur! 
Bu şekilde işveren kesimini düşündüğü ve o doğrultuda bir sefalet ücretini hayata geçirdiğini göz ardı etmeye çalışsa da göz ardı etmesi mümkün değildir.
Bugün sanki de bu büyük çoğunluk konumunda olan işçi kesimi düşünüyor ya da onların yanında duruyor gibi yapmaya çalışacak ve bu kesimin de sendika kurma hakkına sahip olduklarını söyleyecek. Doğrudur devlette veya diğer kurumlarda yer alan çalışanların sendikalı olarak çalışmaları söz konusuyken, bunun yanında bu kadar çok asgari ücretle çalışan insanların sendikasız çalıştırılmaları doğru değildir. Bunu da kabul etmemiz mümkün olamaz. Ama bundan önce verilen ücrete bakacaksınız. Bu ücretin bu şekilde bu insanların yaşayamadığı gerçeğine bakacaksınız. 
Bakan Çeler, asgari ücreti neden insanca yaşayabilir hale getirmiyor? 
Neden yoksulluğun altında maaşa imza koyuyor? 
Böyle çalışanların hakları mı korunur? Aldıkları asgari ücret ile yaşama tutunmak mümkün değilken, bugün sendika için ses vermesi bu insanların karınlarını doyurmuş mu olacak?
Mümkün değil tabii ki bu!
Sadece iş güvenliği ve bunun yanında hakları korunmuş olacak çalışan emekçilerin.
Peki, aldıkları ücret?
Ki bu ücret öncelikli sayılması gerekenden. Karın doyurmak, yaşamak ve de var olmak için!
Gelelim diğer bir konuya.
Yabancı uyruklu işçilerin maaşlarından kesilen ve maliyenin kasasında toplanan bir kaynak vardır. Miktar sanırım 2 milyon TL'dir. KKTC'nin çalışan vatandaşlarına yansıtılmasını istiyor. Bu paranın yasa gereği yabancı uyruklulara harcanması gerekirken, Bakan Çeler bu parayı bu şekilde dağıtmak istiyor.
Neden?
Siyasi rant elde etmek için.
Seçilmek adına bunu yapmaya çalışıyor.
Yok ki çalışan asgari ücretliyi düşünüyor.
Kesinlikle değildir bu!
Dediğim gibi Bakan Çeler, Asgari ücreti insanca yaşaya bilir seviyeye getirerek kendini göstere bilirdi. 
Ama bunu yapmadı.
Şimdi bu şekilde davranması sadece popülizmdir.
Sadece kendi seçilmesinin gayesidir!