Damla Dabis Özel’in SİM TV’deki programını izledim. Belgesel nitelikli bir program. Konusu ‘’ Doğancıda barış ateşi’’

Peşinen söylemeliyim ki çok çok güzel bir program olmuş.O günlerde yaşananları ilk ağızdan aktaran bir program.

Doğancıda yakılan barış ateşi sonrası orada kurulan temsili sandık gününde yaşananlar anlatılıyor.

Annan planı referandumuna giden süreci o günleri yaşayan sendika Başkanları ile İzzet İzcan ve Mehmet Bicen’in anlatımları ile izledim.

Programa katılıp o günlerdeki yaşananları anlatanların tümü olayı bir toplumsal uyanış olarak nitelemesi onları daha çok inandırıcı duruma getirmiştir.

Düşünün hadi toplanıyoruz diye bir el çırpılması bir düdük çalınması bir anda kitlesel büyüklüğe ulaşıyordu.

Ben bu arkadaşların anlattıklarına tümü ile katılırım.

Yazımda onların o günkü konumları ile ilgili da herhangi bir eleştiri yapmak hakkım yoktur.

Anlattıkları gibi o yıllar ekonominin dibe vurduğu. Bankaların iflasının yaşandığı günlerdi ve hükumette UBP-TKP ortaklığı vardı. Hükûmet bu sıkıntıdan kurtulmak için TC ile bir Ekonomik protokol imzalamıştı. Acı reçeteleri içeren bu protokole karşı Bu memleket bizim platformu kurulmuştu. Bu platform büyük ölçüde Hükümette olan TKP ve Akıncı’ya karşı kurulmuştu. Ancak Akıncı’nın ‘’Komutan çizmeyi aştı’ ’söylemi sonrası Hükumet bozulmuştur.

Tam da bu tarihlerde Kıbrıs’ta çözüm süreci için Annan planı gündeme gelmiş ve Bu memleket bizim platformu bu kez  ‘’Kıbrıs’ta çözüm Platformu’na dönüşmüştür.

İşte Doğancı’da ‘’Barış ateşi’’ bu ortamda yakılan bir ateştir ve sonrası yaşananlar hep çözüm yanlılarının fırtınaya dönüştüğü günler olarak hafızalara kazınmıştır.

Bunca güzel yaşananların sonucu bu gün beni çok çok üzmektedir.

Neden bu kadar büyük güce ulaşan ve ‘’Sonuna kadar hep birlikte’ ’diye sözler verildiği halde seçim öncesi bu birliktelik bozulmuş ve hedefe ulaşılamamıştır.

Bir parti büyürken kapılarını kapatan üç parti ve küçük iki partiyi ortaya çıkarmıştır.

Ben gerçekten ilk ağızlardan bunların da topluma anlatılmasını dilerim.

Nedenlerini öğrenmek her kesin hakkı.