Bakanlar Kurulu oturuyor ve polise 100, sivil hizmet görevlisi, yani kapılarda görev yapacak 40 kişi olmak üzere personel alınacak diye karar veriyor.
40 kişi tabi ki güneye geçişler için alınıyor. Geriye kalan 100 kişilik polis, hem trafiği kontrol edecek, hem de ülkede yer alan olaylar üzerinde kontrol oluşturmak için görev yapacak.
Bu miktar bu ülke için yeterli mi?
Kesinlikle değildir.
Nüfus oranımız bugün 1 milyon kişiyi geçmiştir.
Bu nüfusa göre ülkede her türlü insanın yer aldığı ve her gün de huzursuzluk yaşandığı bir acı gerçektir.
Şimdi tüm bu olumsuzluğa rağmen bu alınacak görevli polisler ne yapmış olacak ki. 
Çare mi olacak ülke için bu sayı? 
Bir taraftan trafiğin yaratmış olduğu her türlü tehlikenin giderilmesinde yer alacak bu polisler. 
Bunların içinde yol kontrolleri, gece gündüz devriyelerin olması gerekirken, bu yüz kişi hangi birine yetişmiş olacak? Yollarda ehliyetsiz gençlerin, alkollü, uyuşturucu çekenlerin, evrakları eksik olan sürücülerin gece gündüz kontrol edilmeleri gerekirken, alınan yüz polis ülkenin neresine yeterli sayılır ki?
Hiç bir yerine?
Bunların yanında yine her gün artan olayların vuku bulduğu, cinayet, hırsızlık, haraç alma, tecavüz ve daha bir sürü artarak devam eden olaylara bu alınan 100 polisin yeterli olması mümkün değildir.
Hükümet edenler bunu bilmiyorlar mı?
Bu sayı ile bu iş olmaz, olamaz mümkün değildir diyen bile yok.
Yani ülkede güvenlik yok.
Ülkede gerek trafikte olsun, gerekse ondan gayrı olaylarda işin gerçek aslını hayata geçirmek gerekir.
Nedir işin gerçek aslı?
Sürekli yazıyoruz ve bugüne yine yazıyoruz.
Ama bunlara bakan ciddi anlamda hiç bir hükümet söz konusu olmuyor.
Çözümün esasına bakmıyorlar ve bunun yanında birkaç görevli polis ile ülkeye sanki de huzur güven getirecekler diyerek bu şekilde bir yerde maskaralık yapmış oluyorlar.
Evet gelen giden tüm hükümet edenler hükümet etmek değil, maskaralık yapmış oluyorlar.
Eğer ciddi anlamda ben hükümet olacaksam ülkenin girişi ve çıkışı benim elimde olacak diyecek.
Kapılar dingonun hanıymış gibi davranılmayacak.
Kim giriyor, kim çıkıyor bileceksiniz.
Kontrol sizde olacak.
Her geleni içeriye alayacaksınız.
Turist adı altında geliyor ve bir bakarsınız hırsızlık, tecavüz, öldürme olayı yapılmış oluyor.
Bu mudur turist olmak?
Kapıdan içeriye girecek olanlar özellikle cebinde ne kadar parası var, hangi otelde kalacak bunlara teker teker bakılmak şartıyla içeriye alınmalı.
Birde kimlik ile değil, pasaport ile ülkeye girişleri yapılmalıdır.
Bunları hep yazıyoruz da yine aynı şekilde bunlara bakmayarak her geleni içeriye almaya devam ediyorlar.
Bir de içeriye girenler turist olarak gösterilmiş oluyor. Turist sayımız arttı diye de açıklama da yapıyorlar. 
Bu ne hal değil mi? 
Yüzümüze bakarak bu şekilde bizlerle dalga geçmiş oluyorlar. 
Turist miş artı. 
O turistler ki ülkede huzuru ve güveni her gün tehdit edenlerdir.
Bir de gelelim trafikte ciddi caydırıcı cezaların halen daha hayata geçmemiş olması nedeniyle bugün araç kullanan herkes bana ne olacak ki bu cezalar altında diyerek her gün trafikte kurban yaratmış oluyorlar.
Öncelikler büyük cezalar hayata geçirmek gerekir.
Trafik öyle sudan ucuz cezalar ile düzene girmez. Büyük cezalar, özellikle de hapislik cezalar çıkarılması gerekir.
Yok ki bugün yaptıkları gibi 100 polis alarak bu iş tamam diyecekler.