Pes etmek yok, direnmek var!
Yüz tutmuş acılar!
Hayat, bazen acıların ağır bir yükü gibi üzerimize çöker.
Ben de bu yükü taşıyanlardanım; yüreğimde sadece bir veya iki değil, birçok yüz tutmuş acı barındırıyorum.
Zaman zaman, bu acıların karşısında çaresiz kaldım.
Günler geçtikçe, içimde beliren bu ıstırap, insanın sabrını zorlayan bir sınav oldu.
Kendime sıkça söyledim: "Bu acılar beni olgunlaştırır."
Belki de hayatın bana öğrettiği tek şey buydu. Umutla bekledim, sabırla direndim; ama ne yazık ki, her defasında daha büyük acılar üstüme yağdı.
Sanki her bir kaybın ardından başka bir dert kapımı çalıyordu.
Nereye elimi atsaydım, her şey yarım kalıyordu.
Hiçbir şeyin yüzüme gülmediği günler, içimdeki karanlığı daha da derinleştiriyordu. Buna rağmen, umudumu kaybetmedim.
Belki de beni ayakta tutan en önemli şey bu umut oldu.
Acılara inatla direndim; bu sisteme, düzenin getirdiği zorluklara karşı da.
Yaşım ilerledikçe, zamanın beni ele geçireceğini sanarak pes etmedim.
Her yeni gün, yeni bir mücadele olmayı sürdürüyor.
Bir gün, elbet bir gün, içimdeki yaralar sarılacak; gülecek bir yüzüm olacak.
Hayat, insan gibi yaşamayı öğretecek bana.
O gün geldiğinde, acılarımın beni güçlendirdiğini anlayacağım.
Acı ve sevinç birbirini kucaklarken, ben de hayata yeniden sarılacak ve belki de en güzel gülüşümü yeniden bulacağım.
Buna inanıyorum.
Her zamanda inancımı, umudumu kaybetmeğimi biliyorum.
Belkide o yüzden bu kadar çok acı, keder üzerime hep geliyor.
Direniyorum hayata, düzene ve beni her bir şeyin huzursuz etiklerine.
Bu direniş ve azmimdir ki beni ayakta tutan!
Ve diyorum ki:
İşte o zaman, direnişimin bir anlamı olacak. Hayat zorlayıcı bir yolculuk olabilir, ama ben bu yolculuğu cesaretle kucaklıyorum.
Yılmıyorum, pes etmiyorum.
Kararlıyım ve ayakta kalacağım.
Biliyorum ki her acı, bir gün biter; her karanlık gecenin ardından bir gün aydınlık sabah gelir.
Umut, kalbimin en derin köşelerinde saklı. Nefes aldıkça, hayata tutunduğumca ben de insan gibi yaşayacağım.
Pes etmek yok, direnmek var!
YAZIYA YORUM KAT