Eğitimde imzalar atıldı.

Bu imzalar karşısında sanmayın ki eğitim konusunda çağdaş bir eğitim hedefleniyor.

Atılan imzalarla bugün ülkede yer alan Hala Sultan okulu yetmez denilerek daha birçok ilahiyat okulların açılması için devreye girilmiş oluyor.

Para gelecekse ilahiyat okulların yapılması için gelmiş olacak.

Hedef, çağda eğitim yerine kadere boyun eğen her türlü ilerlemeden geri kalınan din ve şeriatın buraya hakim olmasıdır.

Bu yüzden emir alan bizdeki emir erleri her konuda olduğu gibi ilahiyat okulları konusunda da bu şekilde davranmış oldular.
Yazık değil mi?

Ama bunlardan farklı şeyler bekmek de mümkün değildi.

Para, yardım gelecekse bu şekilde bir takım yaptırımlar olacak ve bu yaptırımlar da kabul edilerek hem koalisyon devam etmiş olacak.

UBP ve HP zaten bunun için hükümet oldular.

Onlardan da farklı bir durum beklemek saflık değil mi?

Her neyse.

Eğitimde yer alan sorunlarımız sanki de bunlarmış da Türkiye yetkilileri sorunları çözecek ve ihtiyaç duyulan değişimleri gerçekleştirecek önemli adımlar diyor attıkları imzalar karşısında.

Bizim sorunlarınız Hala Sultan ve İlahiyat değildir, ve olamaz da!

Aslında hedeflenen buraya getirilen ve vatandaş olan TC insanların çocuklarını bu şekilde ilahiyat okullar yoluyla yetiştirmektir.

Bu konuda ne sendikalar dikkate alınıyor, ne de diğer yandan muhalefet olan partiler.

KTÖS ne kadar da bağırıp çağırsa, eylem yapsa da bunlara aldırış eden olmuyor.
Bu konuda Eğitim Bakanı Çavuşoğlu adeta ezilen, bükülen durumuna gelmiş oldu.

Attığı imza karşısında, basın karşısında konuşması dudaklarında hep evlenip gevelendi.

Keşke dik durmayı göstere bilse.

Keşke hayır ben imza atmam dese.

Ama nerede değil mi?

Koltuk makam uğruna bu şekilde kendini bir başka devletin emrine bırakmak hükümet edenlerin hep yaptıkları şeyler olmuştur.