Etrafımızdaki çoğu kimseden mutlaka depresyona dair söylemler duymuşuzdur. ‘’ Depresyondayım’’ veya Acaba depresyonda mıyım? ‘’ gibi cümleleri sık sık kuran kişi biz bile olabiliriz. Peki günlük hayatımızda kendimizi her üzgün, yorgun, keyifsiz, moralsiz hissettiğimizde bu bizim depresyonda olduğumuz anlamına mı geliyor ?
Depresyon riski ailelerinde ya da kendilerinde depresyon geçmişi olanlarda,bağımlı kişilik özelliği olan,aşırı vicdanlı,katı,hata kabul etmeyen,aşırı mükemmelliyetçi,zorluklara ve eleştİriye gelemeyen kişilerde daha yüksektir.Depresyonun başlatıcısı olarak fiziksel ve çevresel olaylar,ekonomik ve iş hayatında oluşan olumsuz durumlar, doğal afet ve yakınlarının can kayıpları da önemli rol oynar.
 Depresyonu nasıl anlarız ?
En önemli iki belirtisi
1- Günü büyük bir bölümünde depresif duygudurum görülmesi
2-Neredeyse bütün etkinliklere karşı ilginin ve alınan zevkin azalmasıdır.
Diğer belirtileri ise ;ciddi kilo kaybı veya kilo alma, uykuda azalma ya da artma,birkinlik ve enerji kaybı,değersizlik ve suçluluk duygusu,kararsızlık ve ölüm ya da intiharla ilgili tekrarlanan düşüncelerdir. Zaman zaman her bireyin kendini bu şekilde hissetmesi doğaldır.Bu belirtileri ne şiddette,ne kadar süre yaşadığınız önemlidir.Depresyon olarak adlandırmak için her gün,günün büyük bir bölümünde yani kişinin günlük yaşamını etkileyecek şekilde depresif olması ve en az iki hafta boyunca bu durumların görülmesi gerekir. Depresyon insanların yaşam boyu karşılaşabilecekleri bir durumdur.  Bazen depresyon anında bulunduğumuz ruh haline kendimizi o kadar çok alıştırırız ki bir kişilik özelliği olarak kimliğimizle bütünleştiririz. Depresyondan önceki ‘’beni’’ yok sayarız daha doğrusu unuturuz ve kendimizi zaten hep öyleymiş gibi varsaymaya başlarız.Hayatımızda her alanda artık bu yeni kimliğimizle var olmaya başlarız ve böylelikle işlevsellik oranımız düşer. Zamanla dış dünyadan kopmalar,kendimize yabancılaşmalar başlar. Çoğu zaman danışanlardan duyduğumuz bir cümledir ‘’ aynaya bakarak çıkıyorum fakat dışardayken bazen ne giydiğimi,saçımı nasıl yaptığımı aynada ki görüntümü bile unutuyorum ‘’.  Sürekli düşünceli olma hali,mutsuzluk,umutsuzluk hissi bizi kendimizden uzaklaştırır. ‘’ Çabuk sinirlenen birisiyim’’ , ‘’ hep mutsuzum ‘’ ,’’hiçbirşey yapmaya halim yok ,tembelim’’ gibi kişilik özelliğimizi etkileyici sıfatlarla dolu cümleler bizim kişilik özelliğimiz değil yaşadığımız olaylar karşısında verdiğimiz tepki ya da savunmamızdır.
Depresyondan kurtulmanın yollarından birkaç tane örnek verecek olursak;
Egzersiz yapmak,kahkaha,düzenli uyku ,sağlıklı beslenme,sevgi , saygı ortamı ve psikolojik destek almak etkili olacaktır. Depresyona yönelik bilişsel davranış terapisinin önemli bileşenleri vardır.Bunlar; danışanlara sorunlarını çözme, davranış yönünden aktif olma ve ayrıca özellikle kendilerini,kendi dünyaları ve gelecekleri hakkında olumsuz düşünceler olmak üzere depresif düşünceleri tespit etme,değerlendirme ve ona yanıt verme hususlarında yardım etmeye odaklanmayı içermektedir.