7 Mayıs 2021 cuma günü üniversitede okuyan ve devletten burs kazanma hakkı olan öğrencilerin bir eylemi olmuştu.

Eylem ilk önce Eğitim bakanlığın önünde gerçekleşti ve öğrencilerin haklarını içeren bildiri de orada okunmuş oldu.

Ama ne acıdır ki Eğitim bakanı koltuğundan kalkıpta öğrencilerin yanına gelmeyi bile münasip görmedi.

Daha sonra öğrenciler ellerindeki pankartlar ile Maliye bakanlığın kapısına gittiler.

Orda yazılı metin yine bir kez daha okundu. Okunma sırasında Maliye Bakanı Dursun Oğuz öğrencilerin yanına geldi. Kendisi de söz alarak öğrencilerin haklı olduklarını konuşmasında dile getirdi.

Fakat pandemi nedeniyle maliyenin bütçesi olanakları çerçevesinde hareket etmek mecburiyetinde olduklarını öğrencilere söyleyerek onlardan anlayış beklediklerini çünkü onlar gibi birçok yerlerin de para beklediklerini dile getirdi.

Bakan Oğuz, bütçe yetersiz ve gününde kimseye ödeme yapamayacağını dile getirdi. Gecikmeler olacak, çünkü pandemi koşulları nedeniyle bütçe yetersiz kalmıştır da dedi.

Buna binaen öğrenci temsilciliği de bizlerin bursları pandemi koşulları olmadan önce de düzenli yatırılmadığını dile getirdi.

Yani pandemiye bu işi bağlamak hiç doğru değildir denildi Bakan Oğuza.

Evet. 

Konuşmalar biteceği sırada ben TKP sorumlusu olarak öğrencilere destek vermek ve haklarını savunmak için orada yer almıştım. 

Bakan Oğuza bir soru yöneltmeye çalıştım. Anında bakan, siz burs mu alıyorsunuz diye tepki gösterdi.

Sanki de burs alan öğrencilerin hakları için orada yer alamayız.

Onlara destek belirtmeyiz. 

Her neyse.

Bakan Oğuza,TKP olarak destek vermek için katıldım dedim. O da beni siyasi parti veya partiler ilgilendirmez dedi.

Bakanın tepkisinin ardından para yok diyorsun ama yığınla gereksizce müsteşar, müdür, özel kalem müdürleri ve bunun yanında gereksiz yerlere temsilci de atıyorsunuz dedim. Bunlara gelince bütçede para var da bu öğrencilere gelince para yok diyemezsiniz ve onlardan da anlayış bekleme hakkınız yoktur dediğim an bakan Oğuz işi siyasete çekmeyin diyerek öfkeli bir şekilde makamına ayrıldı.

Evet. 

Bunlar kesinlikle toplumu düşünmüyor.

Bunlar açıkçası kendi siyasi devamlılıklarını, koltuklarını düşünüyorlar.

Toplumun haklarını hiçe sayıyorlar.

Ve çocuklardan anlayış bekliyorlar.

Ne anlayışı be amma!

Sizler kendi yandaşlarınıza toplumun vergilerini çatır çatır müdür, müsteşar atayarak dağıtacaksınız ve bir de utanmadan iki kuruş vereceğiniz burs parası için çocuklardan anlayış bekleyeceksiniz.

Kaldı ki dünyanın hiç bir yerinde bu kadar çok  bürokrat yoktur.

Bir de son alınan vekil Çaluda'nın oğlu vardır özel kalem müdürü olarak!

Daha öğrenci bu özel kalem müdürü!

Ne kıyak be!

Ne adalet be!

Maaşta 18 bin TL!

Bu öğrencinin kime, neye faydası olacaktır?

Nedir onun tecrübesi?

Nedir onun birikimi?

Sıfır!

Ve bu şekilde milletin paralarını kapişari ediyorlar. 

Askerliğini yapmadan birini de bu şekilde atama yaparak yasaları da çiğnemiş oluyorlar. 

Ondan sonrada biz bunları yüzlerine haykırdığımızda siz burada siyaset yapamazsınız diyorlar. 

Doğruları söylediğimizde siyaset yapmış oluyoruz öyle mi? 

Milletin parasını bu şekilde peşkeş çekeceksiniz ve biz de siyasi parti olarak susacağız. 

Çok beklersiniz bunu çok!

TKP olarak her şeyin üzerine gitmeye devam edeceğiz. 

İnsanlarımızın her türlü haklarının savunucusuyuz ve de yanlarındayız. 

Bunu da böyle bilin!

Toplum sahipsiz değil, topluma sahip çıkan TKP vardır ve var olmaya da devam edecektir!