Hayatımız seçimlerimizin sonucunda şekilleniyor peki bu seçimler ne kadar doğru ? ilk baştan doğru olduğuna dair emin olduğumuz şeyler daha sonra değişebilir mi ? neden olmasın ? bir ilişkide en çok seni çeken noktanın yıllar geçtikten sonra seni rahastız etmesi normal mi ? evet normal herkes gibi sende zamanla değişebilirsin, fikirlerin, isteklerin, zevklerin zamanla değişebilir. Önemli olan asıl nokta mutlu olmadığını fark ettiğinde ertelemek yerine harekete geçip, cesur olup sonlandırabilmek. Bir çoğumuz alttan alıp düzelmesini bekliyoruz karşı tarafı değiştiremeyeceğimizi anlamak istemiyoruz, kendimize karşı dürüst olamıyoruz, gerçekçi yaklaşmak yerine daha hayalci yaklaşıyoruz sonucun ise canımızı nasıl yakabileceğini düşünmüyoruz belki de düşünmek istemiyoruz. Belki de yalnızlıktan korkuyoruz. MFÖ’nün çok güzel bir şarkısı var Yalnızlık Ömür Boyu dinleyin derim. ‘Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu’.. Yalnızlıktan korkmayın sizi sizden daha iyi kimse koruyamaz,düşünemez. Sırf yalnızlıktan korktuğunuz için yanlış seçimler yapmayın, oluruna bırakın. Yalnızlık sanıldığı gibi kötü birşey değil olumsuz bakmak yerine olumlu bakmayı deneyin. Aa birde ‘el alem ne der?’ sorunumuz var ona da değinmeden geçemeyeceğim.. Benim 3-5-10 yıllık ilişkim var düzeltemiyorum,yapamıyorum,mutlu değilim, dışarıya ‘herşey yolunda’ imajı vermekten çok yoruldum diyen hastalarım sırf ‘el alem ne der?’ kalıplaşmış önyargıları yüzünden ilişkilerini sonlandırmakta çok güçlük çekiyorlardı sonuç mu ? aslında iki türlü sonuç çıkıyor ortaya bunlardan biri koca bir hayal kırıklığı verdiğin 5 yılın üstüne sırf saçma sapan bir kalıplaşmış yargı yüzünden tüm hayatını yakmak, birde çocuk olmuş şimdi hiç boşanamam ‘el alem ne der?’ diye tüm hayatını pişmanlıklarla geçirmek veya hatanın neresinden dönülürse kârdır deyip sonlandırma cesareti bulup, ‘el aleme’ karşı kulaklarını tıkayıp, kendine yepyeni sayfa açmak. Sen böyle bir durumda olsaydın ne yapardın ? cesaret mi ? esaret mi ? kendin için mi ? başkaları için mi yaşamak ? En doğru kararı yine kendiniz verebilirsiniz lütfen bunu unutmayın, kendi iç sesinizi dinlemeyi deneyin. ‘Yonca Hanım güne onunla başlayıp, günü onunla sonlandırırdım, her gece seni seviyorum demeden uyuyamazdık biz, ben bu adamsız/kadınsız hayatıma nasıl devam edeceğim? Gözüm sürekli telefonda belki arar belki mesaj atar diye.. Alışkanlıklarımız hayatımızın bir parçası ve bunun farkına varıp sonlandırmak sizin elinizde, benim böyle bir durumda nacizane fikrim aklınıza her geldikçe kendinizi oyalamanız mesela mutfağa girip yemek veya cupcake yapmanız yada kendinizi işinize,okulunuza vermeniz, kendinizi salmamanız aksine daha çok özenmeniz. ‘Herşeye rağmen hayat devam ediyor’ anlayışını belirlemeniz bu evrede çok önemli. Yanlışın bağıra bağıra geldiği bir durumda yanlışa gitmek delilik olur ve sizin bu yanlıştan ne kadar zarar görebileceğinizi de kestirmek çok zor. ‘Korkuyorum sevmekten’, artık kimseyi sevemem, neden ? hayata küsmenin sırası değil, tam tersi hayatı dopdolu yaşamanın sırası. Böyle durumlarda ben genelde biten bir ilişkinin ardından bireyin kendine dönmesini ve kimseye ihtiyacı olmadığını hissetmesini ve anlamısını beklerim. Çivi çiviyi söker mantığının çok yanlış bir yargı olduğunu ve bireye daha çok zarar verebileceğini de söylemek mümkün. Yağmurdan kaçarken doluya tutulabilirsiniz dikkat edin!! Doğru insan için acele etmeyin oluruna bırakın, doğru zaman geldiğinde o sizi bulacaktır. Sendromsuz bir Pazartesi, bol kahkahalı bir hafta diliyorum.