Turgay Hilmi, Akademisyen ve çok önemli bir müzik sanatçısı, aynı zamanda Kıbrıs sevdalısı ve bunun yanında çok yardımsever bir insandır... 

Bu da insanlık için olması gereken en güzel bir şeydir... 

Evet, insanı anlamak ve insana değer vermek en doğru olanıdır zaten... 

Her neyse...

Bu değerli insan geçenlerde sosyal medyadaki kendi hesabından şöyle bir şey paylaşmıştı...

“Her şeyini sat, kaç ve bu ülkeye bir daha gelme modundayım”...

Ve Turgay Hilmi’nin bu paylaşımına ise Ersin Tatar, aynen şöyle bir soru yöneltmiş oluyor... 

“Ne oldu?” 

"Ne mi oldu"

Ben bir köşe yazarı olarak diyorum ki...

Neler olmadı ki Ersin Tatar...

Evet...

Hiç bir şey olmamış gibi davranma...

Bak ülkenin haline!

İnsanların haline!

Yoksa senin işin değil mi bakmak? 

Sahi sen, "Torosları seyredersin" değil mi?

Bir de fotoğrafını çekerek bugün Toroslar daha net görünüyor diye de paylaşım yaparsın...

Senin görevin bu olsa gerek!

Milletin alım gücü bitti!

Döviz karşılığında insanlar geçinemiyorum!

Bırakın geçinmeyi bir dilim kuru ekmeğe muhtaç hale getirildi...

Ve siz, bunları görmüyorsunuz...

Siz, ne oldu diye bir de soruyorsunuz. 

Ülke yangın yeri Tatar efendi... 

Bak koskoca başbakanlığın önünde gençlerin başlattığı direniş ve çadır eylemi var!

Bu direniş bir haftayı geçti, basın bunu yazdı duyurdu...  

Ve siz halen daha ne oldu diye soruyorsunuz... 

Daha ne olacak Tatar bey...

Yoksa siz burda değil başka galakside mi yaşıyorsunuz?!

Yapmayın Allah aşkına!

Bu ülkede çöpten ekmek arayan bir toplum yarattınız ne acıdır ki!

Bunu da mı görmedin Ersin bey...

Keşke görebilseydin, görmek isteseydin!

Yoksa fırsat mı yok bunları görmeye?

Senin ilgi alanına girmiyor mu?

Haklısın girmiyor... 

Seni bunlar ilgilendirmez...

Seni Türkiyedeki kültür gezileri ilgilendirir değil mi?

Kıbrıs konusunda bile oralı değilsin zaten!

Ha bi de sana kayyum dendi mi başlarsın kalkıp oturmaya...

Yani şimdi tüm bu yaşananlardan bi haber  olmayacaksın ve sana da Kayyum Tatar denildiğinde kızıp ateş püsküreceksin, işte bu olmadı...

Gerçekleri bile bile görmemek ve ne oldu diye bi de soru sorulacak öyle mi?

Pes doğrusu!

Yazık, gerçekten de çok yazık!