Başbakanlık önündeki gençlerin direniş mücadelesi bir haftayı bulmuştur. Gençlerimiz bildiğiniz gibi sendikaların yapmış olduğu grev, eylem ve mitinginden sonra yapılanı yerersiz bulduklarını ve hatta oradaki konuşmaların hiç de tatmin edici ve olması gerekenin olmadığı neticesiyle TDP ve TKP gençler olarak Başbakanlık önünde oturma eylemine başlamışlardı. Daha sonra diğer sol partilerin gençleri de bu direnişe katılmıştırlar. 

Ardından siyasi kimlikleri çıkararak bu mücadeleye gençler hep birlikte katılma kararı aldılar. 

Bugün ise bir hafta geride kalmak suretiyle gençlerimizin onurlu direniş mücadelesi devam ediyor. 

Peki bu direniş ve mücadele yeterli mi? 

Sadece orada gençler mi mücadele verecek? 

Bu gençlere gerekli destek ve mücadele orada veriliyor mu?

Başbakanlık önünden ayrılmayan gençlere kanımca kesinlikle yeterli destek verilmiyor. 

Bu desteği örgütlerin yanında toplum olarak da verilmiyor olduğu da bir acı gerçektir diyorum. 

Evet, acı bir gerçektir!

Çünkü bunca yıl gerçek anlamda bir mücadelenin verilmediği söz konusudur!

Yani suçlular ortadadır!

Gençlerin bu ülkeden göçünü durdurmak ve onların bu ülkede varolmasını sağlamak,  birlikte mücadele ederek yerine getirilmesi söz konusuyken, bu hiç bir zaman yapılmadı. 

Peki gençlerin yapmış olduğu bu direnişe karşın yapılması gerekenler yapılıyor mu?

Maalesef yapılmıyor!

Halk susuyor!

Örgütler orada etkin ve de tam olarak yer almıyorlar!

Oysa gençlerin başlattıkları bu direniş ile birlikte hareket ederek, yeryerinden oynaması gerekirdi. 

Halk ile birlikte tek vücut halinde ülkemizde yokolmayı değil, yaşamayı ve varolmayı hep birlikte bu direnişe katılarak göstermeliydik. Sadece bravo gençler demek, yürüyün de arkanızdayız demek, veya sosyal medyada ahkam kesmek değildir bu direniş ve kavga! 

Bu kavgaya o çadırda, o geceleyin soğukta, şuanda o sıcakta, orada olmaktır gerçek mücadele! 

Yok ki gençlerin yanındayız onlara destek veriyoruz diyerek evinde geceleyin yatağında mis uykuya dalmak değildir direniş ve olamaz da! 

Nasıl ki gençler çıkın konfor alanlarınızdan diyorsa, işte bunu yapmak gerekir ve doğrusu da budur! 

Yapılması gereken de budur!

Gençler kadar cesaretli ve ülkesine geleceğine sahip çıkmaktır yapılması gereken!

Ama yapılmıyor!

Orada gençlerin sırtından demeç vermek, orada fotoğraf çektirmek ve basında yer almak mücadele değildir ve asla da olamaz onu da burada belirtmiş olayım. 

Mücadele onlarla birlikte orada yer almaktır!

Başbakanlığın önü, o mitingin olduğu kalabalık ile dolup taşmalıydı, taşmalıdır! 

Gece ve gündüz şeklinde gençler gibi orada kalınması gerekir!

Gençlerin sırtına basmakla hiç kimse ahkam ya da şov yapmasın artık!

Gelin gençler gibi olunuz!

Gelin o meydanda direnişe geçiniz!

Yoksa bu şekilde konfor alanlarınızda kalarak bu düzene ve bu düzenin devamına yaramış olmaya hep devam etmiş olacaksınız!